"bağırırsan" - Translation from Turkish to Arabic

    • صرخت
        
    • صرختي
        
    • اصرخي
        
    • صرختِ
        
    • تصرخين
        
    • تَصْرخُ
        
    • لو صرختى
        
    Eğer işbirliği yapmazsan ya da bağırırsan seni susturmak zorunda kalacağım. Open Subtitles إذا لم تتعاونى أو صرخت فأنا مضطر لأن أسد فمك
    bağırırsan seni sazan gibi deşerim sonra beş adım solundaki trene atlarım. Open Subtitles ، إن صرخت سأنقض عليك مثل سمك الشبّوط . وسأصعد إلى القطار يسارك على بعد خمس خطوات
    - Eğer "Ateş etmeyin" diye sürekli bağırırsan kimse seni vurmaz. Open Subtitles لو صرخت قائلة "لا تضربوا" أكثر من مرة لن يضربك أحد
    "Eğer bağırırsan küçük kız, Anneni öldürürüm." demiş. Open Subtitles وقال لها لو صرختي أيتها الطفلة سأقتل أمك
    bağırırsan, bir şekilde işaret verirsen anlaşma biter. Open Subtitles اصرخي ,ترسلي لهم اشاره بايه طريقه، يكون الاتفاق ملغي.
    Ve eğer bağırırsan, bir kriz daha geçirebilir. Open Subtitles وإذا صرختِ عليه، قد يصاب بواحدة أخرى.
    Eğer arkamdan koşup bağırırsan fazladan beş dolar daha var. Open Subtitles وهناك إضافة 5 دولارات إذا تبعتني وأنت تصرخين.
    "Barracuda!" diye bağırırsan, herkes "Ne!" der. Open Subtitles انت تَصْرخُ ' سمك بركودا! ' وكُلّ شخص يَقُولُ.اية؟ '
    bağırırsan etkisiz hâle getirir arka pencereden atarım seni. Anladın mı? Open Subtitles إذا صرخت سوف أصعقك وأرميك من النافذة الخلفية، هل فهمت؟
    bağırırsan tekrar yapıştıracağız sessizce konuşursan yapıştırmayacağız, anladın mı? Open Subtitles إذا صرخت فسنضعه مُجدداً. وإذا تحدث بهدوء، فلن نضعه، فهمت؟
    Jenny, bağırırsan o adamlar beni vuracak. Open Subtitles جيني، إذا صرخت أولئك الرجال سيقتلونني
    Sen sinirlisin çünkü hayat senin olmasını istediğin gibi gitmedi Ve sen de bana bağırırsan aynısının bana olmasına izin vermeyeceğini düşündün. Open Subtitles أعتقد أنت غاضب لأن الحياةَ لَمْ تظهر كما توقعتها بالضبط ستكون... و تظن انك ان صرخت علي. لن تغدرني الحيآة كما فعلت معك.
    bağırırsan, ağzını yine bağlarım. Anladın mı? Open Subtitles إذا صرخت ترجع الكمامة لمكانها, هل تفهم؟
    Eğer yeteri kadar yüksek sesle bağırırsan belki seni duyabilir. Open Subtitles إذا صرخت عاليا كفايه من الممكن أن تسمعك
    Ama bağırırsan, ya da konuşursan veya herhangi bir şey... Open Subtitles لكن لو صرختي أو قلتي أي شئ
    Bir daha bağırırsan seni öldürmek zorunda kalırım. Open Subtitles اذا صرختي مرة أخرى سوف أقتلكِ
    bağırırsan George çok kızar. Open Subtitles جورج" سيغضب إن صرختي"
    Bir daha bağırırsan ikimiz de ölürüz. Open Subtitles اصرخي مجددًا، وسيكون كلينا في عداد الموتى
    Tekrar bağırırsan seni öldürürüm. Open Subtitles اصرخي ثانية,و سأقتلك
    bağırırsan, yaptığın son şey bağırmak olur. Open Subtitles لو صرختِ فسيكون ذلكَ آخرَ ما تفعلينه
    Ona bir daha bağırırsan nefesini keserim! Open Subtitles إن صرختِ عليها ثانيةً ! فسأقوم بخنقكِ
    Benim üzerimde olmayan bir kıza, "Sevgilimden uzak dur" diye bağırırsan, tabii ki de olayı büyütürüm. Open Subtitles لأنه أمر كبير حينما تصرخين " إبتعدي عن خليلي " على فتاة تقبل شخصا ليس أنا
    Eğer öğrencilerinin canına okumak istiyorsan benim için sorun yok, ama eğer bir daha arkadaşıma boş yere bağırırsan; o korkunç gülümsemeyi yüzünden bizzat kendim söker, çantama koyar, ta ki herkes seni, benim bulduğumdan bile daha az korkunç bulana dek saklarım. Open Subtitles تُريدُ رَفْس وصُراخ، ذلك رفيعُ، لكن إذا تَصْرخُ أبداً في صديقِي ثانيةً على لا شيءِ، ثمّ أنا سَأَمْسحُ تلك الإبتسامةِ المخيفةِ مِنْ وجهِكِ،
    Anneye, "bağırırsan çocukları öldürürüm" çocuklara, "Ağlarsanız annenizi öldürüm" dedi. Open Subtitles ، أخبر الأم " لو صرختى سأقتل الأطفال " اخبر الأطفال " لو بكيتوا سأقتل الأم "

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more