Bu özel anı bölmekten nefret ediyorum ama buradan çıkabilir miyiz? | Open Subtitles | يؤسفني أن أقاطع لحظات الألفة ولكن هل يمكننا أن نرحل من هنا ؟ |
Tutkulu konuşmanı bölmekten nefret ediyorum, fakat kan kokusu alıyorum. | Open Subtitles | أكره أن أقاطع مثل هذه العاطفة و لكنني أشم رائحة دِماء |
Sohbetinizi bölmekten nefret ediyorum, ama bir iş teklifim var. | Open Subtitles | أكره أن أقاطع عليكم جلسة المزاج لكنى سأطرح سؤالا |
Soruşturmanızı bölmekten nefret ediyorum, Ajan Booth ama ofisimde kızgın bir milyarder var ve gitmiyor. | Open Subtitles | أكره أن اقاطع تحقيقك أيها العميل بوث و لكن هناك ميلونيراً غاضباً في مكتبي و يرفض أن يرحل |
Böyle dokunaklı anları bölmekten nefret ediyorum ama üçümüzün yarım kalmış bir işi var. | Open Subtitles | اكره ان اقاطع هذه اللحظة المؤثرة ولكن نحن الثلاثة لم ننتهي بعد |
Tanrım, tutku dolu bir anı bölmekten nefret ediyorum. | Open Subtitles | اكره مقاطعه اللحظات العاطفيه, |
bölmekten nefret ediyorum, ama saçının ve makyajının yapılması lazım... | Open Subtitles | أكره أن أقاطع لكننا نحتاج أن نصلح لك مظهرك |
Bak, bu ufacık aşırı tepkini bölmekten nefret ediyorum, fakat saat işliyor. | Open Subtitles | أكره أن أقاطع ردة فعلك المتهورة ولكن الوقت يمر |
bölmekten nefret ediyorum ama artık gitmeliyim. | Open Subtitles | أكره أن أقاطع هذا لكن يجب أن أذهب |
Kardeş kahvaltınızı bölmekten nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره أن أقاطع إفطار الأخ وأخته هذا، |
Marge, solo-sızlanmalarını bölmekten nefret ediyorum ama, erken Noel kartın için teşekkür ederim. | Open Subtitles | (مارج)، أكره أن اقاطع مناجاة النفس هذه... ولكنني أردت شكرك على بطاقة عيد الميلاد المبكرة |
Araba partinizi bölmekten nefret ediyorum ama fidyenin bırakıldığı kısım için planın yok Rex ve herkes o kısımda yakalanacak. | Open Subtitles | (أكره مقاطعه هذه الحفله ولكن يا (ريكس ...ليس لدّيك خُطة للتبادل وهذا هو الجزء الذي يقبض فيه الناس الثمن |