büyüdüğümüz evle vedalaşmamız gerektiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق علينا أن نقول وداعا الى المنزل نشأنا في |
büyüdüğümüz evlerden bile pahalı. | Open Subtitles | اعتقد انها تكلف أكثر من المنزل الذى نشأنا به |
Birlikte büyüdüğümüz bütün gençler ölmüşken onu nasıl yaşından dolayı sevmezsin? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن لا تحبهُ بسبب عمرهِ في حين تقريباً كل شابٍ نشأنا معهُ ميت؟ |
Kardeşlerimle benim büyüdüğümüz yeri görmüş olmalısın. | Open Subtitles | عليك ان ترى المكان الذي ترعرعنا به انا واخوتي |
Bizim birlikte büyüdüğümüz şirket olmayacak ama iyi olacak. | Open Subtitles | , لن تكون نفس الشركة التي ترعرعنا بها لكنها ستكون بخير |
Kısa bir süre sonra, ağabeyim David büyüdüğümüz çiftliği sattı. | Open Subtitles | بعد ذلك بقليل أضطر أخى ديفيد الى بيع المزرعة التى كبرنا فيها |
Ne bulabiliyorsak onun etrafında birbirimize bağlanırız. Müzik tercihi, ırk, cinsiyet, büyüdüğümüz mahalle... | TED | نحن نرتبط معا على اساس أي شي نستطيع عمله الاعمال الموسيقية، العرق، الجنس، الحي الذي تربينا فيه |
Ya da ayrı büyüdüğümüz içindir. | Open Subtitles | أم أننا نضجنا بعيدًا عن بعضنا البعض |
Bana birlikte büyüdüğümüz kızları hatırlatıyor. | Open Subtitles | إنها تذكرني بالفتيات اللواتي كنّ موجودات أثناء نشأتنا |
İçinde büyüdüğümüz topluma karşı bir sorumluluğumuz olduğunu öğretti. | Open Subtitles | علمتنا اننا نملك مسؤوليات تجاه المجتمع الي نشأنا فيه |
Genç bir oğlanken beni büyüdüğümüz evin ardındaki göle balık tutmaya götürürdü. | Open Subtitles | عندما كنت صبياً كان يأخذني لصيد الأسماك في البحيرة خلف المنزل الذي نشأنا فيه و... |
büyüdüğümüz bu karakterlerin, nasıl doğduklarını görmek son derece ilgi çekici ve eğlenceli olacak. | Open Subtitles | القدرة على معرفة: "كيف هذه الشخصيات الرائعة "التي نشأنا معها جميعاً بدأت هذا مثير جداً، وبه الكثير من المرح |
büyüdüğümüz yol. | Open Subtitles | الطريقة النى نشأنا عليها. |
büyüdüğümüz yer. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي نشأنا. |
Subaru bile büyüdüğümüz evlerden pahalı. | Open Subtitles | (سابرو) تساوى أكثر من المنزل الذى نشأنا به |
Burası doğup büyüdüğümüz ev. | Open Subtitles | هذا هو المنزل الذي نشأنا به |
Çocuklar, anneniz ve ben büyüdüğümüz yeri size anlatmıştık. | Open Subtitles | أيها الولدان لقد أخبرتكما وأمكما أين ترعرعنا |
Bütün kasaba tehlike altında. Burası artık o büyüdüğümüz kasaba değil. | Open Subtitles | هذه البلدة قاطبة متعلّقة بقشّة، هذه لم تعد البلدة التي ترعرعنا فيها. |
Ama büyüdüğüm yerde, büyüdüğümüz yerde bir insan- | Open Subtitles | , لكن حيثُ ترعرعت ... حيثُ ترعرعنا ، الرجل لا ... كما تعلمين لامباتور" ، إنها واحدة أخرى " |
İkimizi birden kaybedemez. Bizim büyüdüğümüz gibi büyümesine izin verme. | Open Subtitles | يجب ألّا يخسر كلينا لن أدعه يكبر مثلما كبرنا |
Birlikte büyüdüğümüz komşularımızın ve arkadaşlarımızın önünde sanki savaş esirlerinin geçit göreni gibiydik. | Open Subtitles | مقتادون كالأسرى. أمام الأصدقاء والجيران الذين كبرنا معهم. |
büyüdüğümüz dünya geri dönüşü olmayacak şekilde değiştirildi. | Open Subtitles | العالم الذي كبرنا في مُتغيراً إلى الأبد |
Böyle yaz tatilleri için gözde bir mekânda büyüdüğümüz için ödediğimiz bedel bu. | Open Subtitles | انه الثمن الذي ندفعه لأننا تربينا في منطقة تصييف |
Belki de sadece büyüdüğümüz içindir. | Open Subtitles | ربما نضجنا فحسب |
Beraber büyüdüğümüz zamanlarda, Selfridges gibi bir yerden bir şey almayı bırak, mağazanın kapısından giremezdik bile. | Open Subtitles | في نشأتنا لم نكن حتى نقدر على الذهاب لمكان كـ"سلفريدجز". |