Tıpkı gerçek hayattaki gibi Cervantes, romanının başarısını karakterlerinin dünyasına dâhil etti. | TED | وكما في الحياة الواقعية، ضم سيرفانتس نجاح روايته إلى عالم شخصياته الخيالية. |
Bugün ise önümüzdeki 80 yıl boyunca ülkelerin başarısını ölçmenin farklı bir yönteminden, hayatlarımızı belirleyip şekillendirmenin farklı bir yönteminden bahsetmek istiyorum. | TED | واليوم أُريد أن أتحدث عن طريقة مختلفة لقياس نجاح الدول، طريقة مختلفة لتحديد وتشكيل حياتنا للثمانين عام القادمة. |
Tamam. Balıklarını beslemeyen bir çiftlik. başarısını avcılarının başarısına göre ölçen bir çiftlik. | TED | حسناً , مزرعة لا تطعم أسماكها .. ومزرعة تقيس نجاحها .. على مدى نجاح مفترسي أسماكها |
Yaptıkları şakanın başarısını kutlamak için şarap da içerlerdi herhâlde. | Open Subtitles | ربما يحتسون بعض النبيذ للاحتفال بنجاح الدعابة العمليّة العظيمة |
Anlaşılan ailem Jett'in başarısını kıskanıyor. | Open Subtitles | يبــدو أنّ عائلتي فقط لا يمكنهـا تحمّل نجاحه |
Beni sahilde bekliyordu, planımızın başarısını merak ederek. | Open Subtitles | و كان ينتظرنى على الشاطئ و كان قلقاً على نجاح خطتنا |
Ancak diğerlerinin başarısını otomatik olarak yok saydıkları için bundan rahatsız olmazlar ve kendi kusurlarını da koşullara bağlarlar. | Open Subtitles | ولكنها لا تزعجهم لأنهن يُسقطن من حساباتهن نجاح الأخريات اوتوماتيكيا ويرمين فشلهن الخاص على ارضية الظروف |
Yeni belediyenin başarısını takdir etmemek mümkün mü? | Open Subtitles | كيف يمكن لأحد ألا يثني على نجاح مجلس البلدية؟ |
Ama iş modelinin başarısını sorgulayabileceğinizi hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | انا لا اعنى اي شئ ولكنى لا اعتقد انك تستطيع مناقشة نجاح عمل النموذج |
Bir babanın oğlunun başarısını duymak istemesinde ne kötülük var? | Open Subtitles | ما المشكلة في أن أباً يريد أن يسمع عن نجاح إبنه؟ |
Bana bakınca babamın başarısını görüyorsun. | Open Subtitles | اتعلمين .. انتي تنظرين الي وترين نجاح والدي |
Buz kesmiş kuzeyden, güney çöllerine kadar açan bahar çiçekleri, bitkilerin engellere rağmen hayatta kalabilme başarısını temsil ediyor. | Open Subtitles | من الشمال المتجمد إلى الصحاري الجنوبية ترمز أزهار الرّبيع إلى نجاح النباتات في النجاة من الصعوبات |
Bu Blitz başarısını belirleyecek Tüm gelecekteki operasyonlar | Open Subtitles | نجاح هذه الغاره سيحدد كل العمليات المستقبليه |
Eğer bu projenin başarısını sağlayabilirsen istediğin Papalık anlaşmasını alacaksın. | Open Subtitles | إذا انت تستطيع ضمان نجاح هذا المخطط, سيكون لديك مضاربتك على البابويه. |
Şimdi, haydi Edward'ın sınavdaki başarısını bir ziyafetle kutlayalım. | Open Subtitles | الان,دعونا نحتفل بنجاح ادوارد في اختبار التأهل بإقامت حفل الليله |
İşinizi algoritmanın seçmesi korkutucu ama birinin gelecekte işindeki başarısını tahmin etmede çok iyi olduğu gösterilen bir şey var: Çok ölçmeli sınav. | TED | أن تختار الخوارزميات عملك المقبل يبدو مخيفًا بعض الشيء، ولكن تبين أن هناك شيء واحد يتنبأ حقًا بنجاح شخص ما في المستقبل في وظيفة، وهذا ما يسمى اختبار متعدد المقاييس. |
Geçen yıl planladığımız bu harita sayesinde bir sanatçının kariyerindeki ilk beş sergisine bakarak o sanatçının başarısını tam olarak tahmin edebilirim. | TED | ومن خلال هذه الخريطة التي رسمناها العام الماضي نحن قادرون على التنبؤ بدقة جدًا بنجاح فنان إذا أعطيتني أول خمسة معارض كانت لديه أو لديها في مهنتهم |
Bence onu aramalısın, başarısını falan kutlarsın. | Open Subtitles | حسناً, أنا أعتقد أنه عليكِ الاتصال به لكي تهنئينه علي نجاحه |
Ve bu konuşma onun başarısını gölgeler hoş olmaz | Open Subtitles | وخطاب التنازل هذا هو ما سيضفي الشرعية على نجاحه ليكون قائد |
"Carrie Underwood başarısını Tanrıyla yakın ilişkisine borçlu." | Open Subtitles | كاري انديروود تدين نجاحها الى علاقة شخصية بالرب |
Ama birlik sizi buraya getirmek için servet harcadı ve başarısını garantilemek için kendileri kontrol etme niyetindeler. | Open Subtitles | ولكن الشركة أنفقت ثروة لإحضاركم هنا،وهم ينوون أن يحكموا هذه المستعمرة لضمان نجاحها |
Bu arada, Yüzbaşı Griffith Şahin Takımı'nın başarısını duydum | Open Subtitles | ...على أية حال، النّقيب جريفيث سمعت عن نجاحات فرقة الصقر... |