ويكيبيديا

    "bağışlamak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التبرع
        
    • أتبرع
        
    • الغفران
        
    • للتبرع
        
    • تتبرع
        
    • المسامحة
        
    • على حياتي
        
    • بالتبرّع
        
    • التبرّع
        
    Ya hayatta yaptığı son şey karaciğerinin bir parçasını bağışlamak olursa? Open Subtitles ماذا لو كانت آخر أفعاله بالحياة هي التبرع بجزءٍ من كبده؟
    Başka bebeklerin hayatını kurtarsın diye bebeğimin organlarını bağışlamak istiyorum. Open Subtitles اريد التبرع بأعضاء طفلي حتى يتمكن من إنقاذ اطفال آخرين
    Sonra da kanser araştırmalarına bağışlamak için de bir sürü para isterdin. Open Subtitles ‫ثم ربما ترغب بالكثير من المال ‫بحيث يمكن التبرع به لأبحاث السرطان
    Ve bay başkan... Burayı kasabanıza baykuş korunağı olarak bağışlamak istiyorum. Open Subtitles و يا حضرة العمدة أود أن أتبرع بهذه الأرض لكم على أنها محمية للبوم
    Onlara göre birini bağışlamak bir nimettir. Open Subtitles لأجلهم, من المهم الغفران هذا هو البَرَكة
    Size birkaç soru sormam gerekiyor. Kornealarını bağışlamak ister misiniz? Open Subtitles ‫والآن أريد توجيه بضعة أسئلة لك ‫أأنت مستعدة للتبرع بقرنيتيه؟
    Bunları her zaman en sonuna kadar giyiyor ve çoğu zaman çöpe atıyoruz çünkü ikinci el dükkânına delinmiş eski çoraplarımızı bağışlamak oldukça zor. TED كلنا نرتدي تلك القطع حتى نعدمها، وفي حالات كثيرة نرميها في القمامة لأنه من الصعب جداً أن تتبرع بجواربك البالية المخرومة لمتجر الملابس المستعملة.
    Bazen bu hataları bağışlamak gerekir. Open Subtitles يقترفون الأخطاء. أخطاء التي أحياناً تحتاج إلى الكثير من المسامحة.
    Organlarınızı bağışlamak isteyip istemediğinize karar vereceksiniz. TED ستقررون إذا ترغبون في التبرع بأعضائكم أم لا.
    Şirketler günümüzde, çok fazla veri topluyorlar, yani yapabilecekleri ilk şey bu veriyi bağışlamak. TED الشركات اليوم، يجمعون جبالاً من البيانات، لذا أول ما يمكنهم فعله هو التبرع بتلك البيانات.
    Organlarınızı bir başkasına bağışlamak muhtemelen toplumu ne kadar önemsediğinizle, aranızdaki bağın kuvveti ile ilgilidir. TED التبرع بأعضائك لشخص آخر هو في الغالب حول كم أنت مهتم بالمجتمع، كم أنت مرتبط به.
    Marketler, gıdayı çöpe atmak yerine bağışlamak zorundaydılar, yoksa ceza kesiliyordu. TED بدلاً من ذلك، وجب عليهم التبرع به، ويغرًمون إن لم يفعلوا ذلك.
    Eski bilgisayarları Smallville Lisesi'ne bağışlamak istemiştim. Open Subtitles وفكرت في التبرع بالأجهزة القديمة لمدرسة سمولفيل الثانوية
    Oh, tüm bunları bağışlamak istediğinden emin misin? Open Subtitles اوه. هل انتي متاكدة اني تريدي التبرع بكل هذا ؟
    Sence bir yerlere bağışlamak yerine bende kalsa sorun olur mu? Open Subtitles هل تعتقدى أنه سيكون من الجيد إذا أخذتها بدلاً من التبرع بها؟
    Doktora gitmiş ve demiş ki, "Doktor, bir böbreğimi bağışlamak istiyorum." Open Subtitles : لذا ذهب للطبيب وقال "يا دكتور أريد ان أتبرع بكليتي"
    bağışlamak istediğini biliyorum, ama bağışlayıcı olmak zordur. Open Subtitles وأنا أعلم أنك تريدين أن تسامحي ولكن، الغفران الصعب
    Kanını test edip böbrek bağışlamak için uygun olup olmadığını görmemiz gerek. Open Subtitles يجب علينا أن نفحص دمك حتّى نرى إن كنت ملائماً للتبرع بكليتك
    Aç çocuklar için bir dolar bağışlamak ister misiniz? Open Subtitles هل تود أن تتبرع بدولار لمساعدة الأطفال الجياع؟
    bağışlamak Cennet'e açılan kapıdır. Open Subtitles و أن المسامحة هي الخطوة الأولى في الطريق إلى الجنة
    Üzgünüm ama hayatımı derinden mahveden bir şey yaptın ve... ..sanırım içimden seni bağışlamak gelmiyor. Open Subtitles عملتشيء . أثر على حياتي . ..
    Buradaki, karısı. Böbreğini ona bağışlamak istemiş ama uyuşma olmamış. Open Subtitles زوجته كانت ترغب بالتبرّع له لكنّها ليست مطابقة
    Herkes yazdıysa beyler, bir de organ bağışlamak isteyenler "Organlarımı bağışlamak istiyorum" diye hemen altına bir not düşsün. Open Subtitles إذا كان هناك أي شخص يريد التبرّع بأعضاءه، يكتبه أيضا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد