Sanki birileri deneyler yapıyor ve Bütün dünya onların laboratuarı. Sen de gördün. | Open Subtitles | كما وأن أحدهم يقوم بتجارب ما ، غير أنه مختبره هو العالم كله |
O kameralar Bütün dünya bizi izleyebilsin diye mi orada diyorsun? | Open Subtitles | أتقولين بأن الكاميرات موجودة هناك لكي يتمكن العالم كله من مشاهدتنا؟ |
Çünkü Bütün dünya yanıldığımı söylese de, doğru olduğunu bildiğim şeye inanıyorum. | Open Subtitles | لأنه معروف أني أومن بشيء بعد أن يخبرني العالم بأكمله أني مخطئ |
Ama Bütün dünya seni ölürken görmek istiyor. Kim olduğunu dahi bilmiyorlar. | Open Subtitles | ، العالم بأكمله يريد أن يراك وأنت تموت وهم حتى لا يعرفونك |
O kameralar Bütün dünya bizi izleyebilsin diye mi orada diyorsun? | Open Subtitles | أتقصدين أن تلك الكاميرات موجودة حتى يتمكن العالم بأسره من مشاهدتنا؟ |
Şimdi Bütün dünya benim Araplarla bir meselem olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | الان كل العالم سيعتقد بأن لدي شيء ما ضد العرب |
Bütün dünya öldüğünüzü sanıyor Bay Locke, sizi gördüğüne sevinecek birileri vardır. | Open Subtitles | يعتقد العالم أجمع بأنّك متّ، لا بدّ أنّ هنالك مَن سيسعد بلقائكَ |
Bütün dünya bize aittir, ve onu tehlikeye attığımızı görmezden geliyoruz. | TED | العالم كله منزلنا. ونحن نتجاهل هذا الخطر الجاثم المباشر. |
Bütün dünya şimdi biliyor ki, ilerleyebilmek için yerleşim yerlerini kaldıramayız. | TED | يعرف العالم كله الآن أنه كي نمضي قدمًا، لا يمكننا إزالة المستوطنات |
Üzgünüm, ama şimdi sempatiye yenilseydim Bütün dünya ensemde biterdi. | Open Subtitles | حسنا ، انا آسف ، ولكن اذا كنت مع الخضوع يكون العالم كله على العنق |
Dünyada sadece 4 bilet kaldı ve Bütün dünya onların peşinde! | Open Subtitles | بقي الآن أربع تذاكر فقط في العالم كله و العالم كله يبحث عنهم |
Bu şehir ve Bütün dünya sana minnet borçlu. | Open Subtitles | هذه المدينة, العالم كله يدين لك بالإمتنان |
Bu şekilde Bütün dünya kör ve dişsiz kalacak. | Open Subtitles | بهذه الطريقة، العالم بأكمله سيكون أعمى وبلا أسنان |
Bak arkadas, Bütün dünya burda olanlari seyrediyor! | Open Subtitles | أنظر ، يا زميلي ، العالم بأكمله يراقب ما يحدث هنا |
Çünkü Bütün dünya senin omuzlarında olmalı. | Open Subtitles | تظن أن حال العالم بأكمله أفضل إذا كانت كل الأمور على عاتقك. |
Bütün dünya sadece müziğiyle hayatları değiştiren bu adamın iyileşmesi için dua ediyordu bunda başka yardımsever çabaları da var. | Open Subtitles | العالم بأسره يتمنى الشفاء لهذا الرجل والذي أحدث تغييراً بحياة الناس ليس فقط عبر موسيقاه ولكن أيضاً عبر أعماله الخيرية |
Bütün dünya ayaklarının altında, en iyi işler seni bekliyor, ve sen bir köye gidip orada yaşamak mı istiyorsun? | TED | العالم بأسره بين يديك وتستطيع الحصول على أفضل الوظائف وتريد أن تذهب لتعمل في قرية؟ |
Gay ve lezbiyen olmak ne kadar psikiyatrik bir rahatsızlıksa, bu da öyle, üstelik bu durum hastalık olmaktan 1973'te çıkarıldı ve Bütün dünya değişti. | TED | وهو يماثل حالة المرض النفسي كونهم مثليّ أو مثليّة الجنس والتي ظهرت في 1973 وتغيّر العالم بأسره |
Bütün dünya Yeni uyanmış gibi görünür sizinle şenlik sevinci içinde şarkı söylüyor sanki | Open Subtitles | كل العالم يبدو مستيقظاّ متجدد مبتهجاً معكم طالما الأغانى تٌغنّى |
Sanırım birimizin Bütün dünya için barış ve mutluluk dilemesi gerekiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه يتوجب على كلّ واحدٍ منا أن يتمنـّى السلام و السعادة في كل العالم |
Ancak bunu Bütün dünya ile paylaşmanız gerekiyor. | TED | لكن عليك مشاركة ما شاهدت مع العالم أجمع.حسن؟ |
Bütün hayatımı dava için savaşarak harcadım, tüm zamanların en büyük davasında Bütün dünya izlerken, büyülü bir kağıt geliverdi. | Open Subtitles | لقد كنتُ طوال حياتي أناضل لأجل السبب ومن ثم، في أكبر قضية بحياتي، والعالم بأكمله يشاهدني، فرصةٌ من العدم تأتيني. |
Ama Bütün dünya birbirini havaya uçururken hapiste tek başına oturan bir ihtiyarla neden ilgilensinler? | Open Subtitles | و لكني لا أعلم لماذا يهتمان برجا عجوز كهذا معتقل في السجن بينما بقية العالم يمزق بعضه البعض |
Olması gereken de bu. Bütün dünya, şimdi olduğu gibi, bizi kullanıyor. | Open Subtitles | وهذا ما يجب أن يكون لقد استغلَنا العالم بأجمعه |
Bir şekilde Bütün dünya bir araya gelmiş ve bu akşam bana arkasını dönmüş. | Open Subtitles | بطريقة ما العالم كلّه متوحّد ومنقلب ضدي |
Bütün dünya... Bütün dünya bir sahnedir. | Open Subtitles | *مقطع مسرحي لويليام شكسبير* وما الدنيا إلا مسرحٌ كبير |
Sanırım, hoş tarafı şu ki, artık Bütün dünya her şeyi görebilecek. | Open Subtitles | أظنني الآن سعيدة فالعالم أجمع سيقدر على رؤية كل شيء |