Şahsi kanaatime göre bahsi geçen Paul Aufiero adlı şahsiyet içine tükürdüğüm Staten Island'lı Paul'dan başkası değil. | Open Subtitles | و ما لا تعلموه أننى لى سلطة جيدة لأعلم أن باول أوفيرو ليس إلا باول من جزيرة ستاتن |
Beyler, kağıdı dağıtan John McCabe'den başkası değil. | Open Subtitles | ايها السادة، تاجركم ليس إلا (جون ماكيّب). |
Sizden başkası değil. | Open Subtitles | إنه ليس إلا أنتم جميعا |
Bu seçimlerin sonuçlarına katlanması gereken sadece benim, başkası değil. | Open Subtitles | أنا الشخص الذي يجب عليه تحمل عواقب تلك الخيارات، و لا أحد آخر. |
Uçağı sen ayarla. Sadece sen! Bir başkası değil. | Open Subtitles | أنت من يختر الرحلة أنت فقط و لا أحد آخر |
Uzak bir ihtimal gibi görünebilir, ama bu güç sudan başkası değil. | Open Subtitles | قد يكون أمراً مُستبعداً، لكن هذه القوى ليست سوى ماء. |
Kız senin için bir yabancıdan başkası değil. | Open Subtitles | إنّها ليست سوى غريبة بالنسبة إليك. |
Niye başkası değil de bu otel? | Open Subtitles | لم هذا الفندق و ليس غيره |
Neden bu otel de başkası değil? | Open Subtitles | لم هذا الفندق و ليس غيره |
Bence düşman komutan Amiral Trench'den başkası değil. | Open Subtitles | - اعتقد ان القائد المقابل (هو ليس إلا الادميرال (ترينش |
Ondan başkası değil; | Open Subtitles | ليس إلا |
başkası değil. | Open Subtitles | لا أحد آخر |
başkası değil. | Open Subtitles | لا أحد آخر |
Organize hırsızlıktan başkası değil. | Open Subtitles | -إنّها ليست سوى سرقة منظمّة |