Genç insanlar için büyük şehirlerin vaat ettiği şey, büyük şehir hayalleri, bu fırsattır, iştir, servettir, ama genç insanlar şehirlerinin zenginliğinden pay almazlar. | TED | بالنّسبة للشبان فإنّ المدينة الكبيرة تحقّق لهم حلم الفرصة، الشّغل و الثروة، لكنهم لا يشاركون في ازدهار المدن. |
Selam arkadaşlar. büyük şehir nasıl gidiyor? | Open Subtitles | أهلاً يا رفاق كيف أحوال المدينة الكبيرة معكما ؟ |
büyük şehir zontaları, çikolata kaplı hapı şükürlerle yuttu. | Open Subtitles | سكان المدينة الكبيرة مثل الريفيين ابتلعوا الحبوب المغلفة مثل الشوكولاته هللوا مع العويل. |
Oralarda bir şeyler vardır mutlaka. büyük şehir biliyorsun. | Open Subtitles | إنها مدينة كبيرة جداً ومليئة بالأحداث، أتفهمني؟ |
büyük şehir insanlarının sert bir görünümleri vardır, ama derinlerde başkaları kadar hasta ve korkmuşturlar. | Open Subtitles | الناس في المدن الكبيرة عليهم طبقة من الورنيش الصلب لكن تحته، فهم تماما كما المرضى وخائفين مثل أي شخص آخر |
Sen söyle Bay büyük şehir Müfettişi. | Open Subtitles | حسناً,اخبرني أنت يا محقق المدينة الكبيرة |
Biz köyden geliyoruz ve büyük şehir hayatını bilmiyoruz. | Open Subtitles | جئنا من بلادنا ولم تكن حياتنا معروفة فى هذه المدينة الكبيرة |
Ye, iç ve eğlen. büyük şehir hayatını kutla. | Open Subtitles | أحتفالية حياة المدينة الكبيرة أكل ، شرب ، ثم زواج. |
büyük şehir kibarlığı saçmalığı duymak istemiyoruz. | Open Subtitles | لا تنطلق هنا مع هراء المدينة الكبيرة هذه |
Minnesotalı bir çocuk için bu büyük şehir korkutucuydu. | Open Subtitles | وبالنسبة لفتى من مينيسوتا المدينة الكبيرة كانت مكانا مخيفا |
Tüm arkadaşlarım beni büyük şehir ile ilgili uyarmıştı, ama bakın, hemen bir beyefendi ile tanıştım. | Open Subtitles | كل أصدقائي حذروني من هذه المدينة الكبيرة لكن أنظر ,في الحال ألتقي رجل محترم |
Güzel bir anlaşma yaptın, büyük şehir kızı. | Open Subtitles | لقد حصلتِ لنفسكِ على صفقة يا فتاة المدينة الكبيرة |
Roman dünyasında Londra büyük şehir fikrinin merkezi oldu. | Open Subtitles | ,في عالم الرواية لندن أصبحت فكرة المدينة الكبيرة ذاتها |
Peki ya sen, büyük şehir doktoru, küçük kasaba doktoruna dönüşüyor, senin hikayen nedir? | Open Subtitles | لكن ماذا عنك ؟ جراحة من المدينة الكبيرة تتحول الي طبيبة بلدة صغيرة ما القصة ؟ |
Bizim için büyük şehir konforu diye bir şey yok sadece huzur var. | Open Subtitles | ليس لدينا وسائل الراحة كالتى في مدينة كبيرة فقط السلام والهدوء |
Yine büyük şehir polisi gibi hissediyorsun, değil mi şef? | Open Subtitles | لا بد أنك تشعر مجدداً كشرطي في مدينة كبيرة أيها الرئيس, صحيح؟ |
Huzur ve sessizlik arayan bir büyük şehir doktoru. | Open Subtitles | طبيب من مدينة كبيرة يبحث عن الهدوء والسلام. |
Ama büyük şehir kızları da az değildir. | Open Subtitles | وهذا لا يعني بأن فتيات المدن الكبيرة أقل منهم |
Benim bir tür kaypak büyük şehir vaizi olduğum fikrine kapılmış. | Open Subtitles | هذه هي فكرته أنني مخلوق يحب المدن الكبرى |
Okyanusa batan büyük şehir. | Open Subtitles | أي المدينة العظيمة التي غرقت في المحيطِ. |
Mezuniyetinde Onur Listesi arasındaydı. büyük şehir Polis Teşkilatı'na atandı. | Open Subtitles | تَخرّجَت با امتيازِ إلى خدمة شرطة المدينةَ. |
Bana nazik konuşmam için ücret ödemiyorsun. Kaylee büyük şehir züppelerini yağlıyor... | Open Subtitles | أنت لا تدفع لى لأتكلم جيداً (كايلى) تريد أن تحصل على بعض الرجال من المدينه الكبيره |
Bilirsin işte. büyük şehir. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين, المدينه كبيره |