Çocuklarımı bir daha göremeyebilirim... ama babalarından bahsettikleri zaman... | Open Subtitles | لن ارى اطفالي مرة اخرى لكن عندما يتحدثون عن والدهم |
Onları babalarından alıp manevi aileye vermek daha zararlı olmaz mı? | Open Subtitles | ألا تعتقد بأنّه سيكون أكثر ضررًا لأخذ هؤلاء الأطفال بعيدًا عن والدهم الوحيد وتسجيلهم في نظام التبني؟ |
İnsanlar, anne babalarından da fakir bir hale geliyorlardı. Ve bazen büyükbabalarından da fakir olabiliyorlardı. | TED | كان الناس في الواقع يزدادون فقرا أكثر من آبائهم. وأحيانا حتى كانوا أكثر فقرا من أجدادهم. |
Onları, kendi anne ve babalarından daha iyi kim bulabilir. | Open Subtitles | بإمكاننا العثور على الجراء بواسطة آبائهم |
Annemiz, ikimizin babalarından biriyle asla tekrar birleşmese bile biz yine de kardeş kalacağız. | Open Subtitles | اسمع, حتى لو لم تعد أمي لأي واحد من أبوينا فنحن لازلنا إخوة |
Dostum, taş gibiler. Bahse varım babalarından nefret ediyorlardır. | Open Subtitles | إنهن جميلات , أراهن أنهن يكرهن أبويهما |
Kardeşler Tanrı Hanedanlarını oluşturmak için birleşirler ve Titanlarla son bir savaşa girerek babalarından evrene hükmetme gücünü alırlar. | Open Subtitles | "الأشقاء الأن متحدين لكي يكونوا "الأولميب ويحكموا السيطرة على الكون من أبيهم "وفي الصراع الأخير مع "الجبابرة |
Çocuklarla babalarından çok zaman geçirmiştir. | Open Subtitles | صَرفَ وقتَ أكثرَ ب الأطفال مِنْ أبّيهم الخاصِ. |
Eğer ikizler genetik olarak öldürmeye uyumlu hale gelirse bunu babalarından almazlar. | Open Subtitles | ولذا ان كان لدى التوأمين استعداد وراثي للقتل فهم لم يرثوه عن والدهم |
Bu hakları bir yıl önce ölen babalarından doğuyor. | Open Subtitles | والذين ورثوا من والدهم عندما مات من سنة فائته |
Torunlarımın başına gelen en iyi şey babalarından uzaklaşmak oldu. | Open Subtitles | أفضل ما حدث لتلك الفتاتين هو ابتعادهم عن والدهم. |
Saat dörtte kalkıyorum çünkü Romen çocukları yakalayıp anne babalarından, teyzelerinden, kardeşlerinden ayıracağım onları bir barınağa yerleştireceğim benim şerefsiz olduğumu düşünecekler, belki de öyleyim çünkü hayatlarını mahvediyorum. | Open Subtitles | سأنهض في الرابعة فجرا لأختطف أطفالا رومانيين من عائلاتهم، من آبائهم وأمهاتهم، من عماتهم، من أخواتهم |
Oğlanlar, isimlerini hep babalarından alırlar. | Open Subtitles | حسناً، يأخذ الأولاد أسماء آبائهم طوال الوقت |
Kızlar hala FGM geçiriyor, okullarını bırakıyor, babalarından bile yaşlı adamlarla evlendiriliyor ve hâlâ daha ergenlik çağında çocuk sahibi oluyorlardı. | TED | كانت الفتيات ما زلن يخضعن للختان وما زلن يتركن المدرسة وما زلن يتزوجن من رجالٍ أكبر من آبائهم وما زلن ينجبن الأطفال وهنّ مراهقات. |
Annemiz, ikimizin babalarından biriyle asla tekrar birleşmese bile biz yine de kardeş kalacağız. | Open Subtitles | اسمع, حتى لو لم تعد أمي لأي واحد من أبوينا فنحن لازلنا إخوة |
Dostum, taş gibiler. Bahse varım babalarından nefret ediyorlardır. | Open Subtitles | إنهن جميلات , أراهن أنهن يكرهن أبويهما |
babalarından utanıyorlar. | Open Subtitles | هم خجولان من أبيهم |