Bazıları onların şeytani şeyler bildiğini, cadı büyüsü ve kara büyüler yaptığını söyler. | Open Subtitles | بعض الناس يقولون بأنك تعرف اشياء غير مقدسة حولة ممارسة السحر والاعمال الشريرة |
büyüler çok kullanışlı oldukları için haliyle oyuncular tarafından sıkça kullanılıyorlar. | Open Subtitles | لكنّ بطاقات السحر هامّة جدًّا في هذه اللّعبة، ولهذا يستهلكهن اللاعبون. |
Derler ki bazen büyüler bir kadını kısır yapabilir. | Open Subtitles | يقولون بأن تلك التعاويذ يمكن أن تجعل المرأة عاقرة. |
Eğer bu kitapta iblisleri yok etmeye yarayan büyüler varsa, ...sinir bozucu bir virüsü yok etmeye yarayan bir tane de vardır. | Open Subtitles | إن كان هناك تعاويذ لقهر الشياطين، فلابد أن تكون هنالك تعويذة لقهر الحشرة القذرة أيضاً |
Genellikle bu büyüler işe yaramaz. Umarım bu sefer bir işe yararlar. | Open Subtitles | احتفظا بهذه التعويذات معكما ستحميكما من الشر |
Bütün büyüler insan gözünün göremeyeceği bir iz bırakır. | Open Subtitles | كل تعويذة تخلف ورائها أثر ليست محسوسة للعين البشرية |
Tüm bu havada uçuşan büyüler de neyin nesi oluyor söyle bana? | Open Subtitles | حسنا ما الفكرة في وضع السحر الأسود حول القصر؟ |
Dengeli değil de, daha ziyade dünyadan nefret eden, kötü büyüler yapan, patlamaya hazır bir bombaymış. | Open Subtitles | جايلز فى الـ 16 كان قليل التودد إلى أحد أكثر نشاطا فى السحر السئ و كراهية العالم الرجل كقنبلة موقوتة |
Kara büyüler yapmaya her zaman hazırımdır. | Open Subtitles | أنا دائما على إستعداد لعمل بعض السحر المظلم |
- Ama sanırım büyüler doğru sonuç vermiyor. - Mesele bu değil. | Open Subtitles | أعتقد بأن التعاويذ تأتي بنتائج عكسية هذا ليس ما قصدته |
Karışıma kulak atınca çok daha güçIü büyüler yapmak mümkündür. | Open Subtitles | هناك الكثير من التعاويذ التى تعمل جيدا بوجود أذن فى الخليط |
Sosyal hayatımıza devam etmeliyiz. Kendi adına konuş. Benim daha beş, altı saat büyüler üzerinde çalışmam lazım. | Open Subtitles | تحدث عن نفسك, لدي خمسة أو ستة ساعات للعمل علي تفاصيل بعض التعاويذ |
Bu sınıfta gereksiz yere asa sallama ve aptal büyüler istemiyorum. | Open Subtitles | لا يوجد تلويح غبي بالعصا السحرية أو تعاويذ سخيفة في هذا المقرر |
Cinler, cadılar, büyüler, girin hepiniz içeri! | Open Subtitles | أشباح, غيلان, تعاويذ سحرية , كل هذا داخل كل عقل واحد منكم |
Tüm o hokus pokuslar, sonsuz büyüler, bebek derisiyle kaplı kitaplar, beş köşede alevler, bakirelerin kanının içilmesi. | Open Subtitles | كل هذا الهراء تعاويذ لا تنتهي الكتب المقيدة في جلد الأطفال , النجوم الخماسية المشتعلة شرب دماء العذارى |
Genelde bu büyüler için üçümüzün de olması gerekiyordu. | Open Subtitles | التعويذات الكبيرة تتطلب وجودنا نحن الثلاثة |
Muhtemelen, diğer büyüler konusunda da haklıydın. Aptalcaydılar. | Open Subtitles | انا متأكدة أنكِ كنتِ محقة بشأن التعويذات الأخرى, كان غبياً فقط. |
Karanlık Rahibeler yeni büyüler öğrendilerse, sana ihtiyacı olabilir. | Open Subtitles | لو رّاهبات الظلمة قدّ تعلمنَّ سحراً جديداً ، فستكون بحاجة لعونكَ. |
Uzak ülkeler, cesur kılıç savaşları, büyüler, kılık değiştirmiş bir prens. | Open Subtitles | قتال شجاع بالسيوف وتعاويذ سحرية وأمير متنكر |
Bu tip büyüler güç kaynağı olarak sürekli canlı olan bir varlığa gereksinim duyarlar. | Open Subtitles | مثل هذه التعويذة تحتاج لناقل كائن حي متواجد، ليعطيهم القوة |
Bir adam tanıyorum, günlerce süren büyüler biliyor. | Open Subtitles | أعرف ذلك الرجل وهو يعرف تعويذات تدوم لأيام |
Kadim büyücüler çok bilge insanlardı. Bir sebebi olmadan çok güçlü büyüler yapmazlardı. | Open Subtitles | السحرة القدماء كانو رجال الحكمة العظيمة هم لم يشعوذو اقوى العزائم دون سبب |
Artık o tarz büyüler yapmıyorum, evlat. | Open Subtitles | لا أملك سحرًا كهذا بعد الآن، يا فتى |
Onun büyü defterinde kendi akıbetimizi belirleyebileceğimiz büyüler mevcut. | Open Subtitles | كتاب تعاويذها يزخر بالأسحار التي يمكننا استخدامها لخدمتنا. |