| Çağırma büyüleri, bilhassa eski seçim büyüleri belirli bir isimle yapılmalıdır. | Open Subtitles | تعاويذ الأستدعاء، خاصة التعاويذ القديمة، تتطلب أن يكون المستعديِ محدداً بأسم. |
| ama burda savunma büyüleri kullanma hakkında hiçbirşey yok savunma büyüleri kullanma mı? | Open Subtitles | ليس هناك اى شئ عن استخدام التعاويذ الدفاعية ... .. التعاويذ الدفاعية ؟ |
| Bunu açıklamak daha zor. Küp büyüleri. | Open Subtitles | . من الصعب شرح هذه الأشياء . إنها سحر واقي |
| Hele bir yaklaş da büyüleri olmayan cadı karşımda nasıl oluyormuş görelim. | Open Subtitles | اقتربي ودعينا نرَ كيف ستبلي ساحرة بلا سحر ضدّي. |
| Winifred'in en tehlikeli büyüleri yazılı onda. Onu asla ele geçirmemeli. | Open Subtitles | أنه يحتوى على أخطر تعاويذ وينفرد يجب ألا تحصل هى عليه |
| Aşk büyüleri, nazar büyüleri, yağlar, şifalı bitkiler, yılan zehri." | Open Subtitles | تعويذات الحب ، تعويذات الأورقيه زيوت ، أعشاب ، سموم الأفاعي |
| Çünkü büyüleri kullanılmamış durumda. Saf. Ayrıca zapt etmesi de çok daha kolay. | Open Subtitles | لأن سحرهم غير مستغلّ ونقيّ، ويسهل جدًّا قمعهم. |
| Üstüne üstlük nefsi müdafaa için yaptığım büyüleri de kaldırmamı istiyorsun. | Open Subtitles | وتطلب مني أن أزيل التعويذات التي ألقيتها عليهم دفاعا عن النفس. |
| büyüleri çözebilen tek kişi o. | Open Subtitles | إنها الشخص الوحيد الذي يمكنه عكس التعويذة |
| Her şeyi duvarlara yazmış büyüleri, hikayeyi, hepsini. | Open Subtitles | وكتبت اشيئا غريبة على الجدران عن الشعوذة , القصة , عن كل شيء |
| Raflardaki her şeyi karıştırmışsın, büyüleri mahvettin. | Open Subtitles | لقد بدّلتي أماكن مساحيقي في الحمام و أفسدتي سحرها |
| Tek bir zihin bütün büyüleri taşıyamaz. | Open Subtitles | حسناً، لا يستطيع عقل واحد حمل كل التعاويذ |
| Bu yasak büyüleri anlamak inanılmaz kolay. | Open Subtitles | هذه التعاويذ المُحرمة سهلة الاستخدام جداً. |
| "Chaldean" ile "Accadian büyüleri" gibi karşılaştırmalar yapmak zorundayım. | Open Subtitles | عليَ أن أتابع البحث عن "كلداني" مع "سحر أكدي" |
| Babam bize Gezgin büyüleri yapmayı yasakladı. | Open Subtitles | والدي حرّم علينا ممارسة سحر الرحّالة. |
| Hayır. Zamanda yolculuk büyüleri karanlık sanatların başlangıcından beri vardı ama hiç yapılmadı. | Open Subtitles | لا، كُتبت تعاويذ السفر بالزمن منذ فجر السحر الأسود لكنّها لمْ تُلقَ قطّ |
| Hayır. Zamanda yolculuk büyüleri karanlık sanatların başlangıcından beri vardı ama hiç yapılmadı. | Open Subtitles | لا، كُتبت تعاويذ السفر بالزمن منذ فجر السحر الأسود لكنّها لمْ تُلقَ قطّ |
| Yani oturup ölü kuş büyüleri yapmıyorduk ki. | Open Subtitles | ،، ليسَ الأمر وكأننا جالسانِ نلقي تعويذات الطيور الميتة |
| Dövüşmek için, onları duymak için, hayatta kalmak için gereken büyüleri öğrendim. | Open Subtitles | استخدمت سحرهم لأقاتل، ولأسمعهم ولأبقى على قيد الحياة |
| Ne zaman kitabın içindeki büyüleri çalışmama izin vereceksin? | Open Subtitles | متى ستتركينني أتعلّم التعويذات في ذلك الكتاب؟ |
| Devam etmek için kaçırdığım büyüleri istiyorum. | Open Subtitles | أريد التعويذة التي فقدها حتى أتمكن من الاستمرار |
| Emily Bennett'in büyü kitabını. Burada dedem Johnathan Gilbert için yaptığı büyüleri içeren bir bölüm var. | Open Subtitles | ثمّة قسم للتعاويذ التي أجرتها (إيملي بينت) لجدّي (جوناثان غيلبرت) |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 