Size saygım sonsuz komutanım, ama canımı fena halde sıkmaya başladınız. | Open Subtitles | مع كامل احترامى سيدى , انت بدأت تتسبب لى فى الملل |
Çünkü bu mükemmel zekâyı aldınız ve NSA'de bir kod-kırıcı iken ekonomi endüstrisinde de bir kod-kırıcı hâline gelmeye başladınız. | TED | لأنك تملك هذا العقل المدهش وكنت مخترق شفرات في وكالة الأمن القومي، بدأت تصبح مخترق شفرات في الصناعة المالية. |
Böylece bilinçaltınızda yaşananların anısını gömmeye başladınız. | Open Subtitles | وهكذا بدأت تقومين على دفن ذكرى ما حدث في اللاوعي الخاص بك |
CA: İnanılmaz miktarda veri yakalamaya başladınız. | TED | ك.أ: وبذلك بدأتم بجمع كميات هائلة من البيانات. |
Siz ve Bay Kashyap bu şirketi ilk kurduğunuzda küçücük biroda işe başladınız. | Open Subtitles | انتى والسيد كاشياب بدأتم هذه الشركة عندما كانت مجرد حجرة صغيرة |
Tıpkı peri masallarındaki huysuz, berbat küçük çocuklar gibi davranmaya başladınız. | Open Subtitles | . . أنتما بدأتما تتصرفان مثل أولائك الأطفال المدللين و الوقحين |
Vicdanınızın sıkıştırıldığını hissetmeye başladınız ve müttefiğe ihtiyacınız var. | Open Subtitles | بدأتِ تشعرين أن موقفكِ ضعيف وأنكِ بحاجة إلى حلفاء. |
Saçma konuşuyorsunuz ve artık beni sıkmaya başladınız. | Open Subtitles | بدأت تتفوه بالهراء، وأنا صرت أشعر بالملل |
Bir siyasi eylemci olarak, askerlerin harcamalarına karşı lobi yaparak başladınız. | Open Subtitles | بدأت كناشطة سياسية، معارضة للدعم المالي للجيش |
Peki, söyleyin doktor doktorculuk oynamaya kaç yaşında başladınız? | Open Subtitles | كم كان عمرك عندما بدأت بتمثيل أنك طبيب؟ إعتراض مقبول, ننتقل إلى التكاليف |
Burada döndürdüğümüz illüzyonlara inanmaya başladınız, ve televizyondakilerin gerçek, kendi hayatlarınızın ise hayali olduğunu düşünmeye başladınız. | Open Subtitles | لقد بدأت تصدّق الأوهام التي نحيكها هنا لقد بدأت تعتقد أن التلفاز هو الحقيقة , و حياتك هي الخيال |
Efendim, galiba tuşa basmadan konuşmaya başladınız. | Open Subtitles | سيدي, أعتقد أنك بدأت الكلام قبل أن تضغط الزر |
Canımı sıkmaya başladınız profesör, bu işten sıkıldım. | Open Subtitles | بدأت بأغضابي أيها البروفيسور أنا غضب الأن |
Anlatın bana suç hayatınıza nasıl başladınız? | Open Subtitles | اذن اخبرنى , ِ كيف بدأت حياتك الأجرامية ؟ |
Merak ediyordum da; bavullarınızı toplamaya başladınız mı? | Open Subtitles | كنت أتسائل إن كنتم كلكم بدأتم بحزم حقائبكم |
Siz ve Bay Kashyap bu şirketi ilk kurduğunuzda küçücük biroda işe başladınız. | Open Subtitles | انتى والسيد كاشياب بدأتم هذه الشركة عندما كانت مجرد حجرة صغيرة |
Daha yeni başladınız, ama şu an sadece onun parlamasının vakti. | Open Subtitles | لقد بدأتم لتوكم لكن الان انه وقتها لتضهر |
Yani, yeniden çıkmaya daha yeni başladınız ve o, mahallenin sürtüğü için seni terk eden biri. | Open Subtitles | لقد بدأتما المواعدة منذ قريب وهو الفتى الذي هجرك من أجل جارتك المثيرة |
Sonra birbirinizi sürekli olarak kışkırtmaya başladınız. | Open Subtitles | و عندها بدأتما بالوقوع في نمط من إستفزاز بعضكما الآخر |
Burada çalışmaya iki hafta önce başladınız. Tüm ekipmana ulaşma yetkiniz vardı. | Open Subtitles | لقد بدأتِ العمل هنا منذ أسبوعان و يمكنكِ الوصول إلى المعدات |
Şimdi de bana özel hayatınızı açmaya başladınız ve kocanızın saatlerce eve gelmeyeceğini söylüyorsunuz. | Open Subtitles | الآن أنت بدأتي تسردين لي حياتكِ الشخصية و تخبريني أن زوجَكَ لن يعود خلال ساعات |
Sayın milletvekili, sekiz yıl önce kariyerinize gümbür gümbür başladınız, yoksa kavga gürültüyle mi diyeyim? | Open Subtitles | أيها عضو الكونجريس, لقد بدأتَ مجال عملكَ قبل ثمان سنوات بإنفجار كبير, أو دعني أقل بإعتقال |
Bugün iyi iş başardınız. Hepiniz gerçekten çok istekli görünmeye başladınız. Evet. | Open Subtitles | عمل جيد اليوم أنت جميعاً بدأتوا بجد شديد |
Üçünüz de okulun maneviyatına tehdit oluşturmaya başladınız. | Open Subtitles | أنتم الثلاثة قد أصبحتم خطر على معنويات البيت كله. |
Son zamanlarda birlikte oldukça fazla vakit geçirmeye başladınız. | Open Subtitles | هه ، لقد أصبحتما تقضيان وقتاً كثيراً معاً في الآونة الأخيرة |
Yani burada, gerçeklikte, bir olay üzerinde çalışmaya başladınız ve aniden orada, rüyanızda da, başka bir olayda çalışmaya başladınız. | Open Subtitles | إذن أنتَ تبدأ بالعمل على قضية معينة هنا في الواقع, ثم فجأة تبدأ بالعمل على قضية أخرى هنالك في أحلامكَ |
Fotoğrafları yanınızda taşımaya mı başladınız? | Open Subtitles | لذا بَدأتَ بالإِسْتِمْرار بالتَصوير مَعك؟ |