Zihninde yer alan bütün acı, panik ve şaşkınlıkla yine de o mikrofona yürüdü. | Open Subtitles | مع كل الألم والذعر والاضطراب الذي يجري في عقله هو توجّه صوب ذلك الميكرفون. |
bütün acı ve yalnızlıklarını şarkılarına yansıttılar. | Open Subtitles | لقد أخذوا كل الألم والوحدة و وضعوه بأغانيهم |
Çektiği bütün acı ve ızdıraplar şimdiye kadar olanları tam olarak hatırlayamamasına sebep oldu. | Open Subtitles | كل الألم والمعاناة منعته من التذكر بشكل كامل، حتى الآن |
Eğer sınırı aşarsan, ve anılar serbest kalırsa hissettiğin bütün acı, karışıklık ve kaosun hepsi yerlerine dönmüş olacaktır. | Open Subtitles | إن عبرت الحدود.. وإن تحررت الذكريات، كل الألم الذي شعرت به، الارتباك، الفوضى، كُله سيعود |
Unutmaya çalıştığım bütün acı beni boğdu. | Open Subtitles | كل الألم الذي كنت أقاومه، اكتنفني فجأة |
Hissedeceğiniz bütün acı buydu. | Open Subtitles | هذا هو كل الألم الذي ستشعر بة . |