| Siz ve oğlunuz iyi bir aile servetini eritmeyi neredeyse başardınız. | Open Subtitles | أنتي وإبنك نجحتم تقريباً في تدمير ثروة عائلية عظيمه |
| Tebrik ediyorum çömezler. Taciz haftasını geçmeyi başardınız. | Open Subtitles | . تهانيناً ، يامبتدون . أنتم نجحتم في إسبوع الجحيم |
| Muzaffer kahramanlar dönüyor! Tatlım! Hey, başardınız, Shoukichi! | Open Subtitles | انه امر مبهج عودة الابطال لقد فعلتها حقا, شوكيجي |
| Bir taş daha! başardınız komutanım. | Open Subtitles | هيا، صخرة واحدة لقد نجحت يا رجل |
| Siz başardınız, yapmayın şöyle. Bir takımsınız, bunu siz başardınız. | Open Subtitles | لقد فعلتموها يا رفاق، هيّا الآن إنكم فريق، لقد فعلتموها. |
| Sen ve eşin hem iki rehineyi hem de CIA'i en çok ilgilendiren şeyi korumayı başardınız konuşma bitmiştir. | Open Subtitles | وحتى الان انت و زوجتك تمكنتم من حماية كلاً من الرهائن و افضل مصالح السى اى اية نهاية النقاش |
| İyi iş çıkardınız.Onları doğrudan buraya getirmeyi başardınız. | Open Subtitles | حسناً فعلتما لقد جذبتموهم إلى هنا |
| Sateda'daki Wraith saldırısından nasıl kurtulmayı başardınız? | Open Subtitles | كيف استطعتم النجاة من هجوم الريث على ساتيدا؟ |
| Pegasus anlaşmasını bozmak istediyseniz başardınız aferin. | Open Subtitles | أعني، لو كنتم تريدون تخريب صفقة "بيغاسوس"، لقد نجحتم تحياتي. |
| Görülüyor ki sen ve Gadreel birkaç ölüm girişiminden kurtulmayı başardınız. | Open Subtitles | "من الواضح أنك و "قادريل نجحتم في قلب بعض الروبوتات الميتة ضدي |
| Adım sayacını takip etmeyi başardınız mı? | Open Subtitles | وهل نجحتم في تتبع أثر الجهاز ؟ |
| başardınız. Gerçekten başardınız, efendim. | Open Subtitles | لقد فعلتها حقاً لقد فعلتها ياسيدي. |
| Suç oranı gözle görülür bir şekilde azaldı. başardınız. | Open Subtitles | اختفت الجريمة كثيراً، لقد فعلتها |
| Bravo Mario, başardınız. | Open Subtitles | أحسنت يا بنى لقد فعلتها |
| başardınız Bay Keys. | Open Subtitles | لقد نجحت, سيد كيز. |
| başardınız Lordum. | Open Subtitles | مولاي, لقد نجحت. |
| 90 saniye altında tam beş kez başardınız. | Open Subtitles | حسنا، لقد فعلتموها 5 مرات متتالية في وقت تحت ال90. |
| Benimle dişe diş mücadele edip sağ kalmayı bile başardınız. | Open Subtitles | و تمكنتم من البقاء على الحياة وجعلتموني اواجه صعوبه |
| Harika bir şey başardınız. | Open Subtitles | لقد فعلتما شيئاً عظيماً |
| Mars ait bir savaş gemisini ele geçirmeyi nasıl başardınız? | Open Subtitles | كيف استطعتم وضع أيديكم على سفينة حربية تابعة للمريخ بحق الجحيم يا رفاق ؟ |
| Zaman Konseyi'ndeki hiçbir üyenin size inancı yokken takımınızla böyle bir şeyi başardınız. | Open Subtitles | أنت وفريقك أنجزتم ما لم يتوقعه أحد في مجلس سادة الزمان |
| Kütüphanecilerin 1000 senedir yapamadığı şeyi yapmayı başardınız. | Open Subtitles | لقد فعلتم لتوكم شيئاً لم يستطع أي "أمين مكتبة" على فعله خلال 1000 عام. |
| başardınız çocuklar! başardınız. | Open Subtitles | لقد فعلتوها يا رفاق لقد فعلتوها |
| başardınız. | Open Subtitles | لقد نجحتما في الوصول |
| Kimseye fark ettirmeden anahtar sahipleri yemeğini zehirlemeyi başardınız. | Open Subtitles | لقد تمكنت من تسميم حاملي المفاتيح في الغداء دون أن يبحث أي شخص في الاتجاه الخاص بك. |
| Gerçekten başardınız! | Open Subtitles | لقد فعلتماها حقاً! |
| Demek sonunda gelmeyi başardınız. | Open Subtitles | إذن لقد تمكنتما أخيراً من الوصول إلى هنا |
| Dışarı çıktığınız için teşekkürler millet. Harika bir iş başardınız. | Open Subtitles | شكرا لخروجكم يارفاق لقد قمتم بعمل جيد |