En azından bunu yapabilirim. Sizi ayıran da bendim zaten. | Open Subtitles | هذا أقل مايمكنني أن أقوم به أنا التي قمتُ بفصلكم |
Bu korkunç korkunç nottan sonra en azından bunu yapabilirsiniz. Tabii ki. | Open Subtitles | هذا أقل شىء ممكُن أن تفعلوه بعد هذه الملاحظة البشعة ، البشعة |
Gözlerimizin gerçeği görmesini sağladığın için en azından bunu yapabilelim. | Open Subtitles | هذا أقل ما نقدمه لكَ وفاءً لفتح عيوننا على الحقيقة |
Onun için onca yaptıklarından sonra, en azından bunu yapar. | Open Subtitles | بعد كل ما فعلته من اجله هذا اقل شيئ يفعله |
Benim gibi konuşamayan kurbanlara, en azından bunu borçluyum. | TED | هذا أقل ما أدين به لرفقائي من الناجين الذين لا يستطيعون. |
Hakaretlerine katlandıktan sonra benim için en azından bunu yap. | Open Subtitles | هذا أقل شيء تستطيع فعله بعد أن تحملت إهاناتك |
Neden olduğumuz bütün sorunlardan sonra en azından bunu yapalım dedik. | Open Subtitles | هذا أقل ما يمكننا فعله على كل المشاكل التى سببناها |
Benim için yaptıklarından sonra, en azından bunu yapabileyim. | Open Subtitles | بالإضافة إلى كل ما فعلتة لي هذا أقل ما يمكنني فعله |
Üzgünüm Oren, buna söz veremem. En azından bunu yaparız. | Open Subtitles | أنا آسف يا أوين ، لا يمكننى أن أعد بهذا سيكون هذا أقل ما يمكننا فعله |
Dert etme, evlat. En azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | لا تقلق بخصوص هذا يا صغيرى هذا أقل ما يمكننى فعله |
Geçen günden sonra en azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | هذا أقل ما أستطيع عمله بعد الليلة الماضية |
Bir çelenk, bilirsiniz,bir kaç çiçek En azından bunu yapmalıydım. | Open Subtitles | اكليل من الزهور ، تعرفون زهور قليلة هذا أقل مايمكنني تقديمه |
En azından bunu yapabildim. daha iyi hissetmene sevindim. | Open Subtitles | هذا أقل ما يمكنني أن أفعله أنا سعيدة أنك تتحسنين |
Demek istediğim, bütün hafta bana şekerlik yaptıktan sonra, en azından bunu yapmalıyım diye düşündüm. | Open Subtitles | أعني بأنه كان لطيفاً معي طوال الأسبوع ظننتُ بأن هذا أقل شئ يمكنني فعله |
Tanrı'nın cezası Cennete gittim! En azından bunu yapabildi. | Open Subtitles | العنةاذهبت حقا الى الجنة هذا اقل ما يمكن ان يعمل |
Hayatımın üç yılını çaldıkları için en azından bunu yapabilirler. | Open Subtitles | هذا اقل ما قد يفعلونه لي لسرقة ثلاثة سنوات من حياتي |
Bize karşı o kadar iyiydiniz ki en azından bunu yapalım istedik. | Open Subtitles | هذا اقل ما يمكننا فعلة لأنكم كنتم رائعون معنا |
Hala birkaç pürüz olduğunun farkındayım, Ama, en azından bunu yapabiliriz. | Open Subtitles | أعلم أن عرضنا ليس بالكثير ولكنه أقل ما يمكننا فعله. |
En azından bunu yapayım | Open Subtitles | ذلك أقل ما يمكن أن أفعله إن ذلك خطئي كان يجب أن أحضر الى السباق |
- Yardımın karşılığında en azından bunu yapabilirim. - Yani daha fazlasını da yapar mısın? | Open Subtitles | هذا أقلّ ما يمكنني فعله هل تقصد أن بإمكانك فعل المزيد؟ |
Beni kovmak için en azından bunu bilmen gerekir. | Open Subtitles | لايمكنك طردي اذ كنت لاتعرف هذا على الاقل |
Seni oraya kadar taşıyacağım. En azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | ساحملك طوال الطريق إلي هناك أنه أقل شيئ يمكنني عمله |
Eski dostlarım için en azından bunu yapabilirim. | Open Subtitles | هذا أقل ما يُمكنني تقديمه لأصدقاء قدامى. |
En azından bunu yapayım, Daphne. | Open Subtitles | دافن، هو أقلّ أنا يُمْكِنُ أَنْ أعْمَلُ، يَعتقدُني. |
En azından bunu geçen Pazartesi faks çekerek tüm sanat okullarına söyledim. | Open Subtitles | على الأقل هذا ما صرحت به الى كافة مدارس الفن عندما أرسلت لهم فاكس |