Devrim, vatanımızın kayıtsız şartsız ulusal bağımsızlığı için savaşıyor. | Open Subtitles | ان الثورة تقاتل من أجل استقلال كامل و قطعي لوطننا الأم |
Hindistan'ın bağımsızlığı konulu konferansa katılan Bay Gandi, kuzeye bir pamuk fabrikasını ziyarete gitti. | Open Subtitles | السيد غاندي الذي كان يحضر مؤتمر المائدة المستديرة في لندن عن استقلال الهند سافر الى الشمال لزيارة محلج قطن |
Hindistan'ın bağımsızlığı hakkında bir çocuk kitabı-- çok milliyetçi bir düşünce. | TED | كتاب أطفال حول استقلال الهند -- شديد الوطنية |
Birkaç yıl sonra, Goa'nın bağımsızlığı savaşı başladı. | Open Subtitles | بعد سَنَوات قليلة اندلعت حرب الإستقلال في جوا |
Frank Capra klasiği, bağımsızlığı ve adabı değerlendiriyor. | TED | قيم الاستقلال الكلاسيكية والإستقامة لفرانك كابرا |
Japonya yanlıları tarafından ordu için diyerek Joson halkını kandırıp toplanan 100.000 won artık Joson'un bağımsızlığı için kullanılacak. | Open Subtitles | 000 ون التي جمعت من قبل منظمة يابانية يخدعون شعب جوسون و يقلون بأنها دفاع وطني سوف تستخدم الآن في حركة أستقلال جوسون |
Enerji bağımsızlığı hakkında konuşuruz, Hidrojen arabaları hakında konuşuruz. | TED | نحن نتحد عن استقلالية الطاقة. و نتحدث أن المركبات العاملة بالهيدروجين |
Dediğim gibi, şehirlerimizin bağımsızlığı bizim özgürlüğümüzün en mühim şartıdır. | Open Subtitles | -كما قلت من قبل فا استقلال مدننا سيكون كحجر زاوية لحريتنا |
Adım Malik-ül-Han, Keşmir'in bağımsızlığı için savaşan bir askerim. | Open Subtitles | مالك الخان هو اسمي جندي استقلال كشمير |
Tory MP Michael Hoye'nin evindeki patlamanın Cornish'in bağımsızlığı için savaşan radikallerle bağlantılı olduğu belirlendi. | Open Subtitles | الانفجار في منزل النائب المحافظ مايكل Hoye ل تم ربطها إلى جماعة متطرفة تقاتل من أجل استقلال كورنيش. |
Keşmir'in bağımsızlığı için şehitler lazım. | Open Subtitles | استقلال كشمير يتطلب شهداء |
Enerji bağımsızlığı için başka bir savunma daha. Nerede kalıyor? | Open Subtitles | جدال آخر بشأن استقلال الطاقة |
Joseon'un bağımsızlığı uzun ve zorlu bir görevdir. | Open Subtitles | إقامة استقلال (جيسيون) عن مملكة (مينج) مهمة صعبة وبعيدة المنال... |
Konseye Lorraine'nin tam bağımsızlığı için önerge vereceğim. | Open Subtitles | سأوصي المجلس أن يصادقو على الإستقلال التام لللورين |
Ve saygı, eşitlik ve bağımsızlığı ifade eder. | Open Subtitles | و المساواة و الإستقلال و الإحترام |
Kongre, bağımsızlığı öngören çözümü gündeme alacaktır. | Open Subtitles | المؤتمر سيبدأ بنظر لقرار الإستقلال |
"New York ve Pennsylvania meclisleri bağımsızlığı tartışıyor." | Open Subtitles | نيويورك و الجمعيات البنسلفانيا يناقشن الاستقلال |
İspanyol imparatorluğundan kurtulup Kolombiya'ya bağımsızlığı sağlayan efsanevi general. | Open Subtitles | الجنرال الأسطوري الذي قاد كولومبيا إلى الاستقلال عن الإمبراطورية الإسبانية |
bağımsızlığı geri kazanmak ve parçalanan Kazak devletini birleştirmek için en son liderleri Ataman Petro Doroshenko, Osmanlı İmparatorluğu ile müttefik oldu. | TED | وفي محاولة يائسة لاستعادة الاستقلال وإعادة توحيد دولة القوزاق الممزقة، تحالف آخر زعمائهم، هتمان بترو دوروشينكو، مع الإمبراطورية العثمانية. |
Haber bölümünün bağımsızlığı da sizin gücünüzden geliyor. | Open Subtitles | و أستقلال قسم الأخبار يأتي من قوتكم |
Peki ABD'ye izin verenler ülkemizin bağımsızlığı hakkında ne düşünüyor. | Open Subtitles | إنه يثير التساؤل حول مدى استقلالية وطننا |