Ancak adı gelecek hafta Amerikan Büyükelçiliğinde yapılacak olan partinin konuk listesinde var. | Open Subtitles | برز إسمها في بطاقة دعوة إلى حفلةٍ ما في السفارة الأمريكية الأسبوع القادم. |
Göçmen bürosunda, Rus Büyükelçiliğinde arkadaşı olan yeni bir arkadaş edindim. | Open Subtitles | لديّ صديقة جديدة في قِسم الهجرة والتي .. لديها صديق في السفارة الروسية |
İlk olarak, Amerikan Büyükelçiliğinde rehin tutulanların durumunu bilmek istiyoruz. | Open Subtitles | بداية, بالطبع نريد ان نعرف بشأن الرهائن المحتجزين في مقر السفارة الأمريكية |
Benim adım Albert Vandenbosh değil Fénimore Eugene Triboulet ve Belçika Büyükelçiliğinde ateşeyim. | Open Subtitles | دى شن . اسمى .فيمينو اوجين غيبولية وانا مرتبط بالسفارة البلجيكية |
O Pakistan Büyükelçiliğinde part-time yapıyordu. | Open Subtitles | إنه يعمل بدوام جزئي بالسفارة الباكستانية |
Meksika Büyükelçiliğinde bir gece geçirmiştik. | Open Subtitles | لكن، أتعلم، لقد مكثنّا أنا و زوجي ليلة كاملة في السفارة بالمكسيك ذات مرة. |
Pekâlâ, Sovyet Büyükelçiliğinde partiler oluyordu. Kadınlar da geliyordu. Bazı sekreterler ve bazılarıyla ilişkilerin oldu. | Open Subtitles | كنت على علاقة بالسكرتيرات من السفارة السوفييتية |
Sovyet Büyükelçiliğinde Partiler oluyordu. Kadınlar da geliyordu. Bazı sekreterler ve bazılarıyla ilişkilerin oldu. | Open Subtitles | كانت لك علاقات مع سكرتيرات السفارة السوفييتية |
Wendy de Çin Büyükelçiliğinde diplomatik dokunulmazlığı ve kurye teslimatlarına ulaşımı bulunan bir ataşe. | Open Subtitles | وهي تعمل كملحق في السفارة الصينية ولديها تصريح للوصول للحقائب وحصانة دبلوماسية |
Pakistan Büyükelçiliğinde bulunan Amerikan askerleri ilgili ne biliyorsunuz? | Open Subtitles | ماذا تعرفين عن الجنود الأمريكيين الذين وجدوا في السفارة الباكستانية ؟ |
Venezüella Büyükelçiliğinde güvenlikçi. | Open Subtitles | إنه رجل أمن في السفارة الفنزويلية |
Bize gelen son haberlere göre Stockholm'deki Alman Büyükelçiliğinde silahlı bir çatışma oldu polis olay yerini kapattı, ölü veya yaralılara dair henüz bir bilgi yok elçilik binasında yaklaşık 100 kişi bulunuyor. | Open Subtitles | السفارة الألمانية في ستوكهولم احتلت من قِبل الإرهابيين اليوم إنهم يزعمون بقتل الرهائن ما لم تلبي مطالبهم أصدر الإرهابيون بيان إلى الحكومة الألمانية |
Biliyor musun? Bir sorununuz varsa Suriye Büyükelçiliğinde gider onlara şikayette bulunursunuz-- | Open Subtitles | أتعلم شيئاً، إذا كان لديك مشكلة، إذهب إلى السفارة السوريّة و تقدّم بشكوى و سوف... |
Gabriel, Kate'in Çin Büyükelçiliğinde olduğunu öğrendiğinde o da çipin içindeydi. Bu yüzden, Mei Chen'inde bunu bildiğini saymalıyız. | Open Subtitles | حين علم أن "كايت" في السفارة الصينية لذا يجب أن نفترض أن "ماي شين" تعرف هذا، أيضًا |
Pakistan Büyükelçiliğinde çekilen bir fotoğrafını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت صورة لك في السفارة الباكستانية |
Sovyetler Büyükelçiliğinde hizmet ettiğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | و نعتقد أنه قد خدم بالسفارة السوفييتية, |
Rus Büyükelçiliğinde görevli bir kültür ataşesi. | Open Subtitles | المُلحق الثقافي بالسفارة الروسية |
- Onu Amerikan Büyükelçiliğinde tuttuklarını biliyor musunuz? | Open Subtitles | -تعرف بأنهم يحتجزونه بالسفارة الأمريكية؟ -أجل . |
Onun seyir defterinde, 1985 Nisan ayı başlarında Arthur seninle Sovyet Büyükelçiliğinde buluşmuş. | Open Subtitles | بكتاب تسجيله, سجل (آرثر) لقاء لك بالسفارة السوفييتية بأول إبريل 1985 |
- Herkesten şüpheleniyor. Arthur seninle Sovyet Büyükelçiliğinde buluşmuş. | Open Subtitles | سجل (آرثر) لقاء لك بالسفارة السوفييتية |
Moskova'daki Sovyet Büyükelçiliğinde, diplomatik çantasından ABD'ye dönmem için bir şeye ihtiyacım olup olmadığını soran bir diplomat bana yaklaşmıştı. | Open Subtitles | بالسفارة السوفييتية بـ(موسكو), و قد تقرب مني دبلوماسي, و الذي سألني إن كنت بحاجة لأي شيء, لأعيده إلى (أمريكا), ليضعه بحقيبته الدبلوماسية |