| Sıtmanın varolduğu bölgelerde yaşayan insanlara 'Sıtma hakkında ne düşünüyorsunuz?' | TED | فعندما سألوا الناس في المناطق المتأثرة بالملاريا عن موقفهم من هذا المرض |
| Birincisi, kırsal bölgelerde yaşayan topluluklar üzerinde çalışmamız gerekiyor, şiddetin toplum gözünden uzakta gerçekleştiği yerler. | TED | أولها مساعدة المجتمعات التي تعيش في المناطق الريفية, حيث تحدث الانتهاكات البعيدة عن أنظار العامة. |
| Sarı olanı, limon sarısı, kırsal bölgelerde yaşayan bir tür. | Open Subtitles | .الصفراء هي صفار الليمون ,شائعة في المناطق الريفية |
| Deniz kenarında ya da alçak bölgelerde yaşayan vatandaşların acilen bölgeyi terk etmeleri söyleniyor. | Open Subtitles | المقيمين بجانب السدود أو في المناطق المنخفضة يجب عليهم الإخلاء |
| Şu bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızdan en kısa sürede İtomori Lisesi'nde toplanmaları rica olunur: | Open Subtitles | .يرجى من المقيمين في المناطق التالية الإخلاء إلى ثانويّة إيتوموري في الحال |
| Belki uzak bölgelerde yaşayan biri yapmıştır. | Open Subtitles | ربما من صنع أحد في المناطق النائية. |
| Tekrar ediyorum: Şu bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızdan en kısa sürede İtomori Lisesi'ne— | Open Subtitles | مجدّداً، نرجوا من المقيمن في المناطق التالية الإخلاء إلى ثانويّة إيتوموري... |