ويكيبيديا

    "büyümeyi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النمو
        
    • نمو
        
    • أنضج
        
    • مما سيوفر
        
    • خلق نوع
        
    • النشوء
        
    Fakat daha büyük sorun şu ki küresel tıkanıklık ekonomik büyümeyi azaltacak ve özellikle şehir merkezinde yaşayan insanlara yemek ve sağlık hizmeti götürme kapasitesini sınırlandıracak. TED لكن القضية الاكبر ان ذلك الاختناق المروري العالمي سوف يخنق النمو الاقتصادي وقدرتنا على ارسال الغذاء والمساعدات الطبية, خاصة لاؤلئك الاشخاص الذين يعيشون في وسط المدن
    Öyleyse burada büyümeyi sağlayan ve çöküşü önlemek için gerekli sonsuz bir yenilik silsilesi var. TED إذا هنالك دائرية متتابعة من الابتكارات وذلك ضروري وذلك لضمان النمو وتجنب الإنهيار
    Ekonomik büyüme için altyapının çok önemli olduğuna inanıyorsanız büyümeyi desteklemek için güçlü bir hükümetin gerekli olduğunu düşünüyorsunuzdur. TED وبإعتقادك بأن البنى التحتية هي أساس التنمية الإقتصادية, لا شك أنك ستؤيد فكرة وجود حكومة نافذة لترقية النمو.
    büyümeyi yarılayacak kadar güçlüler. TED أنهم أقوياء بما فيه الكفاية لخفض النمو للنصف.
    Son 6 yılda ABD'de kişi başına düşen gelirdeki büyümeyi biliyor musunuz? TED أتعرفون كيف كان النمو في دخل الفرد في الولايات المتحدة في السنوات الست الماضية؟
    Peki eğer bu tarihi %2.0 lik büyümeyi gelecek 70 yıl boyunca devam ettirirsek? TED الآن إذا أمكننا أن نحقق هذا النمو التاريخي بنسبة اثنين في المئة للسنوات السبعين القادمة؟
    En korkunç gerçek ise şudur: Artan ekonomik büyümeyi otomatik olarak yaygın bir şekilde paylaşılan bir refaha dönüştürebilecek bir ekonomik norm yok. TED الحقيقة المرعبة هي أنه لاتوجد قاعدة اقتصادية والتي تترجم تلقائياً زيادة النمو الاقتصادي على نطاق واسع من الإزدهار.
    Bu şekilde, ekonomik büyümeyi artırabiliriz. TED في هذا السياق يمكن ان نزيد النمو الاقتصادي
    Asıl mesele, dünya çapında tüm şehirlerde, her gün kentsel büyümeyi anında takip edebileceğiz. TED الشاهد أنه سنتمكن من مراقبة النمو العمراني حول العالم في جميع المدن كل يوم
    Sert bir ikilemle karşı karşıyayız. Bazı şehirler çok iyi gelişir ve küresel büyümeyi sürüklerken, diğerleri tökezleyip gelişmeyi aşağı doğru çekmektedir. TED لكننا نواجه معضلة كبيرة حيث ستزدهر بعض المدن وستقود النمو العالمي وأخرى ستتعثر وتتوارى للخلف.
    Neden? Çünkü elimizde bu büyümeyi gerçekleştirecek işçi yok. TED لماذا؟ لأنه من دون يد عاملة، من سيولد النمو.
    Eşitsizlik büyümeyi ve potansiyeli ve ekonomileri boğuyor. TED وعدم المساواة تخنق النمو الإنساني والإمكانيات والنمو الاقتصادي.
    Belki de Afrika'da, bir sürü oyuncunun ve küçük girişimcinin rekabet yoluyla büyümeyi sağlayacağı bir aşamada değiliz. TED ربما نحن لسنا في مرحلة متقدمة في أفريقيا حيث العديد من المقاولات الصغيرة تسعى إلى النمو من خلال المنافسة.
    Ekonomik büyümeyi sağlama ve sürdürebilme gücümüz çağımızın en büyük sınavı. TED إنّ قدرتنا على خلق نوع من النمو الإقتصادي الدائم يُعتبر تحديا لنا مع مرور الوقت.
    Uzun vadede ekonomik büyüme sağladığımız ölçüde, bu büyümeyi daha iyi bir ekonomik duruşla sürdürmemiz gerek. TED ومن أجل خلق نوع من النمو الإقتصادي على المدى الطويل، يجب أن نسعى وراء وضعية إقتصادية أفضل.
    Üzerine eğilmemiz gereken en kritik iki soru şu; kapitalizmi nasıl ekonomik büyümeyi sağlamaya ve aynı zamanda toplumsal sorunları çözmeye yardım edecek şekilde düzeltebiliriz. TED السؤالان الحرجان حقا والتي يجب معالجتها هما، كيف يمكننا إصلاح الرأسمالية بهدف خلق نوع من النمو الإقتصادي وفي نفس الوقت المساعدة على معالجة القضايا الإقتصادية.
    Gelişmekte olan ülkelerin siyasi belirsizlik yaşamamak için ekonomik büyümeyi sağlamaya devam etmeye ihtiyaçları var. TED تحتاج الأسواق الناشئة إلى النمو الاقتصادي المستمر حتى لا يكون هناك نوع من عدم الثقة على المستوى السياسي في تلك الدول
    Sadece cesurca dönüşüm geçiren ülkeler bu büyümeyi yakalayabilecekler. TED فقط في البلدان التي ستتحول بجرأة ستكون قادره على انتهاز هذا النمو
    Ekonomik büyümeyi sağlayabildi ve anlamlı bir şekilde birçok insanı yoksulluktan kurtardı, özellikle 300 milyondan fazla kişiyi fakirlik dışına iterek yoksulluk için küçük bir farkındalık sağladı. TED استطاعت تحقيق نمو اقتصادي مذهل و نقل الناس بطريقة هادفة خارج خط الفقر ووضع عراقيل ضد الفقر بنقل اكثر من 300 مليون شخص خارج العوز و الحاجة
    büyümeyi denedim, tamam mı? Open Subtitles حاولت أن أنضج, حسناً؟
    Harcama kesintilerinden gelen iki trilyon dolar Amerikalıların cebine girecek ve büyümeyi canlandıracak. Open Subtitles ٢ تريليون دولار في قطع المصاريف، مما سيوفر مالاً على الأمريكيين
    Bebek annesiyle büyümeyi hak ediyor. Open Subtitles يستحق الطفل فرصة النشوء مع والدته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد