Bu fotoğrafa bayılıyorum, çünkü bu başkasının odası ve bu ise onun. | TED | أنا أحب هذه الصورة ، لأن هذه غرفة شخص آخر وهذه غرفته. |
12 yıl boyunca ödünç bir zaman ve bir başkasının hatıralarıyla yaşadın. | Open Subtitles | أنت عشت فى زمن مستعار و ذكريات شخص آخر قرابة 12 عاما |
İçimden bir ses bu davaya başkasının karıştığını söyledi durdu. | Open Subtitles | أنا عِنْدي إحساس بأن هناك شخص آخر متورط في القضية |
Sırf senin hayatın mahvoldu diye başkasının da hayatını mahvetme. | Open Subtitles | اتعلم, لان حياتك مدمَّرة، لا تقم بتدمير حياة شخص اخر |
Hayır! Ne senin ne de başkasının görmesine izin vermem. Asla! | Open Subtitles | لا, لن أجعلك أنت أو أي شخص أخر يري, أبدا ً |
Bu yüzden bir başkasının benim yerime geldiğini duyunca kendimi kötü hissettim. | Open Subtitles | لذا عندما اسمع ان شخص آخر ..كَانَ يَرْقصُفيمكانِي. ابدوا في حالة سيئة. |
başkasının işi için övgü görmek isteyen ilk sen değilsin. | Open Subtitles | أتعلم، لستَ أوّل معجب ينال الفضل على عمل أحد آخر |
Sence Tanrı seni başkasının işlediği günahlar için çarpar mı? | Open Subtitles | هل تعتقد أنّ الربّ سعاقبك على ذنب شخص آخر ؟ |
Bir de anahtarı başkasının elinde olan kapalı kapıları düşün. | Open Subtitles | جربي أن تكوني محبوسة وأن يكون المفتاح بيد أحد آخر. |
Buna başkasının kanı bulaşmış ama bu sizi rahatsız etmiyor. | Open Subtitles | هناك دمّ رجل آخر عليه ولكن يبدو أنك لا تهتم |
başkasının ödeyeceği bir motel odasında yaşamak için çok yaşlısın. | Open Subtitles | أنت كبير على العيش في شقة وشخص آخر يدفع لك |
Ve orada bir başkasının... ..yani senden başkasının bulunduğuna dair... ..bir kanıt bulamadık; | Open Subtitles | وليس هناك أي دليل على الإطلاق ان شخصا آخر كان هناك في الداخل |
başkasının rüyasının peşinden gitmek zamanla biraz sinir bozucu olur. | Open Subtitles | ومتابعة حلم شخص آخر يكون محبطاً قليلاً في بعض الأحيان |
Çünkü bir başkasının hayatını çaldığında bunun bir bedeli vardır. | Open Subtitles | لأنّكِ عندما تسرقين حياة شخص آخر دائماً ما يوجد ثمن |
Bir başkasının senin üzerinde yuvarlanmasından hoşlanıyormuş gibi görünmesine müsaade edeyim. | Open Subtitles | أعني، أترك أحد آخر يتظاهر بالإستمتاع بالصعود والنزول فوقك في الليل |
Yeminli bir ifadeye başkasının imzasını atmanın suç olduğunun farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلم أن تزوير توقيع أحد آخر على مستند رسمي يُعتبر جريمة |
Ancak ne senin ne de bir başkasının yoluma çıkmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولكن لن أسمح لك او اي شخص اخر أن يقف في طريقي |
başkasının dölü için sorumluluk almaya istekli olan yetişkin bir adam. | Open Subtitles | هذا رجل راشد مستعد للوقوف وتحمل المسئولية تجاهَ نسل شخص أخر |
Anladım. başkasının elinden birşey yeme alışkanlığı kazanmasın istiyorsunuz. | Open Subtitles | أتفهم ذلك ، لا تريده أن يعتاد على تناول الطعام من غيرك |
Kardeşi yaptı. Şimdi burada, hayatı için savaşıyor, başkasının hatasının bedelini ödüyor. | Open Subtitles | , هو هنا الآن يقاتل من أجل حياته يدفع ثمن أخطاء غيره |
Tamam ama dert etme. başkasının gözleri olduğunu düşün. | Open Subtitles | وإلّا لما كان لك وجود إلّا فى أعين الأخرين |
Odadaki herkes, nasıl olduysa başkasının evet dediğine karar verdi. | TED | كل من كانوا بالغرفة قرروا أن أحدًا غيري قال نعم. |
başkasının 10 hamlede yaptığını bir kerede yapıyor. | Open Subtitles | وكل واحدة من حركاته تعادل 10 من حركات الاخرين |
Sen başkasının teşhisini kabul etmeyen doktorsun. | Open Subtitles | أنت الطلقةَ الحارةَ التي لَنْ تَقْبلَ تشخيص أي شخص آخرِ. |
başkasının üstüne basmadan zengin olan var mı? | Open Subtitles | لا أحد يكون غنياً بدون أن يزيح شخصاً أخر عن طريقة. |
Eşyalarına başkasının dokunmasını istemiyormuş. | Open Subtitles | لا تُريدُ أيَّ أحدٍ آخَر أن يَلمَسَ أشيائَها |
- başkasının hayatını yaşayabilirsin. - Sanırım bu benim hayatım. | Open Subtitles | أنت قد تنتهي بحياة كل شخص ما اعتقد هذه حياتي. |
- Sen artık başkasının sorunu olacaksın, 25 yıldan ömür boyuna. | Open Subtitles | وقتها ستكون أنت أحد العلامات لشخص أخر من 25 الى مدى الحياة |
Bir başkasının bilgisayarında eğlence için yaratılan karakterlerden fazlası olmayabiliriz. | Open Subtitles | قد لا نكون أكثر من شخصيات ألعاب فيديو .صُمِّمَت لتسلية شخصٍ ما |
Benim yerime bir başkasının hayallerimi ve isteklerim üzerine kota koyması... tamamen mantık dışıydı. | TED | حقيقة أن شخصاً آخراً يضع حدوداً لأحلامي وطموحي هي أمر غير معقول. |