ويكيبيديا

    "başkomiser" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النقيب
        
    • القائد
        
    • الكابتن
        
    • كابتن
        
    • نقيب
        
    • المشرف
        
    • المحقق الرئيس
        
    • المحققة
        
    • النّقيب
        
    • النقيبة
        
    • المراقب
        
    • نقيباً
        
    • المفتِّش الأعلى
        
    Merkezden Bravo 2'ye. Beni Başkomiser Linée'ye bağlayın. Open Subtitles مركز القيادة إلى برافو 2 دعني اتحدث إلى النقيب ليني
    Ben Miami Cinayet Masası'ndan Başkomiser Maria LaGuerta. Open Subtitles أنا النقيب ماريا لاغويرتا من قسم شرطة ميامي
    Başkomiser seni burada görürse eski işini bile geri alamazsın. Open Subtitles اذا رآك القائد هنا ,أنت حتى لن تستعيد عملك القديم
    Bay Cooper, isterseniz Başkomiser Brass'i dinleyelim. Open Subtitles السيد كوبر، لماذا لا نسمع فقط ما الكابتن براس ديه ليقوله.
    Başkomiser Yuri bütün kitaplıkta bulunan Eureka'nın felaket planlarını gözden geçirmemi istiyor. Open Subtitles .. حسناً، كابتن يوري جعلني أمرّ بمكتبة يوريكا بأكملها من أجل خطط الكوارث
    Ve ben, bir Başkomiser, artık bölgemi ekibimi kendi yerimden ofisimden, yönetemiyorum. Open Subtitles ,فوق ذلك, أنا نقيب ,لستُ قادراً بعد الآن على قيادة زورقي مركزي, العُرف, مكتبي
    Bu çok büyük bir başarı olur Başkomiser, çok büyük. Open Subtitles سيكون هذا شيئاً ضخماً، أيتها النقيب ضخماً
    Bu şekilde olmaması gerekiyordu, Başkomiser. Open Subtitles لمْ يُفترض أن يسرِ الأمر هكذا حضرة النقيب.
    Geçen yılın yüzünden Başkomiser sizin bana yardım edeceğinizden şüphelenebilir. Open Subtitles الآن, بسبب السنة الفائتة النقيب سيشك أنكم ستساعدوني
    Geçen yılın yüzünden Başkomiser sizin bana yardım edeceğinizden şüphelenebilir. Open Subtitles الآن, بسبب السنة الفائتة النقيب سيشك أنكم ستساعدوني
    Başkomiser haklı. Müdür buraya gelmeden gitmelisin. Open Subtitles النقيب محقة، لابد أن ترحل قبل أن يصل المفوض إلى هنا
    Jakuzi'de Başkomiser'inin önünde öyle olmak garip gözükür dedim. Open Subtitles يبدو غريبا أن تكون أمام النقيب في ثوب السباحة
    Başkomiser benim, hatırladın mı? Open Subtitles لقد كنت القائد المتصرف أنا أتخذ القرارات
    Önemli bir işinize engel olmadığımızı umuyoruz, Başkomiser. Open Subtitles آمل إنا لم نأخذك بعيداً من شيئ مهم، حضرة القائد
    İki takım ayak izi merdiven boşluğundan buraya geliyor Başkomiser. Open Subtitles نوعان من الأحذية أتت من الدرج حضرة القائد
    Başkomiser ve Kuzey bölgesinin güvenlik şefi. Open Subtitles الكابتن وكبير ضباط الأمن للمنطقة الشمالية
    Başkomiser beni neden görmek istiyordu? Open Subtitles قلتِ لماذا الكابتن يريد رؤيتي مرة أخري ؟
    Başkomiser şu tüketici dergisinden bir muhabirle tanışmış. Open Subtitles الكابتن قابل هذه المحررة من مجلة المستهلكين
    Hemen ihtiyacımız olan şeyi anlat bize, ben de Başkomiser Gregson ve Dedektif Bell'in önünde çekmecelerini karıştırmayayım. Open Subtitles أخبرنا ما نحن بحاجة لمعرفته الآن وأنا لن أبدأ بفتح أدرجك أمام كابتن كريكسون والمحقق بيل
    Ben Başkomiser Gregson. Open Subtitles انا كابتن كريكسون فقط ضننت انت يجب ان تعرف
    Başkomiser Gregson, size nasıl yardım edebilirim? Open Subtitles غير ذلك, لابد أن ترحل. كابتن جيرجسون, كيف لي أن أُقدم المساعدة؟
    Başkomiser Beckett, öğle yemeğindeki gündem konuları toplantın güzel geçti mi? Open Subtitles إذاً , نقيب بيكيت هل تمكنتي من إنهاء ماكان مخططا له في اجتماع العشاء بنجاح ؟
    Aslında Lee Kang To'nun annesini Başkomiser Kenji öldürmüştü. Open Subtitles في الحقيقة المشرف كينجي قتل والدة لي كانغ تو
    Başkomiser John Luther. Komiser Yardımcısı Justin Ripley. 9 ay önce sizin yanınıza atanabileyim diye görüşmeler yaptım. Open Subtitles المحقق الرئيس (جون لوثر)، المحقق الرقيب (جاستن ريبلي) - لقد مارست ضغوطات شتى لأُعين معك -
    Bu fırsattan istifade ile Başkomiser Stella Gibson'a ekibine ve halkımıza, çabalarından ötürü teşekkür etmek isterim. Open Subtitles وأود أن أستغل الفرصة كي أشكر المحققة المشرفة "ستيلا غيبسون" وفريقها والعامة، على جهدهم للعثور عليها.
    Başkomiser Brass, adli tabipin ofisini kontrol ettik. Open Subtitles النّقيب براس، مكتب القاضي وُضّحَ. لا مشتبه بهَ وَجدَ.
    Taylor, Başkomiser Matthews nerede biliyor musun 20 dakika önce ofisindeydı. Open Subtitles ـ (تايلور)، هل تعرفين أين النقيبة (ماثيوز)؟ ـ إنها كانت في مكتبها منذ 20 دقيقة
    Başkomiser Klondike'tan sonra 1. Dünya Savaşı'nda hizmet etti. Bir daha asla kolluk kuvvetlerine geri dönmedi. Open Subtitles وخدم المراقب في الجيش في الحرب العالمية الأولى بعد فترته في كلودنيك، ولم يعد إلى قوات القانون بعدها ..
    Sadece masa başında iyi olduğum için Başkomiser yapmadılar beni. Open Subtitles لمْ يجعلوني نقيباً لأنّي أبدو رائعاً خلف المكتب.
    Efendim, Başkomiser sizi görmek istiyor. Open Subtitles سيدي، المفتِّش الأعلى يودُّ رؤيتك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد