Eğer Kalp Makine yok edilirse bütün makine bölgesi yıkıntılar içinde kalır! | Open Subtitles | لو هلكت الآلة الرئيسية فلن يبقى أي شيء سليم في منطقة الآلات |
Omuz bölgesi, geniş ve tek çizgi halinde kan damlaları. | Open Subtitles | منطقة الكتف ,كبير , ترصين قطرات الدما ، بخط واحد. |
İki ayaklı birisinin bu kadar ayakkabısı nasıl olur anlamıyorum, ama neyse artık, burası da UGG bölgesi olsun. | Open Subtitles | لا أعرف كيف أن شخص واحد له قدمين لديه الكثير من الأحذية ولكن مهما يكن, هذه منطقة خاصة بالأحذية |
Birgün çelimsiz adamın teki bir Kuzey bölgesi kafesine girmiş... | Open Subtitles | في يوم ما دخل شاب صغير مقهى في المنطقة الشمالية |
Dinle, zaten 9 üzerindeyim ama... burası koca otoyol, Kissel bölgesi de öyle. | Open Subtitles | استمع لى انا فى طريق 9 لكنّه طريق سريع كبير وكذلك مقاطعة كيسسيل. |
Herkese burası bir ölüm bölgesi diyorsunuz fakat öyle değil. | Open Subtitles | ولا تنفكون تخبرون الجميع أن هذا المكان يشكّل منطقة مميتة |
Beynin bir bölgesi aktif olduğunda, yani nöral bir bölge aktif olduğunda, kan dolaşımı beynin o bölgesine doğru yön değiştirir. | TED | وعندما تعمل منطقة من الدماغ .. اي تعمل منطقة عصبية منه فان الدم يندفع اليها لتغذيتها |
Tıpkı Sichuan bölgesi'nde deprem bölgesinde taşıma okullarda okuyan çocuklara söylerkenki gibi. | TED | مثلاً عندما كنت في مقاطعة سيشوان وكنت اغني للأطفال في المدارس في منطقة كارثة الزلزال |
Ancak alacakaranlık bölgesi neredeyse araştırılmıyor. | TED | إلا أن منطقة الغسق لم يتم استكشافها بعد. |
Alacakaranlık bölgesi hakkında çok az şey biliyoruz, çünkü çalışılması zor bir alan. | TED | معرفتنا المحدودة عن منطقة الغسق يعود إلى صعوبة دراستها. |
Bu soruları bir an önce yanıt bulmamız gerekiyor, çünkü alacakaranlık bölgesi tehdit altında. | TED | علينا أن نجيب على هذه الأسئلة وأن نجيب عليها بسرعة، لأن منطقة الغسق في خطر. |
Çoğunlukla da bir ülke içinde, hatta bir ülkenin küçük bir bölgesi içinde gerçekleşen bir güç savaşı. | TED | في الغالب الأعم، هو صراع قوة في بلد ما أو حتى في منطقة من هذا البلد. |
Aslında, ülkenin her bölgesi bunu yapabilirdi. | TED | في الحقيقة، كل منطقة في البلاد تستطيع فعل ذلك. |
Arkadaşın Gina'yla konuşuyordum da Bask bölgesi'nde büyük bir havacılık endüstrisi vardı. | Open Subtitles | كنت أتحدث لصديقك جينا. هناك ضخمة صناعة الطيران في المنطقة يدفع الباسك. |
şu anda dünyanın en büyük ekonomik bölgesi. | TED | وهي المنطقة الاقتصادية الاقوى في العالم اليوم |
Amerika'daki en fakir kongre bölgesi ve en çok göçmenin olduğu toplum, biz bunu yapabiliriz. | TED | المنطقة الأشد فقراً في أمريكا، المجتمع الأكثر في عدد المهاجرين في أمريكا، بإمكاننا فعل هذا. |
Kampüste yada Los Angeles Birleşmiş Okul bölgesi'nde daha önce bir şikayet olmamış. | Open Subtitles | لا إدعاءات سابقة من خلا الحرم الجامعي أو مقاطعة المدرسة الموحدة بلوس انجليس. |
Franklin Enstitüsü ve Philadelphia okul bölgesi arasında ortak bir okul olan Bilim Liderliği Akademisi'nde, eğitim veriyorum. | TED | حيث ادرس في أكاديمية العلوم المتقدمة وهي عبارة عن هيئة تدرسية لها صلة بمؤسسة فرانكلين ومدرسة مقاطعة فيلاديلفيا |
Akademik olarak en iyi performansı sergileyene bir bakalım: Çin'in Şangay bölgesi. | TED | دعونا نلقي نظرة على أفضل الأكاديميات أداءً: إقليم شانغهاي بالصين. |
Dış yüzeyde bir başka yüz bölgesi daha var ki burada daha birkaç yüz bölgesi daha var. | TED | هذه أخرى لكنها على السطح أيضا حيث يوجد مزيد من مناطق الوجه. |
Bu tabiatın bilinmeyen son bölgesi de kaçınılmaz şekilde açığa çıktı. | Open Subtitles | كشف المناطق في هذه الأرض أمر لا رجعة فيه بخلاف الماضي |
Orleans bölgesi H Bölümü Ceza Mahkemesi bu celseyi açmıştır. | Open Subtitles | المحكمة المركزية الجنائية لمقاطعة أورلينز قسم إتش , تنعقد الآن |
1932 de Mayısın 30'unda bir silah sesi Parisin 13 üncü bölgesi boyunca çınladı. | TED | في ٣٠ من ماي ١٨٣٢ طلقة مسدس سمعت رنت صوتها عبر أنحاء المقاطعة ١٣ في باريس |
Ne zaman hazır olacaklar? İki yıl içinde Afganlar, Helmand bölgesi'nin yönetimine geçebilirler. | Open Subtitles | بعد سنتين سيتمكن الافغان من السيطرة على محافظة هلمند |
Ruslar, Batı Berlinlilere Sovyet bölgesi'nde gıda alışverişi olanağı tanıdı. | Open Subtitles | وفّر الروس أمام أهل برلين الغربيين فرصة شراء الطعام من القطاع السوفيتي |
Her yıl, Cook bölgesi polisi çete sınırları haritasını suç istatistikleri, tutuklamalar ve çete grafitilerine göre çıkartır. | Open Subtitles | كل سنة ، شرطة المقاطعة تقوم بعمل خريطة من أراضي العصابة وفقا لإحصاءات الجريمة الاعتقالات ، وعلامات العصابات |
' D bölgesi, David, 10-34, muhtemel tecavüz vakası. | Open Subtitles | قطاع دي ديفيد 1034 هناك بلاغ عن إحتمال وجود جريمة اغتصاب |
Bu hayatta bir sürü saçmalık gördüm ama batı bölgesi standartlarına göre bile bu bambaşka bir şey. | Open Subtitles | رأيت العديد من التفاهات في أيامي حتى بمعايير المخفر الغربي ما حدث يُعتبر سابقة |
Adalet Bakanlığı'nın Güney bölgesi'nde asistan olduğumu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلم أنني مساعد محامي الولايات المتحدة للمنطقة الجنوبية.أليس كذلك. |
Bu bölgeye beyindeki yüz bölgesi deniyor çünkü burası hasar gördüğü zaman insanların yüzlerini tanıyamıyorsunuz. | TED | ولقبت بمنطقة الوجه في المخ لأنها حين تتلف، لا يمكنك أن تعرف وجوه الناس |