Ajan Eppes, Lisa Bayle 3 aylık hamile olan varlıklı bir kadındı. | Open Subtitles | أيها العميل إيبس، لقد كانت ليزا بايل ثرية حامل في الشهر الثالث |
Bugün 14 Mart 1988 ve sana 7 aylık hamileyim. | Open Subtitles | أنه يوم 14مارس 1988 وأنا حامل بك في الشهر السابع |
aylık Bilim'den gelecek ödülün sana gelmesi gerektiğini düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تشعرين أن الشرف من مجلةالعلوم الشهرية يجب أن يذهب إليكِ؟ |
Yoldaşlar. İlk beş aylık planımız tüm çiftliği zafere taşıdı. | Open Subtitles | ايها الرفاق, خطتنا للخمسة اشهر الاولى هي مزرعة واسعة منتصرة |
Ancak yeğenine verdiği küçük aylık, sizin planlarınız için yeterli değildi. | Open Subtitles | لكن الراتب الشهري المخصص لإبنة أختها لم يكن يرضي خططك الطموحة |
Ve 7 aylık tasarlanan ömrü için bu görevi çok iyi yaptı. | TED | وقد فعل ذلك بشكل جيد طوال مدة حياته المقرَّرة وهي سبعة أشهر. |
Ve açık sularda 2 aylık yolculuktan sonra somonlar kıyıya geliyor. | Open Subtitles | وبعد شهرين من الهجرة عبر المحيط المفتوح يصل السلمون إلى الساحل |
Bunun gibi bir sabit diskin bir aylık kayıt tutması beklenir. | Open Subtitles | ويُمكنك التوقع من قرص صلبٍ كهذا أن يحتفظ بسجلاّت لقرابة الشهر. |
Bir dönem aylık kişi başına düşen et miktarı birkaç yüz gramdı. | TED | كان يتم تقنين اللحوم إلى بضع مئات من الجرامات للشخص الواحد في الشهر في وقت محدد. |
J: Kaç aylık hamilesin? C: Sadece sekiz aylık. | TED | جاك: كم شهرا مر على حملك؟ كلير: أنا لا زلت فى الشهر الثامن. |
Çizim tahtasının başına gittiler ve yenilendiler farklı bir planla geldiler: Biz size telefon satmıyoruz, biz size aylık tarifeler satmıyoruz. | TED | ثم عادوا للوراء للوحة الرسم، وغيروا العتاد وأتوا بخطة أخرى: نحن لن نبيعك الهاتف نحن لن نبيع الخطة الشهرية |
Ortalama olarak Somali'ye giden aylık işçi dövizleri, bu miktardan daha büyük. | TED | متوسط الحوالات النقدية الشهرية إلى الصومال يفوق هذا المبلغ |
Tıbbi bir odanın içinde olduğumuz için, dört buçuk aylık bir kemoterapiden geçtim. | TED | ومنذ ذلك الوقت استقريت في الغرف الطبية وخضت 4 اشهر ونصف من العلاج الكيميائي |
Eğer su kaynatarak aynı etkiyi yaratacak kadar buhar elde etmek zorunda kalsaydık, dünyadaki tüm enerji üretim kapasitesinin 6 aylık üretimine ihtiyacımız olacaktı. | TED | واذا اردنا غلي الماء للحصول على نفس الكمية من الماء المبخر, سنحتاج ستة اشهر من اجمالي استطاعة توليد الطاقة للعالم كله. |
Sen yalnızca öğretmensin; aylık maaşını giriş ücretine harcamadın ya? | Open Subtitles | أنت فقط مجرد أستاذ لم يغطي راتبه الشهري مصروف أكله |
aylık kiraya verilen bir evden tahliye ediliyormuş gibi eşyalarını çıkartıyorsun. | Open Subtitles | أنت تُخرج مُتعلقاتها كما لو أنها طُردت لعدم دفعها الإيجار الشهري |
Altı aylık maaşıma mal oldu. Dışarda beklemenin sakıncası var mı? | Open Subtitles | كلفني ذلك راتب ستة أشهر هل تمانع لو انتظرت بالخارج ؟ |
Ama biliyor musun, iki aylık kirayı karşılayacak kadar param olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | نعم ، ولكن لا أعتقد أن لدي أموال كافية لتغطية إجار شهرين |
Elbette ayakları alışsın diye indirimli aylık üyelik teklifi sunarsın. | Open Subtitles | بالتأكيد ستعرض عليهم اشتراكاتٍ شهرية بسعرٍ مخفض، من أجل ضمّهم، |
Bavulunu hazırlayıp 5 çocuğunu kapıp Ürdün'e doğru yol aldığında, üç aylık hamileydi ve geleceğin ailesine ve kendisine neler sunacağından bihaberdi. | TED | كانت حاملاً في شهرها الثالث عندما حزمت حقيبتها، جمعت أطفالها الخمسة وذهبت إلى الأردن المجاورة، لا تدري ما يحمل المستقبل لها ولأسرتها. |
İçeride seni barındırmak aylık 700 Dolar ediyordu, burası da 700 Dolar. | Open Subtitles | يكلفنا سبعمائة دولار بالشهر لإعاشتك بالسجن، لذا هذا ما تتكلفه الحياة هنا |
Misal, pedlerini aylık olarak aldığını fark ettim. | Open Subtitles | على سبيل المثال، لاحظت بأنك تَشترين من الفُوَّط الصحية ما يكفي لشهر كامل كل مرة |
Bu dosyadaki, benim 6 aylık yaşantım. | TED | هذه بيانات ستة أشهرٍ من حياتي ، بداخل هذا الملف. |
Bana şimdi son 3 aylık dokuz bin dolar ödeyeceksin. | Open Subtitles | لا، ستدفع الآن تسعة آلاف مقابل الشهور الثلاث المنصرمة |
Hala kiradayım ve arabayı alabilmek için çektiğim kredinin 37 aylık taksiti var. | Open Subtitles | لا زلت اقطن منزلا للكراء وبقي 37 شهرا قبل ان اسدد ثمن سيارتي |
Üç aylık çalışma heba oldu. | Open Subtitles | ثلاثة شهورِ من العملِ خارج النافذة، أسفل البالوعةِ. |
Evet, Jackie ile son üç aylık döneminden doğumuna kadar çalıştım. | Open Subtitles | نعم، التقيت مع جاكي في اخر فترة الحمل حتى بعد الولادة |