Yardım ettiğimizde de yanlış yapıyoruz diye bize bağırırdı. | Open Subtitles | وحينما كنا نساعده كان يصرخ لاننا نفعل ذلك بطريقه خطأ |
Üniversitedeki akrobasi eğitmenim de sürekli bağırırdı bana. | Open Subtitles | أستاذ الهبوط خاصتي في الكلية كان يصرخ علي طوال الوقت ذلك جعلني أفضل |
Yeteri kadar satmazsak ya da iyileştirmeler için zorlamazsak bize bağırırdı. | Open Subtitles | كان يصرخ فينا إذا لم نبع بما فيه الكفاية أو إذا لم نروج إلى آخر التحديثات |
Her gün bana benimle kalmış olması ve benden nefret etmesi hakkında bağırırdı. | Open Subtitles | يصرخ علي كل يوم حول أنه عالق معي , يكرهني |
Bahçemize girince, dışarı çıkar ve onlara bağırırdı. | Open Subtitles | إذا جاؤوا ساحتنا كان سيخرج هناك ويصرخ عليهم |
Bazen uykusunda bağırırdı: "Anne!" | Open Subtitles | حسناً ، كان يصرخ في بعض الأحيان أثناء نومه بأمي |
Babam bu kahramanlık filmlerini görse ekrana bağırırdı | Open Subtitles | أبي يصرخ على الشاشة , مع كل تلك الإمتيازات للبطل الخارق. |
Biri kalenin birinden öbürüne topu getirdiğinde herkes "Kefaret" diye bağırırdı! | Open Subtitles | ...عندما يحمل أحدهم الكرة من مرمى لآخر "يصرخ الجميع قائلين: "تحرير... |
İnsanlara durmadan bağırırdı. | Open Subtitles | وكان يصرخ فى الجميع طوال الوقت |
Normalde şimdi bağırırdı. | Open Subtitles | لكان يصرخ الآن لا بأس, جربي مجدداً |
Hatta burada olsaydı, "Kaç!" diye bağırırdı herhalde. | Open Subtitles | في الواقع، إذا كان هنا فإنهُ ربّما يصرخ ليقول، "إركضي" |
Ve her Orioles maçını izlerken onlara "elması batırmayın" diye bağırırdı. | Open Subtitles | ومشاهدة كلّ مباراة لفريق (بالتيمور) يصرخ عليهم "كفّوا عن توسيخ الجوهرة" |
Herkes ona bağırırdı. | Open Subtitles | كل شخص كان يصرخ دائما عليه. |
Sürekli bağırırdı. Hiçbirşey onu mutlu etmezdi. | Open Subtitles | يصرخ دائما لا شيء يعجبه |
Ne zaman bir şeyden hoşlanmaz hemen İran'ca Dard, Mard ya da başka bir şey söyleyerek bağırırdı. | Open Subtitles | كان يصرخ فى إيران دارد ) أو ( ميرد ) أو شيئا كهذا ) |
Hayır, sadece bana bağırırdı. | Open Subtitles | لا, كان فقط يصرخ بي |
- Evet, erkek arkadaşım Freddy. Çok bağırırdı. | Open Subtitles | لقد كان صديقي " فريدي " هو يصرخ كثيرا |
Hâlâ atan kalbi elinde tutup, Aztek halkının karşısında "Tanrılara" diye bağırırdı. | Open Subtitles | و يمسك به أمام جميع شعب "الأزتيك" و هو ينبض... و هو يصرخ "إلى الآلهة" |
Değildi ama çok bağırırdı. | Open Subtitles | لا لكنة كان يصرخ كثيرا |
Eve geldiğinde şöyle bağırırdı: | Open Subtitles | :وعندما يدخلُ إلى البيتِ ويصرخ قائلاً |
Ve çok katıydı, sürekli bağırırdı. | Open Subtitles | كان صارمٌ جدًا, ويصرخ طيلة الوقت. |