| Bu büyüklükteki depoda daha fazla görevli olmalı. - Onlar nerede? | Open Subtitles | ساحةً بهذا الحجم تستدعي وجود الكثير من ضباط الشرطة، فأين هم؟ |
| Yöntemlerin, bu büyüklükteki bir operasyonun altından kalkamayacağından şüphelenmeme neden oluyor. | Open Subtitles | أساليبكَ تجعلني أشكّك في مقدرتكَ على التصرّف في مجال بهذا الحجم |
| Ayrıca, bu büyüklükteki kitlenin neredeyse kanser olduğunu söyleye bilirim. | Open Subtitles | واستطيع ان اخبرك ورم بهذا الحجم من المؤكد انه سرطان. |
| Bu büyüklükteki bir orkestra hiç daha önce burada çaldı mı? | Open Subtitles | هل أوركسترا بمثل هذا الحجم عزفت في هذه المنشأة من قبل؟ |
| 140 m. ve daha büyük nesneler orta büyüklükteki bir ülkeyi yok edebilir. | TED | جسم حجمه 140 مترا أو أكثر يمكن أن يدمر دولة متوسطة الحجم. |
| Malzeme bilimcileri, beton karışımına gizli yapıştırıcı ekleyerek bundan iki kat büyüklükteki çatlakları nasıl iyileştirebileceklerini buldular. | TED | علماء المادة اكتشفوا طريقة لعلاج التشققات بضعف ذلك الحجم عن طريق إضافة غراء مخفي داخل مزيج الخرسانة. |
| Ama bu büyüklükteki binaları hızlıca gezinmek başlı başına bir mücadele. | TED | لكن التنقل بسرعة داخل بنايات بهذا الحجم يُشكّل تحديًّا في حد ذاته. |
| O büyüklükteki bir karton çok fazla oyuncağı içine alabilir. | Open Subtitles | كرتونة بهذا الحجم اكبر من كمية العاب الأطفال |
| O büyüklükteki bir istasyon ile sorunsuz bir şekilde Atlantik'in diğer ucuna pekâlâ sinyal gönderebilirdi. | Open Subtitles | كان بكل تأكيد يستطيع بث اشارات خلال الاطلسي بدون اي مشاكل بمحطه بهذا الحجم |
| Bu büyüklükteki bir altın parçasının, bugünün fiyatlarına göre değerinin ne olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف كم تبلغ قطعة الذهب من الحجم وكم تساوي بسعر اليوم؟ |
| Bu büyüklükteki bir grup sayesinde | Open Subtitles | و قد تُنبأ بشكل مسبق أنه بوجود مجموعة بهذا الحجم.. |
| O büyüklükteki bir uydu çanağı binlerce mil öteye yayım yapabilir. | Open Subtitles | طبق بهذا الحجم يمكنه البث بصورة جيدة لآلاف الأميال |
| Hayır, kendi orta büyüklükteki boş evimde yalnız olduğuma üzüldüğümden. | Open Subtitles | لا، أنا قلقة لأني وحدي في منزل متوسط الحجم و خالي |
| O büyüklükteki bir binada kaç tane cam olur, herhangi bir fikrin var mı? | Open Subtitles | هل تعلم كم يوجد من النوافذ فيه مبنى بذلك الحجم ؟ |
| Wade iki metre büyüklükteki orta boy iki metrelik bir timsah ile ilk çekimini yaptı | Open Subtitles | حصل وايد علي أول لقطاته: تمساح متوسط الحجم طوله متران |
| Güvenlik kameralarını kapatmamı istediler. Bu büyüklükteki bir sahada daha fazla polis memuru olması gerekir. | Open Subtitles | ساحةً بهذا الحجم تستدعي وجود الكثير من ضباط الشرطة، فأين هم؟ |
| Bu büyüklükteki göktaşları her 100 milyon yılda bir Dünya'ya çarpar. | Open Subtitles | كويكب بهذا الحجم يضرب الأرض كل مائة مليون سنة أو نحو ذلك |
| Tabii ki, ama bu büyüklükteki bir iş için özel alet edevata ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | بالطبع , ولكن عمل شئ بمثل هذا الحجم سوف أحتاج أدوات خاصة |
| Ama bu büyüklükteki oksijen dolu dünyaya yine de tek hükmeden bitki krallığıydı. | Open Subtitles | ولكن في هذا العالم الكبير الحجم الذي يضخ بالأوكسجين، مملكة النّبات لا تزال تسود عاليا. |
| Teşekkür ederim, ama bu büyüklükteki bir başarının tek bir adama mal edilmemesi gerekir. | Open Subtitles | شكراً لكم , لكني لا أعتقد أن الإنجاز بهذا المقدار يمكن أن يكون حقاً لحساب رجل واحد |
| Bu büyüklükteki bir iş, dikkatli plânlama gerektiriyordu. | Open Subtitles | لقد أستوجب التخلص من هذا العدد الهائل خطة محكمة |