ويكيبيديا

    "ayrılmaz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يتجزأ
        
    • ينفصلان
        
    • غير منقطع
        
    • أساسياً
        
    • يفترقان
        
    • متلازمون
        
    Etiyopya'da kuşlar müziğin kökeninin ayrılmaz bir parçası olarak görülürler. TED في إثيوبيا، تُعتبر الطيور جزءً لا يتجزأ من جذور الموسيقى ذاتها.
    Sağlık sistemi ve diğer önemli sağlık kurumlarını korumanın görevlerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu görsünler istiyoruz. TED نحن نريدهم أن يرون أن حماية الأنظمة الصحية والمؤسسات الاجتماعية الأساسية الأخرى جزء لا يتجزأ من مهمتهم.
    Tesla'nın gerçek ve önemli yanı, uygarlığımızın, günlük hayatımızın ve halihazırdaki savaş çabamızın ayrılmaz bir parçası olan büyük başarılarında yaşıyor. Open Subtitles المهم في حياة تيسلا هو انجازاته وهي عظيمه وجزءا لا يتجزأ من حضارتنا، من حياتنا اليومية في جهودنا الحربيه
    Bence bu yaşam ile suyun ayrılmaz bir bütün olduğu anlamına gelir. Open Subtitles ...أعتقد أن هذا يعنى الحياه و الماء لا ينفصلان عن بعض
    Ve o zamandan beri ayrılmaz olduk. Open Subtitles وكان لا ينفصلان منذ ذلك الحين.
    Durotan ve Draka'nın oğlusun, ayrılmaz reislerin yolu. Open Subtitles كنت ابن Durotan ودراكا، خط غير منقطع من مشايخ.
    Bu toplumun ayrılmaz bir parçası olacaksın. Open Subtitles ستكون جزءاً أساسياً في هذا المجتمع.
    Beden ve ruh düzgünce gömülene kadar ayrılmaz. Open Subtitles الجسد والروح لا يفترقان حتى يتم الدفن تقريبا
    Bunlar ayrılmaz kafayı vardır. Open Subtitles هم يُنقّشونَ متلازمون.
    Hakimiyet, itaat etme, ve acı eğitimin ayrılmaz parçaları. Open Subtitles الهيمنة، الخنوع، والألم هي جزء لا يتجزأ من عملية التدريب.
    Yani, üçlünün ayrılmaz parçası oldu, onun yerini asla dolduramam. Open Subtitles أعني, إنّها أصبحت جزء لا يتجزأ من الثلاثي, ولا يمكنني إستبدالها.
    Tayvan'ın, Çin'in ayrılmaz bir parçası olduğunu anlamak zorundasınız. Open Subtitles عليك أن تفهم ان تايوان جزء لا يتجزأ من الصين
    Yüzbaşı Mane'in, ekibinin ayrılmaz bir parçası olduğundan bahsediyor. Open Subtitles يتحدث عن كون الملازم ماين جزء لا يتجزأ من فريقه.
    Evet, sen buranın ayrılmaz bir parçasısın ancak burası senden daha büyük. Open Subtitles نعم , أنت جزء لا يتجزأ منه لكنه أكبر منك
    ayrılmaz ikili. Open Subtitles إنّهما زوجان لا ينفصلان.
    Artık ayrılmaz bir bütünsünüz. Open Subtitles أنت الآن لا ينفصلان.
    Çok geçmeden ayrılmaz olmuşlardı. Open Subtitles وقريبا كانوا لا ينفصلان.
    Durotan ve Draka'nın oğlusun ayrılmaz reislerin yolu. Open Subtitles كنت ابن Durotan ودراكا، خط غير منقطع من مشايخ.
    Ve sen de ayrılmaz parçasıydın. Open Subtitles ولعبت دوراً أساسياً.
    Onlar ayrılmaz ikilidir. Open Subtitles أولئك الإثنان لا يفترقان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد