bunun sebebi tarihsel kayıtların büyük bir hızla dijital ortama geçiyor olması. | TED | والسبب في ذلك هو أن السجل التاريخي يتم تحويله رقمياً بسرعة كبيرة. |
Bunu yaparak sürüleri çok büyük bir hızla yok edebileceğimizi gösterdik. | TED | وقد أثبتنا إمكانية القيام بذلك وتقليل أعداد البعوض بسرعة كبيرة جدًا. |
İlki, Batı büyük bir hızla Dünya'daki etkisini yitiriyor. | TED | الاولى .. ان الغرب يخسر بسرعة كبيرة تأثيره في العالم |
O zaman tahmin edebileceğiniz gibi, büyük bir düş kırıklığı -- düş kırıklığı diyelim -- vardı. Çok, çok büyük bir hızla büyümeye başladı. | TED | الآن في هذا الوقت ، أصبنا بحيرة شديدة حيرة شديدة جدا بدأت بالنمو ، بسرعة كبيرة |
büyük bir hızla gidiyoruz, İbrani ırkını koruyoruz | Open Subtitles | نحن نَرتفعُ على طول، حِماية الجنسِ العبريِ |
büyük bir hızla gidiyoruz | Open Subtitles | نحن نَرتفعُ على طول |
Gerekirdi ama olmuyor. Çok büyük bir hızla iniyor. | Open Subtitles | نعم و لكنه لا يدفأ أنه يتساقط بسرعة كبيرة جدا |
Dünya büyük bir hızla değişiyor. | TED | ان العالم يتغير بسرعة كبيرة جداً |
Uyduyu düşüren şey buysa, çok büyük bir hızla yayılıyor olmalı ya da çok ağırdır. | Open Subtitles | فلابد أنه كان يتحرك بسرعة كبيرة أو يكون ثقيل جداً- كيف يكون هذا؟ - |
Kapsüller çok büyük bir hızla fırlatılacaklar. | Open Subtitles | السنفات تنطلق بسرعة كبيرة. |
Evet. büyük bir hızla. | Open Subtitles | بسرعة كبيرة |