ويكيبيديا

    "bütünlük" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النزاهة
        
    • سلامة
        
    • نزاهة
        
    ...aynı zamanda burada, birliğe tam anlamıyla bütünlük sağlamış kişilere gereksinim duymamızdan dolayı da çok önemli. Open Subtitles بل لأننا نحتاج هنا على اناس على درجات عليا من النزاهة
    Ve şu küçük kıllı elindeki bütünlük... - Pati... Open Subtitles ولدية الكثير من النزاهة في يده الصغيرة ذات الفروة
    Sende istediğin kadar yükselecek bütünlük, istihbarat ve cesaret var. Open Subtitles لديك النزاهة والذكاء والجرأة كي يصعد نجمك كما تريد
    Güvenle varmanız için, motorlarınızı ve yapısal bütünlük alanını modifiye ettik. Open Subtitles لقد عدلنا محركاتكم ومجال سلامة بنيتكم لنتأكد من سلامة وصولكم
    Özünde, sonradan sûni olarak eklenmediyse, fena hâlde bir ahlaki bütünlük anlayışı var. Open Subtitles التمركز حول نفسكِ هو ما فضحكِ إن لم يكن مضخمة بشكل مصطنع فهناك نزاهة أخلاقية
    Oradaki yerini kazanmanla bir bütünlük kazanacak. Open Subtitles ذلك يتطلب نوعا خاصا من النزاهة لتصلي إلى هنا
    Hangisi daha önemli Cathy bütünlük mü barış mı? Open Subtitles ما هو أكثر أهمية كاثي النزاهة أو السلام؟
    bütünlük büyüleyici bir bamyadır, ama şuan konuşmamı yapmak üzere hazırlanıyorum. Open Subtitles النزاهة شيء ساحر جداً، لكني أستعد الآن داخلياً لكي ألقي الخطاب الإفتتاحي.
    Tamam Paige, sen gözünü yapısal bütünlük monitörlerinden ayırma. Open Subtitles حسنا، لذلك، بيج، إبقاء العين على الهيكلية المراقبين النزاهة.
    Davranışınıza çok gerekli bütünlük veriyordu. Open Subtitles أعطت أدائك الكثير من النزاهة التي يحتاج إليها
    Stratton Oakmont demek saglamlik bütünlük ihtisam demektir. Open Subtitles "ستراتون أوكمونت " تعني الاستقرار النزاهة الاعتزاز
    Sende istediğin kadar yükselecek bütünlük, istihbarat ve cesaret var. Open Subtitles تمتلك النزاهة والذكاء والجرأة... لتصل لأعلى مرتبة ترغب بها
    İndianalı genç müteahhidimiz büyük bir coşku ve bütünlük getirmiş. Open Subtitles المقاول الجديد من " إنديانا " يجلب معه الحماس ومستوى من النزاهة
    Geçenlerde bir kitap okuyordum. Adı "Öğrenciler İzliyor." Ted ve Nancy Sizer tarafından yazılmış. Kitapta eğitim işinin, "saygı, dürüstlük ve bütünlük" gibi kavramlar serisi olarak tanımlandığını söylüyorlar. TED كنت أقرأ كتابًا مؤخرًا، يطلق عليه "الطلاب يشاهدون" وكان من تيد ونانسي سايزر وفي هذا الكتاب، قالوا إن عمل التعليم غالبا ما يوصف بأنه سلسلة من الأسماء، مثل "الاحترام"، "الصدق"، "النزاهة".
    Stratton Oakmont demek sağlamlık bütünlük ihtişam demektir. Open Subtitles "ستراتون أوكمونت". الأستقرار. النزاهة.
    Clarence Thomas'ı zaman içerisinde tanıyacağız, günümüzde en çok ihtiyacımız olan, onun bütünlük, özgürlük ve sağduyu'ya olan yaklaşımını göreceğiz. Open Subtitles بقدر ما يسمعوا الناس او يروا القاضي ( كلارنس ) بقدر ما يقتنعون بانه شعار النزاهة والاستقلال والمنطق الشائع
    Yapısal bütünlük ve sosta hep en sondaydın. Open Subtitles هذه البيتزا , افضل بكثير من المره الماضيه لطالما كان ترتيبك في آخر القائمه في سلامة الهيكل والصلصه
    Barajın yapısal bütünlük göstergesi yeşile döndü. Open Subtitles سلامة السد الهيكلية ل احتياطية في المنطقة الخضراء.
    Acil durum kuşatmları kapanıyor ama yapısal bütünlük %18 ve çöküyor efendim Open Subtitles الحواجز الطارئة كاملة لكن سلامة البدن 18% وفي تناقص، سيّدي
    bütünlük denilen bir şey var. Open Subtitles " نتميَّز بشيءٍ واحد فقط، ألا هو " نزاهة صفقاتنا
    - Bahsettiğim şey-- Sanatsal bütünlük denen bir şey var, Beckett. Open Subtitles -لديّ نزاهة فنيّة يا (بيكيت ).

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد