Bence bu şarkı sadece aynı döngüyü tekrar etme başlangıcı. | Open Subtitles | اعتقد أن هذه الاغنية فقط هي البداية لتكرارك نفس النمط. |
Ama bunun hayatımdaki yeni ve güzel bir bölümün başlangıcı olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر حقاً بأن هذه هي البداية لفصل جديد تماماً وممتاز في حياتي |
Ancak bu bile evreni yeni gözler ve yeni kulaklarla deneyimleyebileceğimiz müzikal bir yolculuğun sadece başlangıcı ve umarım bana katılırsınız. | TED | وكانت هذه هي مجرد البداية لملحمة موسيقية نرى من خلالها الكون بعيون وآذان جديدة، وآمل أن تنضموا لي. |
Ve bu fark edilebilir başlangıcı, öngörülebilir sonu olmayan bir hikaye. | TED | وهي قصة لا يوجد لديها بداية ملحوظ، و لا نهاية منظورة. |
En iyi ihtimalle bir eğlenceye benziyordu, ciddi bir yararlılığı yoktu, ama sonradan bunun dünyayı yerinden oynatacak bir devrimin başlangıcı olduğu ortaya çıktı. | TED | تبدو كتسلية في أحسن الأحوال، ليست مفيدة بأي شكل جاد، لكن اتضح أنها البداية لثورة تكنولوجية ستغيّر العالم. |
Ama bu sadece bizim incelememizin başlangıcı. | TED | ولكن في الحقيقة، هذه هي البداية فقط من وجهة نظرنا. |
David Attenborough bunun bizim iki ayaklı oluşumuzun başlangıcı olduğunu düşünmüştü. | TED | ديفيد أتينبورو يعتقد ذلك على انها البداية للمشي على قدمين |
Hatta, 2008 mali kriziyle birlikte, birçok kişi bunun Amerikan gücünün sonunun başlangıcı olduğunu söyledi. | TED | للأمانة، مع أزمة 2008 الاقتصادية، الكثير قالوا أنها البداية لنهاية القوة الأميركية. |
Sonun nasıl olacağını bilmediğin için başlangıcı elbette yazamazdın. | Open Subtitles | لم يمكنك ان تكتب البداية لانك لم تعرف النهاية |
Çünkü bu gece, Amerikalı bir bayan olarak yaşamımın başlangıcı. | Open Subtitles | لأن الليلة هي البداية الحقيقية لحياتي كسيدة أمريكية شابة |
Hiçbir şeyin sonu değil. Bu her şeyin başlangıcı! | Open Subtitles | الزواج ليس نهاية أي شيء إنه مجرد البداية |
Bu acımasızlıkların başlangıcı da bitişi de zamanla oldu görünürde sıradan durumlarmış gibi. | TED | وهكذا فقد أتت بداية وزوال هذه الفظائع بشكلٍ تدريجيّ، من ظروف بدت عاديّة. |
Geri döndürme son büyük hamleydi. Sonun başlangıcı gibi geliyor. | Open Subtitles | عكس مفعول التركيبة كان مبلغ آمالنا وكأنها بداية النهاية الآن |
O anda bunun önemli bir şeyin başlangıcı olduğunu anladım. | Open Subtitles | وفي ذلك الحين، عرفت أن ذلك كان بداية لشيء مهم |
Yükselmek her şeyi bilmeni sağlamıyor. Sadece yolculuğun başlangıcı. | Open Subtitles | الرقى لا يعنى أنك تعلم كل شئ أو قوى جدً إنما هو بدايه الرحله فقط |
Ama başlangıcı kötü yaptın, çünkü şaşırtma taktiğini mahvettin. | Open Subtitles | لكنك متعثّر ببداية سيئة تَعْرفُ؟ لأنك قمت بأفضل شيء كان عندك. |
Az önce kapsamlı bir Cylon saldırısının başlangıcı olduğu bilgisini verdiler. | Open Subtitles | ... لقد خمنت أن هذه مقدمة لهجوم شامل من قبل السيلونز |
Doğru.Eski inanışlara göre, güneş tutulması kötü haberlerin başlangıcı da denir. | Open Subtitles | . صحيح منذ فجر الحضارات كان ... هناك العديد من الخرافات |
Sanırım, genelde sonun başlangıcı olarak görüldüğü için. | Open Subtitles | حسناً ، أعتقد أنه يرى كبداية النهاية ، حقاً. |
Belki bu, yaralarımızda kapana kısılmamızın sonu ve muhteşem kendini incelemenin, keşfin ve gelişmenin başlangıcı olurdu. | TED | ربما تكون نهاية كونها محتجزة في جروحنا وبداية روعة اكتشاف النفس والنضج |
Bu benim kanaatim, benim fikirlerim. Umarım bu konuşma bu tartışmanın sonu olmaktan ziyade başlangıcı olur. | TED | تلك أفكاري وآرائي، وآمل ألا تكون هذه المحادثة نهاية المناقشة بل بدايتها. |
Birçok başarılı adamın başlangıcı bodrumlardır. | Open Subtitles | تمهل, الكثير من الرجال العظماء بداياتهم كانت في قبو. |
Bir matematiksel hikayenin başlangıcı için uygun olmayan bir sahne olarak gözükebilir, ama benimle birlikte sabredin. | Open Subtitles | قد تبدو خلفيةً غير محتملة لبداية قصة الرياضيات، لكن جاروني. |
Eğer AIDS'in başlangıcı hakkında düşünürsek birçoğumuz 1980'lere kadar geri gidecek. | TED | عندما يفكر معظم الناس حول بدايات الإيدز، سيرجعون بتفكيرهم إلى الثمانينات |
Ve bunun gelişerek, yeni South Bronx'un toplumsal canlanmasının gurur verici başlangıcı olacağını biliyordum. | TED | وقد أدركت أن ذلك سوف يصبح البدايات المشرفة لإعادة تجديد منطقة جنوب برونكس بقيادة المجتمع |
Bu eziyet görmüş kuruntuların, paranoid şizofreni başlangıcı işaretleridir. | Open Subtitles | اوهامك الاضطهادية هي علامة منبهة للمرحلة المبكرة من الانفصام بجنون العظمة |
Doktorlar, göğüslerimin birinde hücre değişimine rastladılar ve kanser başlangıcı olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | الدكتور وجد تغييرات خلوية في أحد اثدائي وهي مراحل سرطانية ابتدائية |