ويكيبيديا

    "aydınlık" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الضوء
        
    • النور
        
    • ضوء
        
    • إشراقاً
        
    • مشرق
        
    • نور
        
    • المشرق
        
    • مُشرق
        
    • ساطع
        
    • ساطعة
        
    • الإضاءة
        
    • إضاءة
        
    • المضيء
        
    • لامع
        
    • المضيئين
        
    Muhtemelen bunun en iyi tarafı... ...akşam karanlığında yeryüzüne... ...alacakaranlığın siyahı düşer, ... ...ama hala yukarısı aydınlık ve parlaktır. TED وربما يظهر جمال هذا العمل عند الغسق قبل الفجر حين يذهب الشفق وتظلم الأرض ولا يزال الضوء يلمع في السماء
    Bu aydınlık halka çekim kuvvetinin, ışığın dahi kaçamayacağı kadar büyük olduğu yerdeki kara deliğin çevresindeki sınırları açığa çıkarır. TED تكشف هذه الحلقة المشعة أفق الثقب الأسود، حيث تكون قوى الجاذبية كبيرة للغاية لدرجة أن حتى الضوء لا يستطيع الفرار.
    Burada sadece aydınlık ve karanlık var Gökyüzü ondan yana Open Subtitles هنا يوجد فقط النور والـظلام . لديه السماء كلها له
    İnanç mı? İnanç görebilecek kadar aydınlık ama kör edecek kadar karanlıktır. Open Subtitles بالكاد هناك ضوء في الإيمان يكفي لترى ولكن الظُلمة‏ كافية كي تعميكَ
    Jiletli telin, daha aydınlık bir yarının umutlarını kestiği, uzun beton duvarlarla, çelik parmaklıklarla çevrili. TED محاطا بجدران خرسانية عالية، وقضبان فولاذية، حيث تبرع الأسلاك الشائكة في قطع طريق أحلامنا نحو غد أكثر إشراقاً.
    Hayatımızın en aydınlık parçası ailenin doğal bir ferdi olsa. Open Subtitles دائماً أكثر جزء مشرق في حياتنا، كعضو طبيعي ضمن العائلة؟
    Bulanık bir karanlık görüyordum. Şimdiyse bulanık bir aydınlık. Open Subtitles عوضاً عن غشاوة مظلمة كبيرة، أرى غشاوة نور كبيرة.
    Tanrım, dışarısı çok aydınlık, Pencereden dışarı bakınca başım ağrıyor. Open Subtitles يإلهي، الضوء ساطعٌ بالخارج مجرد النظر عبر النافذة يصيبني بالصداع
    Hadi, siz aydınlık Kişilerin bu konuda iyi olduğunuzu biliyorum! Open Subtitles أنت من جانب الضوء يجب أن تكون جيدا في هذا
    Bugün kutladığımız şey bize gelen mesaj, içimizde yaşayan aydınlık. Open Subtitles اليوم سنحتفل لأن الرسالة وصلت إلينا ولأن الضوء يعيشُ بداخلنا
    Karanlık ya da aydınlık taraf, hak ettiği cezayı alacak. Open Subtitles سواء من النور او الظلام هو سوف ينال ما يستحقه
    aydınlık, ilim ve irfan ışığı hurafelerin izini süpürüp attı. Open Subtitles حيث حَلَّ النور الواضح والساطع للعلم والمعرفة محل ظلمات الخرافات
    Gözleri vardır, karanlık ve aydınlık arasındaki farkı idrak edebilirler... ...fakat çoğunlukla kokuyla çalışırlar. TED لهم أعين، فإنها يمكن أن تميز بين النور والظلام، لكنها تعمل في الغالب بالرائحة.
    Onu kutsal azizlerinin de bulunduğu aydınlık ve huzur dünyasına kabul eyle. Open Subtitles وامنحها ضوء البهجة. في جنات الخلد آمين ، مع القديسين
    En aydınlık günde en karanlık gecede, hiçbir kötülük kaçmayacak görüşümden. Open Subtitles إنهُ اليوم الأكثر إشراقاً. فى ليلة مُظلمة،لن يهرب أيّ شرير من قبضتى.
    Gecenin karanlık, gündüzün aydınlık olduğunu bile söyleseniz size inanmazdım. Open Subtitles لن أصدقك لو قلتي لي أن الليل مظلم والنهار مشرق
    Kalabalık ve aydınlık olmalı. Ne kadar fazla olursa, o kadar iyi. Open Subtitles كلما كان هناك ناس و نور كلما كان هذا احسن لنا
    Ve geleceği hayâl edeceğimizden çok daha aydınlık bir hâle getireceğiz. Open Subtitles وتكون فاتحه في المستقبل المشرق انه أي شئِ يمكِن أن نتخيله.
    İçi öyle aydınlık ve öyle aşkla dolu ki... bunun çok parlak bir gelecekle neticelenmeyeceğine inanmam mümkün değil. Open Subtitles لقد أخفق مع الكثير من الضوء والكثير من الحب والذي لم أستطع تصديقه بأن ذلك لم يُترجم الى مستقبل مُشرق.
    Oldukça aydınlık bir banyoda durur aynaya bakarak dişlerimizi fırçalarız. TED نقف في حمام مضاء بشكل ساطع ننظر في المرآة ونحن ننظف أسناننا.
    Unut gitsin Bart. Dışarısı o kadar aydınlık ki ...gökte Fox uydusundan başka bir şey göremezsin. Open Subtitles انسى، إن السماء ساطعة في الخارج لا يمكنك رؤية شيء سوى قمر شبكة فوكس
    O zaman belki görüşmemize biraz daha aydınlık getirmenin zamanı gelmiştir. Open Subtitles إذًا، ربما حان الوقت لإضافة بعض الإضاءة لمناقشتنا.
    Yani şu anda sahneyi aydınlık tutmak için 15 at tam güç koşuyorlar. TED إذا نحتاج إلى 15 حصان يركضون بأقصى سرعة فقط لإبقاء إضاءة المسرح
    Burada gördükleriniz, işlevsel bir aydınlık alan ve florasan mikroskobu yaparken gerekebilecek bileşenler. TED ما ترون هنا هو جميع المكونات الممكنة لبناء مجهر المجال المضيء و مجهر الاستشعاع.
    Park Monceau, Park Montsouris ya da başkası, devasa karanlık bir ormanla çevrili aydınlık bir patika. Open Subtitles متنزه مونسيوة متنزه مونتزيور أَو متنزه أخر في ممر لامع مجاورَ لغابة مُظلمة ضخمة
    Karanlık liderin aydınlık görev törenine katılması kabul edilemez. Open Subtitles غير مقبول أن تحضُر قائدة المظلمين لحفل تنصيب قائد المضيئين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد