Gerçekte neler hissettiğimi, neler başarmaya çalıştığımı anlayabilecek tek kişinin sen olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت أنك تكونين الوحيده اللتي ستشعر بما يحصل حقاً من يستطيع الشعور بما أحاول تحقيقه |
Pekâlâ, yemek söyleyip gece boyunca sizi çalıştırmayı planlıyordum ama fark ettim ki başarmaya çalıştığınız şey için çok fazla endişelenmek sizi o şeyden geri koyuyor. | Open Subtitles | حسنأً كنت أخطط لطلب الغداء والعمل حتى الليل بعمق ولكنني أدركت القلق كثيراً حول ما تريد تحقيقه |
Burada olduğuna göre başarmaya gerçekten yaklaşmışım demektir. | Open Subtitles | لابد أني قريب من تحقيقه فعليا حتى تكون هنا |
Ben, bizim neyi başarmaya çalıştığımızı anlamış değilim ama. | Open Subtitles | نحن؟ أنا لا أعرف حتى ما الذي كنت تحاول إنجازه |
Omar, Rumi'den alıntı yapardı sizinle birlikte başarmaya çalıştığı şeyi anlatırken. | Open Subtitles | عندما كان يتحدث عما كان هو وأنتِ تحاولان إنجازه |
Peki, burada tam olarak neyi başarmaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي بالضبط تريد انجازه هنا ؟ |
başarmaya çalıştıkları asıl şey bugün benim için oy vermediğinizden emin olmak. | Open Subtitles | .. ما كانوا فعلًا يحاولون النجاح فيه .هو التأكد بأنكم لن تصوتوا لي اليوم |
Biz de bunu başarmaya çalışıyoruz. Aklını buraya ver. | Open Subtitles | هذا ما نعمل على تحقيقه التركيز |
Bana ne yapmaya çalıştığını açıkla, neyi başarmaya çalıştığını... | Open Subtitles | اشرح لي ما تحاول عمله ما تحاول تحقيقه |
Bak, neyi başarmaya çalıştığından pek emin değilim. | Open Subtitles | انظُر ، انا لست واثقة ممّا تحاول تحقيقه |
başarmaya çalıştığımız her şey bu. | Open Subtitles | كان هذا كل شيء عملنا على تحقيقه |
Lucy Bauer'ın başarmaya çalıştığı şeyin teorik olarak binlerce insanı etkileyebileceğine inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن ما تحاول (لوسي باور) تحقيقه قد يأثر على آلاف الناس |
Hayır, bu başarmaya çalıştığımız her şeyi mahveder. | Open Subtitles | كلّا، لن يحصل كل ما نحاول تحقيقه |
Ama başarmaya çalıştığımız şeyin yanına bile yaklaşamaz. | Open Subtitles | لكن أهميتها لا تقترب من اهمية ما نحاول إنجازه |
Şeytan olduğu konusunda değil ama bu kasaba için burada başarmaya çalıştığım her şey için bir tehdit olduğu konusunda. | Open Subtitles | حسناً، إنهً ليس بذلك الشيطان و لكنهُ يعتبر تهديداً لكل ما أحاول إنجازه هنا في هذه الدينة |
Bizim, neyi başarmaya çalıştığımızı anlamış gibiydi, sanki. | Open Subtitles | أعتقد بأنه يفهم ما نحاول إنجازه |
başarmaya caliştigim her şeyi yok etmek istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون تدمير كل شيء حاولت إنجازه |
İşte bu, Mets'in burada başarmaya çalıştığı şey. | Open Subtitles | هذا ما يحاول الـ"ميتس" إنجازه هنا. |
Babasına onu teslim ettiğinde burada ne başarmaya çalıştığını anlatacaksın. | Open Subtitles | وعندما تعيدها لوالدها، سوف تفسر ما الذي تحاول إنجازه هنا، مدينة (ناسو) يمكنها حكم نفسها. |
Bir ihtimal bir daha hikâye programına çıkarsa kocanın burada başarmaya çalıştığımız şeylerle ilgili daha doğru bilgilendirilmesi harika olur. | Open Subtitles | على ان هناك قباله لرواية القصص المتابعه سيكون أمرا رائعا إذا كان زوجك يمكن أن يكون أكثر اطلاعا حول كل ما نحاول انجازه هنا |
başarmaya çalıştıkları asıl şey bugün benim için oy vermediğinizden emin olmak. | Open Subtitles | .. ما كانوا فعلًا يحاولون النجاح فيه .هو التأكد بأنكم لن تصوتوا لي اليوم |