ويكيبيديا

    "büyükelçiliğinde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • السفارة
        
    • بالسفارة
        
    Ancak adı gelecek hafta Amerikan Büyükelçiliğinde yapılacak olan partinin konuk listesinde var. Open Subtitles برز إسمها في بطاقة دعوة إلى حفلةٍ ما في السفارة الأمريكية الأسبوع القادم.
    Göçmen bürosunda, Rus Büyükelçiliğinde arkadaşı olan yeni bir arkadaş edindim. Open Subtitles لديّ صديقة جديدة في قِسم الهجرة والتي .. لديها صديق في السفارة الروسية
    İlk olarak, Amerikan Büyükelçiliğinde rehin tutulanların durumunu bilmek istiyoruz. Open Subtitles بداية, بالطبع نريد ان نعرف بشأن الرهائن المحتجزين في مقر السفارة الأمريكية
    Benim adım Albert Vandenbosh değil Fénimore Eugene Triboulet ve Belçika Büyükelçiliğinde ateşeyim. Open Subtitles دى شن . اسمى .فيمينو اوجين غيبولية وانا مرتبط بالسفارة البلجيكية
    O Pakistan Büyükelçiliğinde part-time yapıyordu. Open Subtitles إنه يعمل بدوام جزئي بالسفارة الباكستانية
    Meksika Büyükelçiliğinde bir gece geçirmiştik. Open Subtitles لكن، أتعلم، لقد مكثنّا أنا و زوجي ليلة كاملة في السفارة بالمكسيك ذات مرة.
    Pekâlâ, Sovyet Büyükelçiliğinde partiler oluyordu. Kadınlar da geliyordu. Bazı sekreterler ve bazılarıyla ilişkilerin oldu. Open Subtitles كنت على علاقة بالسكرتيرات من السفارة السوفييتية
    Sovyet Büyükelçiliğinde Partiler oluyordu. Kadınlar da geliyordu. Bazı sekreterler ve bazılarıyla ilişkilerin oldu. Open Subtitles كانت لك علاقات مع سكرتيرات السفارة السوفييتية
    Wendy de Çin Büyükelçiliğinde diplomatik dokunulmazlığı ve kurye teslimatlarına ulaşımı bulunan bir ataşe. Open Subtitles وهي تعمل كملحق في السفارة الصينية ولديها تصريح للوصول للحقائب وحصانة دبلوماسية
    Pakistan Büyükelçiliğinde bulunan Amerikan askerleri ilgili ne biliyorsunuz? Open Subtitles ماذا تعرفين عن الجنود الأمريكيين الذين وجدوا في السفارة الباكستانية ؟
    Venezüella Büyükelçiliğinde güvenlikçi. Open Subtitles إنه رجل أمن في السفارة الفنزويلية
    Bize gelen son haberlere göre Stockholm'deki Alman Büyükelçiliğinde silahlı bir çatışma oldu polis olay yerini kapattı, ölü veya yaralılara dair henüz bir bilgi yok elçilik binasında yaklaşık 100 kişi bulunuyor. Open Subtitles السفارة الألمانية في ستوكهولم احتلت من قِبل الإرهابيين اليوم إنهم يزعمون بقتل الرهائن ما لم تلبي مطالبهم أصدر الإرهابيون بيان إلى الحكومة الألمانية
    Biliyor musun? Bir sorununuz varsa Suriye Büyükelçiliğinde gider onlara şikayette bulunursunuz-- Open Subtitles أتعلم شيئاً، إذا كان لديك مشكلة، إذهب إلى السفارة السوريّة و تقدّم بشكوى و سوف...
    Gabriel, Kate'in Çin Büyükelçiliğinde olduğunu öğrendiğinde o da çipin içindeydi. Bu yüzden, Mei Chen'inde bunu bildiğini saymalıyız. Open Subtitles حين علم أن "كايت" في السفارة الصينية لذا يجب أن نفترض أن "ماي شين" تعرف هذا، أيضًا
    Pakistan Büyükelçiliğinde çekilen bir fotoğrafını gördüm. Open Subtitles لقد رأيت صورة لك في السفارة الباكستانية
    Sovyetler Büyükelçiliğinde hizmet ettiğini düşünüyoruz. Open Subtitles و نعتقد أنه قد خدم بالسفارة السوفييتية,
    Rus Büyükelçiliğinde görevli bir kültür ataşesi. Open Subtitles المُلحق الثقافي بالسفارة الروسية
    - Onu Amerikan Büyükelçiliğinde tuttuklarını biliyor musunuz? Open Subtitles -تعرف بأنهم يحتجزونه بالسفارة الأمريكية؟ -أجل .
    Onun seyir defterinde, 1985 Nisan ayı başlarında Arthur seninle Sovyet Büyükelçiliğinde buluşmuş. Open Subtitles بكتاب تسجيله, سجل (آرثر) لقاء لك بالسفارة السوفييتية بأول إبريل 1985
    - Herkesten şüpheleniyor. Arthur seninle Sovyet Büyükelçiliğinde buluşmuş. Open Subtitles سجل (آرثر) لقاء لك بالسفارة السوفييتية
    Moskova'daki Sovyet Büyükelçiliğinde, diplomatik çantasından ABD'ye dönmem için bir şeye ihtiyacım olup olmadığını soran bir diplomat bana yaklaşmıştı. Open Subtitles بالسفارة السوفييتية بـ(موسكو), و قد تقرب مني دبلوماسي, و الذي سألني إن كنت بحاجة لأي شيء, لأعيده إلى (أمريكا), ليضعه بحقيبته الدبلوماسية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد