Sayın yargıç Bay Sweeney'in kefaletle serbest bırakılmasını talep ediyoruz. | Open Subtitles | حضرة القاضي نطلب اطلاق سراح السيد سويني على كفالته الخاصه |
Sayın Yargıç, tutuklunun serbest bırakılmasını öneriyorum. | Open Subtitles | حضرة القاضى أطلب بأن يتم أطلاق سراح المتهم |
- Bilgi karşılığında üç Fransız Direnişi üyesinin hapisten bırakılmasını sağlayacağım. | Open Subtitles | بالتبادل مع معلوماتك فاٍننى سأرتب لاٍطلاق سراح ثلاثة من سجناء المقاومة الفرنسية |
Onun derhal serbest bırakılmasını ve kilisenin nezaretine alınmasını talep etmelisiniz. | Open Subtitles | ولا بد أن تطالب بإطلاق سراحه ليبقى بعهدة الكنيسة فورا |
Evet, Yüzbaşı Blackadder'ın serbest bırakılmasını kutluyorduk. | Open Subtitles | أجل, حسناً, كنا نحتفل بإطلاق سراح النقيب بلاكادر. |
Bu USA bölge mahkemesinden gelen bir emir. Stadyumda tutulan insanların hepsinin serbest bırakılmasını emrediyor. | Open Subtitles | هذا أمر من المحكمة الأمريكية العليا بإطلاق سراح كل من قبضت عليهم في الملعب |
İşte bu sebeple, sizden Carl Ayala'nın... tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasını talep ediyorum. | Open Subtitles | فيشيءواحدلاأكثر. من أن يكون الهدف لجريمة ملفقة لذا، نسأل بأنك تطلقون سراح كارل أيالا بضمانته الشخصية |
İşte bu sebeple, sizden Carl Ayala'nın... tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasını talep ediyorum. | Open Subtitles | من أن يكون الهدف لجريمة ملفقة لذا، نسأل بأنك تطلقون سراح كارل أيالا بضمانته الشخصية |
Adamlar Simmons ve Conrad'ın bırakılmasını talep ediyor. Bunun bir korsan NID operasyonu olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | الخاطفون يطلبون إطلاق سراح سيمونز وكونراد |
Bir telgrafta, Papa 6. Paul, kalan 86 yolcunun serbest bırakılmasını rica etti. | Open Subtitles | أرسلَ البابا إلتماساً لإطلاق سراح المسافرين |
Biz, Abassi Madani ve Ali Belhadj' ın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. | Open Subtitles | انت اذهب واخبرهم بالحال ليطلقو سراح اخوتنا عباس مدني علي بلحاج |
Ancak gerçekte İsrailli askerin serbest bırakılmasını için yapılan bir ödeme. | Open Subtitles | لكن في الحقيقة الدفعة كانت لتأمين اطلاق سراح الجندي الإسرائيلي |
Bay Clarke'ın serbest bırakılmasını talep ediyorum. | Open Subtitles | اريد ان اقدم طلب باطلاق سراح السيد كلارك |
Kraliçelerinin serbest bırakılmasını talep ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يطالبون بإطلاق سراح ملكتهم |
Kardeşimiz Muhammed Jassim Ali'nin serbest bırakılmasını talep ediyoruz. | Open Subtitles | -نطالب بإطلاق سراح أخانا "محمد جاسم علي" |
Dolayısıyla bu adamın serbest bırakılmasını buyuruyorum. | Open Subtitles | ولذلك آمر بإطلاق سراح هذا الرجل. |
Savcı serbest bırakılmasını emretti. | Open Subtitles | المدعى العام أمر بإطلاق صراحة |
Kalabalık bir grup halinde olay yerine giden polis basın merkezini arayan ve R.A.F. üyesi olduğunu söyleyen bir kişi... mahkûmların serbest bırakılmasını... | Open Subtitles | وحدات الطواريء تتعامل مع أولئك الذين هربوا من البناية متصل إدعى بأنه عضو تابع إلي الجيش الأحمر يطالب بإطلاق السراح... . |