Sağduyum bizim ufaklığı tokatladı. Umarım ki Bütün kadınlar için böyle değildir. | Open Subtitles | ضميري راح يؤنِّب عضوي أتمني بأنك لم تفسدني لأجل كل النساء الآن |
Gando'daki Bütün kadınlar bu şekilde kıyafetlerini açarlar ve son kuruşlarını verirler. | TED | كل النساء سيفتحون ملابسهم هكذا ليعطوني آخر قرش |
Hoşçakal. Çok güzelsin. Bütün kadınlar güzel. | Open Subtitles | الى اللقاء ايتها الجميلة كل النساء جميلات |
Şimdi, Vermeer'in çizdiği Bütün kadınlar, ya da çoğu kadın kadife, ipek, kürk, çok şaşaalı materyaller giyerdi. | TED | والآن، جميع النساء أو أغلب النساء في لوحات فيرمير كانوا يلبسون المخمل والحرير والفراء وأشياء فاخرة جداً |
Son yıllarda tanıdığım Bütün kadınlar, dürüst olmak gerekirse... | Open Subtitles | وأعتقد أنه من بين جميع النساء اللاتي عرفتهن خلال السنوات الماضية |
Savaş sırasında Bütün kadınlar erkeklerini böyle kapıda durdursa ne olurdu? | Open Subtitles | ماذا سيحدث لو حالت كل امرأة دون أن يخوض رجلها غمار الحرب؟ |
Benim geldiğim yerde Bütün kadınlar kömür tozu kaplı. | Open Subtitles | وأنا أريد مصاحبتهن لقد جئت من مكان كل النساء مغطاة بغبار الفحم |
Korkma, yavrucuğum. Ben harika bir aşığım. Bütün kadınlar böyle söyler. | Open Subtitles | لاتخافى,انا عاشق رائع كل النساء يقولون ذلك |
Bir süre sonra, Bütün kadınlar ona benzeyebilirdi. | Open Subtitles | ومع مرور الأيام، سيكون ممكناً أن يُخلق كل النساء ليكن شبيهات بها |
Hayatımdaki Bütün kadınlar ölü olarak karşıma çıkıyor. | Open Subtitles | كل النساء التي عرفتهن في حياتي استمرن بالظهور ميتات. |
Hemen hemen Bütün kadınlar bunu söyler fakat genellikle pratik nedenlerden dolayı. | Open Subtitles | غالبا كل النساء تقول ذلك لكن لأسباب ثانوية |
Bütün kadınlar oturup erkekleri saplantı yapmıyor. | Open Subtitles | اشعر بالإهانه من ذلك التعميم لا يجلسون كل النساء ويهوسون بالرجال |
Abartıyor muyum yoksa elli yaş üstü Bütün kadınlar sana mı bakıyor? | Open Subtitles | يا إلهي ، أهو خيالي أم أن كل النساء فوق الخمسين ينظرن نحوك؟ |
Bütün kadınlar annelerine dönüşür. Onların trajedisi budur. | Open Subtitles | كل النساء يصبحوا مثل امهاتهم ، انها المأساه |
Bu sandaldaki Bütün kadınlar hemen diğerine geçsin. | Open Subtitles | أودّ أن تنتقل جميع النساء من هذا القارب إلى ذاك القارب في الحال. |
Yattığım Bütün kadınlar numara mı yapıyor? | Open Subtitles | جميع النساء وقد كنت أنام مع تم تزوير ذلك؟ |
-Tanıdığımız Bütün kadınlar arasında, yatakta en iyi olanı sensindir diye karar verdik. | Open Subtitles | قررنا جميع النساء الجميلات نعلم، وربما كنت أفضل في السرير. |
Birazcık bile çekici bulduğum Bütün kadınlar psikopat çıkıyor. | Open Subtitles | على ما يبدو بأن جميع النساء التي أجدهم حتى الذين ليس جذابون يصبحون مضطربي العقل |
Ve ve ve malum ben de kadınım ve Bütün kadınlar gibi ihtiyaçlarım var. | Open Subtitles | ومن الواضح أنني امرأة ولدي احتياجات مثل كل امرأة اخرى |
Konuşmaya çalıştığım Bütün kadınlar neden en sonunda konservelere çarpıyor ki? | Open Subtitles | لم كل امرأة أحاول أن أحدثها تصطدم بالعلب المعدنية؟ |
Aspirin bunu kabul etmez, Amerika'daki Bütün kadınlar bundan nefret eder. | Open Subtitles | أنا أعتقد ان عقار الأدفيل لا يَفٍي بالغرض لكي نختاره وانا اعتقد أن كل إمرأة في أمريكا سَتَكْرهه |
Ve Bütün kadınlar bugüne kadar gördüğüm en güzel kadınlar. | Open Subtitles | وكل النساء هنّ أكثر النساء رأيتهن جمالاً |
Tamam ama Bütün kadınlar hoş ve basit değildir. | Open Subtitles | حسناً ولكن ليس كل السيدات رقيقات وبسيطات |