başka yerlerde, sadece numaradan ibaretiz. - Burada bedava sikiş bulabiliriz. | Open Subtitles | فى أى مكان آخر ليس لنا أهميه، أما هُنا نحن الأفضل |
Boş iddialar başka yerlerde inandırıcı olabilir, ama burada değil. | Open Subtitles | الإدعاءات الفارغة قد تُجدي في مكان آخر لكن ليس هنا. |
Şirketler yetenekleri başka yerlerde arayacaklar. | TED | وستبحث الشركات عن الكفاءات في مكان آخر. |
Dünyada başka yerlerde de belki kullanılabilir. | TED | قد يمكن استخدامه في أماكن أخرى من العالم. |
Ekranlara, başka yerlerde neler olup bittiğine daha ve daha fazla dikkat veriliyor. | TED | إهتمام أكبر وأكبر يذهب للشاشات، لما يحدث في أماكن أخرى ، في زمن آخر. |
Yıldız Filosu sizin başka yerlerde de üs inşa etmenizle ilgilenebilir. | Open Subtitles | القيادة ربم تكون مهتمة ببناء قاعدة مثل هذه فى مكان أخر |
Açıkçası, aklın başka yerlerde olduğu zamanlarda. | Open Subtitles | من الواضح انك لا تستطيع فعل ذلك لأن بالك يجول بمكان آخر |
Ama beni sevmekten vazgeçtikten sonra, başka yerlerde sevgililer aradı. | Open Subtitles | و لكنها بحثت عن الحب فى مكان آخر بما أنها لم تتمكن من أن تحبنى |
başka yerlerde tarım yapmanızı öneriyoruz. | Open Subtitles | أقترح عليكم أن تبحثوا عن مكان آخر لتزرعوا فيه |
Seni başka yerlerde ağırlayacak arkadaşların olduğuna eminim. | Open Subtitles | أعني ، بالتأكيد أنت سيكون لديك أصدقاء . في مكان آخر الذين يأخذونك معهم |
Buna karşı değiliz, sadece paramızı başka yerlerde harcasak daha iyi olur diye düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن لسنا نقف ضد هذا نظن فقط من الأفضل أن مالنا يُصرف في مكان آخر |
Burada olduğunu bilmiyordum, bütün gece başka yerlerde seni aradım! | Open Subtitles | ،لم تكن لدي فكرة انكَ كنت هنا قضيتُ الليل بطوله باحثاً في مكان آخر |
Dostlarını başka yerlerde ararsın. | Open Subtitles | لذا اذهب مع مواعظك الأخلاقية إلى مكان آخر. |
Almanya, Norveç ve çeşitli başka yerlerde çalışmıştım, ama Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne Britanya delegasyonu için çalışmak üzere New York'a gönderildim. | TED | عملتُ أيضا في ألمانيا ، النرويج، في أماكن أخرى متنوعة، لكنني أُرسلتُ إلى نيويورك للعمل في البعثة البريطانية في مجلس الأمن الدولي. |
başka yerlerde ne olduğunu görmüşlerdir. | Open Subtitles | رأيتموه يحدث فى أماكن أخرى عديدة رأيتموه يحدث من قبل |
Maalesef, benim başka yerlerde olmam gerekiyor. | Open Subtitles | من المحزن أن لدي أماكن أخرى عليّ الذهاب إليها |
Sonra başka yerlerde de beni dinlemeye geldi sahne sonraları konuştuk ve... | Open Subtitles | ثم جاء وسمعني أغني في أماكن أخرى وكنا نتحدث بعدها |
Boş iddialar başka yerlerde inandırıcı olabilir, ama burada değil. | Open Subtitles | إدعاءات فارغة ربما تعمل في مكان أخر ولكن ليس هنا |
Nyazian kehanetleri metinleri dışında başka yerlerde de cevapları aramalıyız. | Open Subtitles | "بدون نبوءاتِ "نيازيان يجب أن نبحث عن مكان أخر للأجوبة |
Belki başka yerlerde bunların bir zararı yoktur. | Open Subtitles | . ربما إذا فعلت هذا فى مكان أخر فلا بأس بذلك |
Pelikanlar normalde sahil yakınlarında avlanır fakat yiyecek kıtlığı onları başka yerlerde aramaya zorladı. | Open Subtitles | تصطاد البجعات السمك عادة على طول الساحل، لكن دفعهم نقص الطعام للبحث بمكان آخر. |