Eğer işbirliği yapmazsan ya da bağırırsan seni susturmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | إذا لم تتعاونى أو صرخت فأنا مضطر لأن أسد فمك |
bağırırsan seni sazan gibi deşerim sonra beş adım solundaki trene atlarım. | Open Subtitles | ، إن صرخت سأنقض عليك مثل سمك الشبّوط . وسأصعد إلى القطار يسارك على بعد خمس خطوات |
- Eğer "Ateş etmeyin" diye sürekli bağırırsan kimse seni vurmaz. | Open Subtitles | لو صرخت قائلة "لا تضربوا" أكثر من مرة لن يضربك أحد |
"Eğer bağırırsan küçük kız, Anneni öldürürüm." demiş. | Open Subtitles | وقال لها لو صرختي أيتها الطفلة سأقتل أمك |
bağırırsan, bir şekilde işaret verirsen anlaşma biter. | Open Subtitles | اصرخي ,ترسلي لهم اشاره بايه طريقه، يكون الاتفاق ملغي. |
Ve eğer bağırırsan, bir kriz daha geçirebilir. | Open Subtitles | وإذا صرختِ عليه، قد يصاب بواحدة أخرى. |
Eğer arkamdan koşup bağırırsan fazladan beş dolar daha var. | Open Subtitles | وهناك إضافة 5 دولارات إذا تبعتني وأنت تصرخين. |
"Barracuda!" diye bağırırsan, herkes "Ne!" der. | Open Subtitles | انت تَصْرخُ ' سمك بركودا! ' وكُلّ شخص يَقُولُ.اية؟ ' |
bağırırsan etkisiz hâle getirir arka pencereden atarım seni. Anladın mı? | Open Subtitles | إذا صرخت سوف أصعقك وأرميك من النافذة الخلفية، هل فهمت؟ |
bağırırsan tekrar yapıştıracağız sessizce konuşursan yapıştırmayacağız, anladın mı? | Open Subtitles | إذا صرخت فسنضعه مُجدداً. وإذا تحدث بهدوء، فلن نضعه، فهمت؟ |
Jenny, bağırırsan o adamlar beni vuracak. | Open Subtitles | جيني، إذا صرخت أولئك الرجال سيقتلونني |
Sen sinirlisin çünkü hayat senin olmasını istediğin gibi gitmedi Ve sen de bana bağırırsan aynısının bana olmasına izin vermeyeceğini düşündün. | Open Subtitles | أعتقد أنت غاضب لأن الحياةَ لَمْ تظهر كما توقعتها بالضبط ستكون... و تظن انك ان صرخت علي. لن تغدرني الحيآة كما فعلت معك. |
bağırırsan, ağzını yine bağlarım. Anladın mı? | Open Subtitles | إذا صرخت ترجع الكمامة لمكانها, هل تفهم؟ |
Eğer yeteri kadar yüksek sesle bağırırsan belki seni duyabilir. | Open Subtitles | إذا صرخت عاليا كفايه من الممكن أن تسمعك |
Ama bağırırsan, ya da konuşursan veya herhangi bir şey... | Open Subtitles | لكن لو صرختي أو قلتي أي شئ |
Bir daha bağırırsan seni öldürmek zorunda kalırım. | Open Subtitles | اذا صرختي مرة أخرى سوف أقتلكِ |
bağırırsan George çok kızar. | Open Subtitles | جورج" سيغضب إن صرختي" |
Bir daha bağırırsan ikimiz de ölürüz. | Open Subtitles | اصرخي مجددًا، وسيكون كلينا في عداد الموتى |
Tekrar bağırırsan seni öldürürüm. | Open Subtitles | اصرخي ثانية,و سأقتلك |
bağırırsan, yaptığın son şey bağırmak olur. | Open Subtitles | لو صرختِ فسيكون ذلكَ آخرَ ما تفعلينه |
Ona bir daha bağırırsan nefesini keserim! | Open Subtitles | إن صرختِ عليها ثانيةً ! فسأقوم بخنقكِ |
Benim üzerimde olmayan bir kıza, "Sevgilimden uzak dur" diye bağırırsan, tabii ki de olayı büyütürüm. | Open Subtitles | لأنه أمر كبير حينما تصرخين " إبتعدي عن خليلي " على فتاة تقبل شخصا ليس أنا |
Eğer öğrencilerinin canına okumak istiyorsan benim için sorun yok, ama eğer bir daha arkadaşıma boş yere bağırırsan; o korkunç gülümsemeyi yüzünden bizzat kendim söker, çantama koyar, ta ki herkes seni, benim bulduğumdan bile daha az korkunç bulana dek saklarım. | Open Subtitles | تُريدُ رَفْس وصُراخ، ذلك رفيعُ، لكن إذا تَصْرخُ أبداً في صديقِي ثانيةً على لا شيءِ، ثمّ أنا سَأَمْسحُ تلك الإبتسامةِ المخيفةِ مِنْ وجهِكِ، |
Anneye, "bağırırsan çocukları öldürürüm" çocuklara, "Ağlarsanız annenizi öldürüm" dedi. | Open Subtitles | ، أخبر الأم " لو صرختى سأقتل الأطفال " اخبر الأطفال " لو بكيتوا سأقتل الأم " |