Mini-Diskteki video dosyasından bir kısmı kurtarmayı başarabildim. | Open Subtitles | حسناً لقد تمكنت من الحصول على ملف فيديو جزئي من القرص المصغر |
Başka bir şey olmadan arabadan çıkmayı başarabildim ama yarın akşam yine benimle görüşmek istiyor. | Open Subtitles | لقد تمكنت من الخروج من هناك قبل أن يحصل أي شيء لكنها تريد رؤيتي غداً ليلاً |
Dr. Gallinger sayesnide kaçmayı başarabildim. | Open Subtitles | " لقد تمكنت من الهرب بفضل الطبيب " جالينجر |
Verdikleri telefonu, çantaya sıkıştırmayı başarabildim. - Anlamadım. | Open Subtitles | حسناً، تمكّنتُ من وضع الهاتف الذي أعطاني إيّاه الخاطفين داخل الحقيبة. |
Her nasılsa, standart Amerikan tipi beslenme ve hastalık arasındaki bağ hakkında konuşmak isteyen doktorların büyüyen hareketi ile bağlantı kurmayı başarabildim. | Open Subtitles | مع ذلك، تمكّنتُ من الإتصال مع حركة متزايدة لمجموعة من الأطباء الراغبين بالتحدّث عن الصلة بين نمط الغذاء الأمريكي النموذجي والمرض. |
Çoktan başladı bile. Thomas'ın evine bakmayı başarabildim. | Open Subtitles | -لقد تمكّنتُ من إلقاء نظرة على منزل (توماس ) |
Sonunda güvenlik duvarını delmeyi başarabildim ve öğrendik ki bu işi yapan Minneapolis'ten 11 yaşında bir çocukmuş kredi kart numaralarını çalıyormuş.. | Open Subtitles | إذن تمكّنتُ أخيراً من إختراق جدار الحماية، واتّضح أنّ العقل المُدبّر الحاسوبي لسرقة أرقام البطاقات الإئتمانيّة هُو طفل عُمره 11 عاماً من (مينيابوليس). |