Elliot Keith'den ayrılmıştı ve Kim ile aramız çok iyiydi, yine de buraya nasıl geldiğimizi anlatabilmek için, bir hafta geriye gitmeliyim. | Open Subtitles | إليوت انفصلت عن كيث وكلشيءبداعظيمابيني وبين كيم لكن حسنا.. لكي أرى كيف وصلنا إلى هنا عليأنأعودأسبوعا |
Lisedeyken, bir çocuğun annesi arayıp onun yerine benden ayrılmıştı. | Open Subtitles | في إحدى المرات عندما كنت في المدرسة الثانوية إحدى أمهات الشباب اتصلت بي و انفصلت معي بالنيابة عنه |
Oraya taşındıktan hemen sonra annem ve babam ayrılmıştı. | Open Subtitles | لقد انفصل والدي عنها بعد انتقالنا الى هنا. |
B15 buzdağı Ross buz kalıbından kırılıp ayrılmıştı. | TED | انفصل الجبل الجليدي B15 عن الجرف الجليدي روس. |
Bir keresinde sırf bu şeyi giymiyorum diye çocuğun biri benden ayrılmıştı. | Open Subtitles | أتدر؟ ذات مرة إنفصل صبي عني فقط لأنني لم أكن مرتدية ذلك هل يمكنك تصديق ذلك؟ |
Samsung Dong bile tek başına o zamanlar üç kasabaya ayrılmıştı. | Open Subtitles | .. سامسونج دوج فحسب فى ذلك الوقت كانت مقسمه الى ثلاث مناطق |
Ve o... o da yakın zamanda karısından ayrılmıştı... onunla bir kere yattım ve sonra ilişkiyi bitirdim. | Open Subtitles | ...إنه لقد كان منفصلاً للتو من زوجته ولقد ضاجعته مرة وانفصلنا بعدها |
Son altı ayını sonradan nefret duyacağı 12 dakikalık bir filmi yazıp, yöneten ve filmde yer alan Cristina ise yine başka bir sevgilisinden daha ayrılmıştı ve bir değişiklik istiyordu. | Open Subtitles | كريستينا التي قضت آخر ست أشهر تكتب و تخرج و تمثل في فيلم من 12 دقيقة ثم كرهته، انفصلت عن حبيبها الأخير و كانت تتوق لتغيير المناظر الطبيعية |
Lena onunla evlenmediğim için benden ayrılmıştı. | Open Subtitles | لينا انفصلت عني لأني لم أتزوجها |
Ashley, daha yeni erkek arkadaşından ayrılmıştı ve Tammy de uyuyordu. | Open Subtitles | (أشلي) للتوّ انفصلت عن صديقها، و(تامي) كانت نائمة. |
Kim senden ayrılmıştı değil mi? | Open Subtitles | لكن "كيم" كانت قد انفصلت عنك ليس كذلك؟ |
Madison geçen ay ondan ayrılmıştı. | Open Subtitles | خليلها السابق، انفصلت (ماديسون) عنه الشهر المُنصرم، |
Babam çoktan ayrılmıştı. | Open Subtitles | و كان والدي قد انفصل عنّا قبل ذلك |
Bir adam da birlikte duştayken benden ayrılmıştı. | Open Subtitles | و آخر انفصل عني بينما كنا نستحم سوياً |
Eşiyle birkaç yıl önce ayrılmıştı. | Open Subtitles | انفصل عن زوجته منذ سنتين |
Hatta aktris sevgilisinden ayrılmıştı sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنه قد إنفصل لتوّه عن فتاة تعمل ممثلة هي الأخرى.. |
Kevin kapıda duruyordu ve Jon ile ayrılmıştı. | Open Subtitles | كان (كيفن) واقفاً بالقرب من عتبة منزلي، وكان قد إنفصل مع (جون). |
Çok zorluydu. Çünkü Almanya çok fazla bölgeye, 32 bölgeye ayrılmıştı. | Open Subtitles | (لكنه كان بالفعل أمراً صعباً، لأن (ألمانيا كانت مقسمه إداريـاً إلـى 32 مقاطعه |
ayrılmıştı, müsaitti. | Open Subtitles | لقد كان منفصلاً ومتاحاً |