Brian, bunu söylemek bana düşmez biliyorum... ama bence büyük bir fırsatı kaçırıyorsun. | Open Subtitles | أعرف أنه ليس من حقى أن أقول ذلك ولكنى أظن أنك تضيع فرصة كبيرة |
- büyük bir fırsatı geri çevirecekmiş gibi geliyor. | Open Subtitles | يبدو كشخص على وشك أن يعطي فرصة كبيرة |
Senin için büyük bir fırsatı mahvettiğimi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بانني أفسدت فرصة كبيرة لك |
Daha iki ay tanıdığım bir adam için böyle büyük bir fırsatı.. | Open Subtitles | حسناً .. لا اعلم اشعر كأنها خطوة صعبه و مخاطرة بفرصه كبيره |
Daha iki ay tanıdığım bir adam için böyle büyük bir fırsatı.. | Open Subtitles | اشعر كأنها خطوة صعبه و مخاطرة بفرصه كبيره |
Ortak olmak için böylesine büyük bir fırsatı bana verdiğiniz için teşekkür ederim David. | Open Subtitles | شكرًا يا ديفيد لأنكم منحتموني هذه الفرصة الرائعة كي أكون شريكة |
Çok büyük bir fırsatı kaçırdın. | Open Subtitles | انت فوت فرصة كبيرة |
Anlıyorum ama büyük bir fırsatı kaçırmadan önce Howard'ı uzaya gitmeden önceki eğitiminde sanal gerçeklik ortamına koymalarını düşünüyordum. | Open Subtitles | ...انظر، اتفهم الامر ، لكن قبل ان نفوت هذه الفرصة الرائعة كنت افكر عندما تدرب هاورد على الذهاب للفضاء |