Bütün yaptığı seni sormaktı. Biliyor musun, onunla sen çıkmalısın. | Open Subtitles | كل ما فعله هو السؤال عنكِ أتعلمين، يجب أن تخرجي أنتِ برفقته |
Steele'in Bütün yaptığı bir iki kolu havaya uçurmak oldu. | Open Subtitles | كل ما فعله ستيل هو أن أطار ذراعين لى |
Steele'in Bütün yaptığı bir iki kolu uçurmak oldu. Rancor! | Open Subtitles | كل ما فعله ستيل هو أن أطار لى ذراعين - ! |
Onu gözleyip, yaptığı bir şeye uyan bir ad vermeyi düşünüyordum, fakat Bütün yaptığı uyumak ve salya akıtmak. | Open Subtitles | كنت أفكر بما يناسبه لكن كل ما يفعله هو النوم |
Bütün yaptığı beklemek ve geçen kızları izlemek. | Open Subtitles | كل ما يفعله هو الإنتظار . و مشاهدة بعض الفتيات |
Bütün yaptığı buydu. | Open Subtitles | هذا كل ما فعله |
Bütün yaptığı avlanmak. | Open Subtitles | كل ما يفعله هو الصيد |
Tommy buranın yardımcı yöneticisi ve Bütün yaptığı pratik. | Open Subtitles | الفتى (تومي) هو مساعد المدير هنا كل ما يفعله هو التمرّن |