Tamam, sadece kurtar beni şu şeylerden. Şu iblis büyüsünü geri çevirmeliyiz. | Open Subtitles | حسناً ، فقط أخرجوني من هنا يجب أن نقلب تعويذة هذا الساحر |
Tek yapmamız gereken sana yolcu büyüsünü yapmayı öğretecek birini bulmak. | Open Subtitles | علينا فقط أن نجد أحدًا بإمكانه أن يعلّمك إجراء تعويذة الرحّال. |
Gitmek istediğin yere götürmesi için ailemizin büyüsünü kullanmaktan bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا أتكلم عن استخدام سحر العائلة لتقومي بالذي أتيتِ لفعله |
Zamanında adanın büyüsünü öğrenmiş ve bunu, adanın doğal ruhunu dizginlemek için kullanıyor. | TED | في هذه المدة، تعلم سحر الجزيرة، واستعان به على التحكم بأرواحها صاحبة قوى الطبيعة. |
Bu kasabada ruh büyüsünü yok ettiğimizde sonunda cadı laneti kalkacak. | Open Subtitles | حالما ندمّر السحر الروحانيّ في هذه البلدة، ستنكسر لعنة الساحرة أخيرًا. |
İyi ve kötünün gri olduklarını fark edince, hikayeler de büyüsünü kaybetti. | Open Subtitles | عندما أدركت أن الخير والشر كانا رماديين فقدت القصص سحرها |
Eğer birini gelişmiş masumlukla karıştırırsak ve üçün gücü büyüsünü, işe yarayabilir. | Open Subtitles | إن قمنا بجمع تلك التعويذة مع تعويذة إظهار البراءة و تعويذة القوة الثلاثية، فلابد أنها ستنجح |
Ben ona büyüsünü bilgece ve adilane kullanmasını öğretebilirim. | Open Subtitles | سأتمكن من تعليمه أنّ يستخدم سحره بحكمة و عدالة. |
Hayır ihtiyacım olan her şeye sahibim. Düğüm büyüsüyle bağ büyüsünü birleştireceğim. | Open Subtitles | كلّا، إنّي أحوز كلّ ما أحتاج، دمج تعويذة عقد من رابطة التحوُّل. |
Kitaptaki vazgeçme büyüsünü kullanarak verebilir. | Open Subtitles | حسناً ، يمكنها أن تستخدم تعويذة التخلي عن قواها الموجودة في الكتاب |
Ama, bu genel bağlama büyüsünü gösterebilirim. | Open Subtitles | لكن هذه تعويذة تقييد عامة يمكنني أن أريكم طريقة إلقائها , و هي شبيهة بتعويذة القتل |
büyüsünü kaldırdığımız gizemli tılsımımız nedir? | Open Subtitles | لذا مـّا تعويذة العقد الغامضة التي سنحلّها؟ |
"...ama mahremiyetinizi ve mesafenin büyüsünü kaybedeceksiniz" diyen bir adam olduğunu düşünürüm. | Open Subtitles | و يقول ، حسناً ، يمكنك الآن أن تجرى مكالمة تليفونية و لكنك سوف تفتقد الخصوصية و سحر المسافات |
Şey, Merlin büyüsünü daima iyi amaçlar için kullanır. | Open Subtitles | حسنا دائما سحر مارلين مفيد وجيد يكون لشيء جيد |
O anın efsunuyla, şiirin, kendi büyüsünü yapmasına müsaade ederdik. | Open Subtitles | و في سحر اللحظة كنا نترك الشعر ليفعل مفعوله |
Bağlama büyüsünü bozduğumda Gözetçiler, senin iraden altına girdiler ama sen sakin kaldığın sürece su da sakindi. | Open Subtitles | عندما أزلت النوبة الملزمة الحرّاس أصبحوا مقيّدين إلى رغبتك لكن الماء إلتزم الهدوء طالما إلتزمت الهدوء ثمّ أضفت السحر |
Sonra kara büyüsünü bizi kontrol etmek için kullandı. | Open Subtitles | فلجأت إلى استخدام السحر الأسود للسيطرة علينا |
Ya babam kendi kara büyüsünü çıkartmaya çalışmışsa? Sen onun gibi değilsin. | Open Subtitles | ماذا إذا كانَ والدي يحاول إستخراج السحر المظلم الخاص بهِ؟ |
Boş verin Pusula'yı. Gidelim. büyüsünü püskürtebilirim. | Open Subtitles | أنسأمرالبوصلة، يمكنني أنّ أرد سحرها عليها. |
Hayır, üçün gücü büyüsünü kullandım, o olmadan işe yaramayacak. | Open Subtitles | لا، فلقد استخدمت التعويذة الثلاثية، لذا لن تعمل بدونها |
Prospero'nun büyüsünü tekrar yaptığı konusunda hemfikiriz ama benimle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | يحاول استنبات سحره مجددًا، لكن لا دخل له بي، بل بكم. |
İntikam büyüsünü sadece intikam iblisinin kendisi bozabilir. Başka hiçbir şey işe yaramaz. | Open Subtitles | فقط شيطان الانتقام يمكنه كسر تعويذته لا شيئ آخر سيفلح |
Şimdi geri getirdiğin taşın büyüsünü görebilirsin. | Open Subtitles | الآن يُمْكِنُك أنْ تَرى سِحر الصخرةِ التي أعَدْتها |
Tamam, göz rengimi değiştireceğim, ama bence voodoo büyüsünü boşuna harcıyoruz. | Open Subtitles | حسنا سأغير لون عيني لكن يبدو ذلك كإهدار لسحر الفودو |
Fakat bir kahraman onun büyüsünü bozmaya kararlıdır. | Open Subtitles | ولكن بطل واحد اعتزم كسر تعويذتها. |
- büyüsünü bozma! | Open Subtitles | لا تنحسي الأمر. |
Çok küçük yaşlardan beri, öykü anlatmanın büyüsünü hissediyor ve bunun bir parçası olmak istiyordum. | TED | منذ كنت صغيرة، كنت أشعر بسحر رواية القصص وأردت أن أصبح جزءًا منه |
Bağlama büyüsünü bozarsam onlara veya bana ne olacağını bilemeyiz. | Open Subtitles | ليس لنا طريق لمعرفة ماذا سيحدث إليهم أو لي، إذا أزيل النوبة الملزمة |
Giriş kısmında, Rothbart'ın büyüsünü yaptığı sahnedeydim. | Open Subtitles | لقد كانت المقدمة. عندما ألقى "روثبارت" بسحره. |