Biliyorum Frank. Benim bölgemden çıkarlarken saymıştım onları. | Open Subtitles | نعم، أعرف فرانك عديتهم عندما خرجوا من منطقتي |
Benim bölgemden defolun bir daha da asla geri dönmeyin! | Open Subtitles | هذا صحيح اذهبي بعيداً عن منطقتي و لا تعودوا أبداً إلي هنا |
Birincisi, adamların benim bölgemden uzak duracaklar. | Open Subtitles | أولاً, لن يتم السماح لرجالك العمل في منطقتي |
Lassard'ın "Devriye"lerini benim bölgemden uzak tut. | Open Subtitles | تَبقي برنامج لازارد سي او بي خارج دائرتي الإنتخابيةِ. |
O an güvenli bölgemden çıkıp başörtüsü ve haşema giyerek güzellik yarışmasında yarışmaya karar verdim. | TED | كانت هذه اللحظة الحاسمة لأخرج من منطقة الراحة الخاصة بي وأتنافس في مسابقة ملكة جمال بارتداء الحجاب والبوركيني. |
bölgemden para gasp ediyor, sonra da Don Gani tanımadığını söylüyor. | Open Subtitles | إبتز مالي وفي منطقتي أيضاً ويقول أنه لايعرف دون جاني |
Nacizane isteğim arazinizde avlanmak kendi bölgemden kayıp bir vampir için. | Open Subtitles | أطلب متواضعاً الترخيص لي ،بالنبش في نطاقكم عن مصاص دماء مفقود من منطقتي |
Şanslısın serseri. Benim bölgemden uzak dur! | Open Subtitles | حالفك الحظ بفرصة الصف أيها القذر، ابقَ بعيدا عن منطقتي! |
Umarım, şafaktan önce bölgemden çıkmış olursun. | Open Subtitles | أتمنى أن تكوني خارج منطقتي قبل الفجر |
Benim bölgemden uzak dur. | Open Subtitles | تنحى بعيداً عن منطقتي |
bölgemden uzak durun. | Open Subtitles | ابق خارج منطقتي |
Benim bölgemden uzak dur! | Open Subtitles | لا تأتي الى منطقتي |
- Benim bölgemden geçirmeyin. - İmkansız. | Open Subtitles | لا تقودها عبر منطقتي - مستحيل - |
Benim bölgemden geçmemen için seni uyarmıştım. | Open Subtitles | لقد حذرتك ألا تمر من منطقتي |
Sadece Sandoval'a benim bölgemden uzak durmasını söyleyin. | Open Subtitles | فقط قل لـ(ساندوفال) أن يبتعد عن منطقتي |
Lassard'ın "Devriye"lerini benim bölgemden uzak tut. | Open Subtitles | تَبقي برنامج لازارد سي او بي خارج دائرتي الإنتخابيةِ. |
bölgemden geri kalan yerleri eğer kurtarabilirsem kurtarmaya çalışacağım. | Open Subtitles | لكني أحاول أن أنقذ ما بقيَ من دائرتي بأي طريقة أستطيع |
Güvenli bölgemden çıkmamı istemiştin. | Open Subtitles | نعم لقد أخبر تني بأن اخرج من منطقة الراحة لديّ |
Rahatlık bölgemden çıkıp dayanıklılığımı test ederek kendime olan güvenimi bulmaya çalışıyordum ve kendi kararlarımı verebiliyordum. | TED | كنت أخرج من منطقة راحتي. كنت أختبر قوة التحمل لدي. كنت أبحث عن الثقة في نفسي وفي قراراتي الخاصة. |