Sen öyle ben böyle oldukça, başka birşey olması mümkün değildi. | Open Subtitles | الطريقة التى أنا عليها و التى أنت عليها ما كان يمكن أن يكون شيئاً آخر |
Bu Hileli Bir Sidik Ve Mürekkep Karışımından başka birşey Değil | Open Subtitles | لا شيء سوى حيلة رديئة جداً مصنوعة من بول مخلوط بحبر |
- başka birşey deneyelim. - Bu çok iyi, bebeğim. | Open Subtitles | ـ لنجرب شيئا آخر ـ هذا هو الحب يا صديقى |
başka birşey hakkında konuşmak zor, ama seninle Pilgrim hakkında konuşmam lazım. | Open Subtitles | ومن الصعب التفكير بأي شئ آخر لكن علي أتكلّمَ معك حول بيلغريم |
Söylemek istediğin başka birşey var mı? | Open Subtitles | فيردوكس، هل هناك أي شيء آخر كنت أود أن أقول قبل أن أغادر؟ |
başka birşey daha- şu andan itibaren artık güneş gözlüğü takacağız. | Open Subtitles | شيء اخر من اليوم فصاعدا سنلبس النظارات السوداء |
Biz peder olduğumuz halde, hergün tükürüyoruz. Anlatacağın başka birşey var mı? | Open Subtitles | فنحن القساوسة نبصق يومياً في بيت الرب ، هل من شئ اخر ؟ |
Görevimiz laboratuvarı korumak. başka birşey değil. | Open Subtitles | إن الأمر متعلق بحراسة المختبر لا شىء آخر |
Kapı çalıp kaçmaca ya da başka birşey oynayalım mı? | Open Subtitles | هلا ذهبنا للعب دنغ دونغ دتش او ما شابه ؟ |
Ve de fotoğraflar için kitap yazmak yerine başka birşey yaptım. | Open Subtitles | وبدلاً من أن أكتب كتاباً عن الصور، كتبتُ شيئاً آخر. |
Sonuna kadar haklısın, başka birşey deneyebilirdi yada onu pataklamakla tehdit edebilirdi. | Open Subtitles | نعم، فعلت بالتأكيد كان يمكنها أن تفعل شيئاً آخر كحبسه مثلاً أو كان يمكنها أن تهدد بضربه |
başka birşey eklemek istiyordum, çeşitlilik getirmek. | Open Subtitles | عرفت أنني أريد أن أضيف شيئاً آخر شيئاً مختلفاً |
Fakat bunu sen kendin de söyledin, tabutta sahte paradan başka birşey yoktu. | Open Subtitles | ولكن أنت بنفسك قت بأنه لا يوجد شيء سوى المال المزيف في الصندوق |
Koca horoz, aslında ufacık minicik bir tavuktan başka birşey değil. | Open Subtitles | تحول هذا الديك الكبير إلى لا شيء سوى مُجرّد دجاجة صغيرة مثيرة للسفقة |
- Sadece haberi alırsam, elde başka birşey olmaz. Kendim gidip görebilirim. | Open Subtitles | سآخذ التقرير عندما لا أستطيع أن أفعل شيئا آخر |
Ve bunun ne olduğunu bilmiyorum. Anlamadığım başka birşey daha var. | Open Subtitles | و ليس لدى فكرة عما تكون هى شئ آخر لا افهمه |
Asla yıldızdan düşük veya başka birşey olmadı, olmayacak. | Open Subtitles | إنها لم تكن أو ستكون كأي شيء قليل أو أي شيء آخر. |
Bir Cherokee kullanıyor. Bilmek istediğin başka birşey var mı? | Open Subtitles | يقود سياره شيروكي اي شيء اخر تريد معرفته ؟ |
Ben, bilirsin, ben... Ben hemen başka birşey seçeceğim. En azından hediyelerin etiketlerini çıkartır mısın? | Open Subtitles | سوف أقوم باختيار شئ اخر لتلبسينه هلا أزلتي ورقة السعر من الهدية؟ |
DNA sizi bu davada temize çıkardı, ama, hadi canım, mutlaka başka birşey olmalı bunu arkanızda bırakacaksanız... | Open Subtitles | حمضك النووى أزال عنك الجريمة ولكن ، هيا ، يجب أن يكون هناك شىء آخر .والذى يجب سجنك بسببه |
Ben de kız arkadaş aramıyorum zaten, ya da başka birşey. | Open Subtitles | أنا لا.. أنا لا أبحث عن صديقة حميمية أو ما شابه. |
Onunla aynı arabaya binmeyeceğim. başka birşey düşünün. | Open Subtitles | أنا لن اركب معه فى السيارة فكروا فى شئ أخر |
Ama başka birşey için geldiysen, yumruğumu suratında bulursun. | Open Subtitles | ولكن اذا قدمت من اجل شيء أخر .ستتلقى لكمةً مباشرة على وجهك |
Bana başka birşey daha söylüyor. | TED | وهذا يقودني إلى أمر آخر. إن كنتم تذكرون، |
Onun katil olduğuna çabuk karar verdin ve başka birşey düşünmedin. | Open Subtitles | كنت سريعًا بتقرير أنّه القاتل ولم تراعي أيّ شيء آخر. |
Belli birşey olacak zannediyoruz ve bunun yerine başka birşey oluveriyor. | TED | نحن على الدوام نتوقع ان يحدث شيئاً ما .. واذ يحدث شيءٌ آخر |
Hayat için durmalımıyız, veya başka birşey mi yaparız ve savunduğumuz ve söylediğimiz şey, benim niyetim iyiydi, ve bundan dolayı bunun hepsi için sorumlu tutulamam mıdır? | TED | هل نبقي للحياة، أم هل نفعل شيئا اخر ونحاول ،أن نبرر ان نوايانا كانت جيدة، وبعد ذلك لا أكون مسئولة عن كل هذا؟ |