Profesör ayrılmadan bunu size anlatmaya mecbur hissettim kendimi. | Open Subtitles | فكرتُ أنه من واجبي أن أخبرك قبل أن يغادر البروفسور |
Kafaları incelemek. Onunla New York'tan ayrılmadan önce tanışmam gerekirmiş. | Open Subtitles | يفحص الرؤوس كان يجب أن أقابله قبل أن أغادر نيويورك |
Bugün hastaneden ayrılmadan önce seninle konuşmak istiyorum Dr. Harris. | Open Subtitles | كنت افضل ان تأتى الى الليله قبل ان تغادر,دكتور هاريس |
Bayanlar ve baylar, ayrılmadan önce yapılacak son bir ritüel var. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي , نهائي الاستعمال , قبل أن نغادر هذا المكان. |
ayrılmadan önce senden birkaç şey isteyeceğim. | Open Subtitles | الآن لدي لك مهمة أو مهمتين تقوم بهما بعد مغادرتنا |
Bizi o kadar iyi davranıp, sıcak karşıladınız ki kasabadan ayrılmadan önce en azından size hizmetlerimizi sunabiliriz diye düşündük. | Open Subtitles | و أنتم جميعاً كنتم مـرحبيـن بنا جداً لهـذا قـررنا بأن أقل ما يمكننا فعله هو تقديم خدماتنا قبل مغادرة البـلـدة |
Evden ayrılmadan önce onu vurmuş olabilir, sonra da onu aramıştır. | Open Subtitles | كان بإمكانه رميها بالرصاص قبل مغادرته, ثم أبلغ عنها. |
ayrılmadan önce herhangi bir şey. Yalvarıyorum. Bana yardım et. | Open Subtitles | أي شيء قبل أن ننفصل أرجوكِ، هيا، ساعديني |
Gemiden ayrılmadan önce, kütüphanede kamp yapma eylemiyle ilgili âdetleri çalışmıştım. | Open Subtitles | قبل مغادرتي السفينة، استشرتُ مكتبة الحاسوب، للاطلاع على العادات المصاحبة للتخييم. |
ayrılmadan önce seni görmeliydim, çünkü sana öyle haberlerim vardı ki. | Open Subtitles | كان علي رؤيتك قبل رحيلي لأنه لدي أخبار لك |
Kardeşim oradan uzaklaşıyordu ama daha tam olarak yanlarından ayrılmadan arkasını döndü ve "Sanırım bana yardımcı olabilirsiniz." dedi. | Open Subtitles | ثم غادر، ألا أنه لم يغادر الدرج حتى عاد إليها وقال لها : لقد قلتى شيئاً ...يمكننى الأستفادة منه |
Kimse ayrılmadan önce bu masaları tertemiz görmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد هذه الرحلات أن تُرتب قبل أن يغادر أي أحد. |
Havaalanından ayrılmadan önce Sloane'a götürebilmem için Vaughn'un orijinalleri bana vermesi gerekiyordu. | Open Subtitles | قبل أن أغادر المطار على فون أن يحضر الأصليه لأستطيع ايصالهم لسلون |
- ayrılmadan önce seni görmeyi umuyordum. - Kendini özletme. | Open Subtitles | كنت آمل أن أراك قبل أن أغادر لا تكونى غريبه |
Ve siz Baliye gitmek için ayrılmadan kabul listesine benim adımı ekleyin | Open Subtitles | ويمكنك اضافة اسمى الى فهرس هاتفك قبل أن تغادر الى بالى |
New Jersey'den sonsuza kadar ayrılmadan önce çılgınca bir şey yapacak mısın? | Open Subtitles | هل ستقوم بعمل جنونى قبل أن تغادر نيوجيرسى للأبد ؟ |
O kadar delirmedim! Üsten ayrılmadan hepsini kontrol ettim. | Open Subtitles | لا اننى لست ذلك المجنون لقد قمت بفحصهم قبل ان نغادر القاعده |
Kuzey Kutbu'ndan ayrılmadan git demiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أن تفعل ذلك قبل أن نغادر القطب الشمالى |
Bunu size istasyondan ayrılmadan önce söylemeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولت ان اقول لك ذلك قبل مغادرتنا محطة القطار |
Bugünkü mahkemenin adaleti için mahkeme salonundan ayrılmadan uzlaşıp karar vermelerini rica ediyoruz. | Open Subtitles | سؤالهم ان كانوا موافقين على القرار دون مغادرة المحكمة |
İspanya için ayrılmadan önce gittiği yer. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي ذهب اليه قبل يوم من مغادرته متوجها الى اسبانيا |
ayrılmadan önce herhangi bir şey. Yalvarıyorum. Bana yardım et. | Open Subtitles | أي شيء قبل أن ننفصل أرجوكِ، هيا، ساعديني |
ayrılmadan önce General Meade'e sadece tarafsız görüşlerimi vermek için onu arayacağımı söylemiştim. | Open Subtitles | قبل مغادرتي قلت للعميد ميد بأنه أنا التي سأكلمهم ، لاعطائه رأيي بالأمر. |
Evdeki her şeyi düzenlediğime inanıyorum ama ayrılmadan önce mutfağın döşemesiyle ilgilenemedim. | Open Subtitles | أظن أني رتبت كل الأمور ببيتي، ولكني نادم أني لم أستطع تصليح أرضية المطبخ قبل رحيلي |
General,onlar ayrılmadan onlara cevap vermeliyiz. | Open Subtitles | جنرال , لا بد أن نجيب . قبل أن يغادروا , سيدى |
Üniversiteye gidip yollarımız ayrılmadan önce... en iyi iki arkadaşımla vakit geçirmek istedim. | Open Subtitles | لأنني أردت قضاء الوقت معأعزأصدقائي.. قبل رحيلنا للجامعة وربما لا نرى بعضنا مجدداً |
Yollarımız ayrılmadan önce istediğin son bir şey var mı? | Open Subtitles | هل لديك شيء تقوله يا آرثر الصغير قبل أن نفترق |
Kati suretle... annemi görmesine... veya ayrılmadan önce evde olay yaratmasına meydan verilmesin. | Open Subtitles | وبدون أي طريقة تكون قادرة فيها على مقابلة والدتي أو تخلق أي إضراب بالمنزل قبل مغادرتها |
Beyefendi ayrılmadan dört hafta önce. | Open Subtitles | قبل ان يُغادر الأسكوير مذُّ أربعة أسابيع، |