Muhtemelen bunun en iyi tarafı... ...akşam karanlığında yeryüzüne... ...alacakaranlığın siyahı düşer, ... ...ama hala yukarısı aydınlık ve parlaktır. | TED | وربما يظهر جمال هذا العمل عند الغسق قبل الفجر حين يذهب الشفق وتظلم الأرض ولا يزال الضوء يلمع في السماء |
Bu aydınlık halka çekim kuvvetinin, ışığın dahi kaçamayacağı kadar büyük olduğu yerdeki kara deliğin çevresindeki sınırları açığa çıkarır. | TED | تكشف هذه الحلقة المشعة أفق الثقب الأسود، حيث تكون قوى الجاذبية كبيرة للغاية لدرجة أن حتى الضوء لا يستطيع الفرار. |
Burada sadece aydınlık ve karanlık var Gökyüzü ondan yana | Open Subtitles | هنا يوجد فقط النور والـظلام . لديه السماء كلها له |
İnanç mı? İnanç görebilecek kadar aydınlık ama kör edecek kadar karanlıktır. | Open Subtitles | بالكاد هناك ضوء في الإيمان يكفي لترى ولكن الظُلمة كافية كي تعميكَ |
Jiletli telin, daha aydınlık bir yarının umutlarını kestiği, uzun beton duvarlarla, çelik parmaklıklarla çevrili. | TED | محاطا بجدران خرسانية عالية، وقضبان فولاذية، حيث تبرع الأسلاك الشائكة في قطع طريق أحلامنا نحو غد أكثر إشراقاً. |
Hayatımızın en aydınlık parçası ailenin doğal bir ferdi olsa. | Open Subtitles | دائماً أكثر جزء مشرق في حياتنا، كعضو طبيعي ضمن العائلة؟ |
Bulanık bir karanlık görüyordum. Şimdiyse bulanık bir aydınlık. | Open Subtitles | عوضاً عن غشاوة مظلمة كبيرة، أرى غشاوة نور كبيرة. |
Tanrım, dışarısı çok aydınlık, Pencereden dışarı bakınca başım ağrıyor. | Open Subtitles | يإلهي، الضوء ساطعٌ بالخارج مجرد النظر عبر النافذة يصيبني بالصداع |
Hadi, siz aydınlık Kişilerin bu konuda iyi olduğunuzu biliyorum! | Open Subtitles | أنت من جانب الضوء يجب أن تكون جيدا في هذا |
Bugün kutladığımız şey bize gelen mesaj, içimizde yaşayan aydınlık. | Open Subtitles | اليوم سنحتفل لأن الرسالة وصلت إلينا ولأن الضوء يعيشُ بداخلنا |
Karanlık ya da aydınlık taraf, hak ettiği cezayı alacak. | Open Subtitles | سواء من النور او الظلام هو سوف ينال ما يستحقه |
aydınlık, ilim ve irfan ışığı hurafelerin izini süpürüp attı. | Open Subtitles | حيث حَلَّ النور الواضح والساطع للعلم والمعرفة محل ظلمات الخرافات |
Gözleri vardır, karanlık ve aydınlık arasındaki farkı idrak edebilirler... ...fakat çoğunlukla kokuyla çalışırlar. | TED | لهم أعين، فإنها يمكن أن تميز بين النور والظلام، لكنها تعمل في الغالب بالرائحة. |
Onu kutsal azizlerinin de bulunduğu aydınlık ve huzur dünyasına kabul eyle. | Open Subtitles | وامنحها ضوء البهجة. في جنات الخلد آمين ، مع القديسين |
En aydınlık günde en karanlık gecede, hiçbir kötülük kaçmayacak görüşümden. | Open Subtitles | إنهُ اليوم الأكثر إشراقاً. فى ليلة مُظلمة،لن يهرب أيّ شرير من قبضتى. |
Gecenin karanlık, gündüzün aydınlık olduğunu bile söyleseniz size inanmazdım. | Open Subtitles | لن أصدقك لو قلتي لي أن الليل مظلم والنهار مشرق |
Kalabalık ve aydınlık olmalı. Ne kadar fazla olursa, o kadar iyi. | Open Subtitles | كلما كان هناك ناس و نور كلما كان هذا احسن لنا |
Ve geleceği hayâl edeceğimizden çok daha aydınlık bir hâle getireceğiz. | Open Subtitles | وتكون فاتحه في المستقبل المشرق انه أي شئِ يمكِن أن نتخيله. |
İçi öyle aydınlık ve öyle aşkla dolu ki... bunun çok parlak bir gelecekle neticelenmeyeceğine inanmam mümkün değil. | Open Subtitles | لقد أخفق مع الكثير من الضوء والكثير من الحب والذي لم أستطع تصديقه بأن ذلك لم يُترجم الى مستقبل مُشرق. |
Oldukça aydınlık bir banyoda durur aynaya bakarak dişlerimizi fırçalarız. | TED | نقف في حمام مضاء بشكل ساطع ننظر في المرآة ونحن ننظف أسناننا. |
Unut gitsin Bart. Dışarısı o kadar aydınlık ki ...gökte Fox uydusundan başka bir şey göremezsin. | Open Subtitles | انسى، إن السماء ساطعة في الخارج لا يمكنك رؤية شيء سوى قمر شبكة فوكس |
O zaman belki görüşmemize biraz daha aydınlık getirmenin zamanı gelmiştir. | Open Subtitles | إذًا، ربما حان الوقت لإضافة بعض الإضاءة لمناقشتنا. |
Yani şu anda sahneyi aydınlık tutmak için 15 at tam güç koşuyorlar. | TED | إذا نحتاج إلى 15 حصان يركضون بأقصى سرعة فقط لإبقاء إضاءة المسرح |
Burada gördükleriniz, işlevsel bir aydınlık alan ve florasan mikroskobu yaparken gerekebilecek bileşenler. | TED | ما ترون هنا هو جميع المكونات الممكنة لبناء مجهر المجال المضيء و مجهر الاستشعاع. |
Park Monceau, Park Montsouris ya da başkası, devasa karanlık bir ormanla çevrili aydınlık bir patika. | Open Subtitles | متنزه مونسيوة متنزه مونتزيور أَو متنزه أخر في ممر لامع مجاورَ لغابة مُظلمة ضخمة |
Karanlık liderin aydınlık görev törenine katılması kabul edilemez. | Open Subtitles | غير مقبول أن تحضُر قائدة المظلمين لحفل تنصيب قائد المضيئين |