Solaklar azınlıkta olduğundan sağlak ve solak oyuncular zamanlarının çoğunu sağlaklara karşı antrenman yapmakla geçirir. | TED | بما أن العسراء أقلية من البداية، كلا المنافسين العسراء واليمينيين سيقضون معظم وقتهم مقابلين ومتدربين ضد يمينيين. |
Programı kabul etmeyenler, azınlıkta olmalarına rağmen, kontrol edilmezlerse... | Open Subtitles | ولهذا، هؤلاء الذين رفضوا البرنامج وأن كانوا أقلية إن لم يتم الاشراف عليهم |
Irkları karıştıranlar yüzünden bu ülkede beyaz insanların azınlıkta olduğunu fark ettin mi? | Open Subtitles | هل لاحظت انه بسبب اختلاط الاعراق البيض يعدون أقلية في هذه البلاد؟ |
İçimden bir şey senin azınlıkta olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ما يقول لي رأي الخاص بك هو في الأقلية. |
Burada azınlıkta olduğumu biliyorum, ama silah savaşlarından hoşlanmıyorum... | Open Subtitles | جون أعرف أنني في الأقلية هنا... لكني لا أحب معارك السلاح... |
Frank'ten nefret ediyorum, ama azınlıkta olmaktan daha çok nefret ediyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحب فرانك, ولكن اكره ان اكون مع الاقلية |
Programı kabul etmeyenler, azınlıkta olmalarına rağmen, kontrol edilmezlerse felaket ihtimali süratle artabilirdi. | Open Subtitles | ولهذا، هؤلاء الذين رفضوا البرنامج وأن كانوا أقلية إن لم يتم الاشراف عليهم من الممكن ان يشكلوا احتمالا ً متزايدا ً لحدوث كارثة |
Evet, mesela bütün evrenin eşcinsel olduğu ve heteroseksüel insanların azınlıkta kaldığı bir evren. | Open Subtitles | "نعم , مثل عالم كله "مثليين "حيث الناس "الغيري الجنس هم أقلية |
azınlıkta kalanlar, çoğunluğun kararına uymak zorunda. | Open Subtitles | الأقلية تمتثل لرغبات الأغلبية |
Bu da azınlıkta olduğumuzu gösterir. | Open Subtitles | وهذا يعني اننا الاقلية |