İşte, bu suratının hali yüzünden böyle şeylerden bahsetmiyorum. | Open Subtitles | انظر ، هذا الوجه ، لهذا السبب لا أتحدّث معك عن هذه الأمور |
Üzgünüm. Sana söz veriyorum Bir daha böyle şeylerden bahsetmeyeceğim. | Open Subtitles | آسف، أعدكِ، لن أتحدّث عن هذه الأمور الجنونيّة |
Tanrınızın önünde böyle şeylerden nasıl bahsedebilirim? | Open Subtitles | هل بإمكاني الحديث عن هذه الأمور أمام إلهـك؟ |
Sen ailemi öldürdün, ve ben böyle şeylerden hiç hoşlanmam. | Open Subtitles | لقد قتلت عائلتي وأنا لا أحب مثل هذه الأشياء |
Açıkçası kızlar böyle şeylerden konuşmaya başlayınca uyuya kalıyorum. | Open Subtitles | حقيقة, أنا فقط أخرج عن التغطية عندما يتحدثن الفتيات في مثل هذه الأشياء |
böyle şeylerden konuşmamalıyız. | Open Subtitles | نحن لا يجب أن نتكلّم عن مثل هذه الأشياء |
böyle şeylerden konuşmak isteyeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظنه يحب التحدث عن هذه الأمور |
böyle şeylerden bahsetmemeliyim. | Open Subtitles | لا ينبغي أن أتحدث عن هذه الأمور |
Kadınlar böyle şeylerden ne anlar ki? | Open Subtitles | ما الذي تعرفه النساء عن هذه الأمور ؟ |
Tanıştığımızda böyle şeylerden kurtulmak üzereydin. | Open Subtitles | كنت ستتوقف عن هذه الأمور حين التقينا |
Tanıştığımızda böyle şeylerden kurtulmak üzereydin. | Open Subtitles | كنت ستتوقف عن هذه الأمور حين التقينا |
Seninki böyle şeylerden hoşlanıyor mu? | Open Subtitles | هل يفضل فتاك مثل هذه الأشياء أو.. ؟ |
- Evli mi? böyle şeylerden konuşmadık. | Open Subtitles | لم نتحدث فى مثل هذه الأشياء |