Bu... daha yeni yeni tanıdığım bir babayla işteki ilk günüm. | Open Subtitles | ...إنه فقط اليوم الأول في العمل ...وجلوس مع أب عرفته بصعوبة |
Oğlunun, senin gibi bir babayla tımarhanede olması şaşılacak şey değil. | Open Subtitles | لا عـجب بـأن أبنـك يعيش في منـزل متحامق . مع أب مـثلك |
Pekala, bilmek zorundaysan bir babayla kızına çok yaklaşan bir çocuk arasında geçen tuhaf bir konuşmaydı. | Open Subtitles | حسناً، إن كان لا بد أن تعرفي لقد كانت مُحادثة مُحرِجة بين أب و الفتى الذي يقترب من ابنته |
Böyle bir babayla büyüdüğüne inanamıyorum. | Open Subtitles | انا لا استطيع ان اصدق انك كبرتي مع اب كهذا |
Çocuğunun tüm önemli anlarını kaçıran babayla ilgili şarkı var ya hani? | Open Subtitles | تعرف,تلك الاغنية عن الاب الذي يفوت كل اللحظات الهامة في حياة ابنه؟ |
Bir babayla oğlu yakınlaştıran bazı olayları düşündüm. | Open Subtitles | أوه، أَنا فَقَطْ أُفكّرُ حول اللحظاتِ الخالدةِ الذي يَرْبطُ a أبّ إلى الإبنِ. |
Seni süper babayla konuşurken gördüm. | Open Subtitles | رأيتك تتحدث للأب الخارق |
Ben sorun ediyorum, biliyorum ama bir tanesi mutlu, sevimli, kucaklayan diğeriyse çatık kaşlı ve sürekli dersler veren iki babayla büyüyemez. | Open Subtitles | أعلم أنّها مشكلتي، لكن لا يمكن أن تكبر مع أبٍ حنون و آخر حزين و جادّ |
Ama babayla oğlu arasında büyük bir yakınlık hissetmedim. | Open Subtitles | على الرغم من أنّني لا أحسّ أيّ ألفه بين الأبّ والإبن |
Böyle bir babayla kolay değil, ama sağ ol. | Open Subtitles | ليس أمراً هيناً مع أب مثل ذلك، ولكن شكراً لك. |
Her fırsatta beni ve annemi döven bir babayla büyümekten kat kat iyiydi. | Open Subtitles | بل كان ذلك أفضل بكثير من النشوء مع أب يضربني وأمّي في كلّ فرصة تسنح له |
Uçağın düştüğü yerde bir babayla oğlu ölmüş. Korkunç. | Open Subtitles | يقولون أن أب وإبنه قتلا لدى سقوط حطام الطائرة عليهما |
Ne diye öylesi bir babayla küçük bir çocuğu aynı çatı altına koyup annemi benle olmaktansa ölümü tercih edecek kadar delirtiyor. | Open Subtitles | لماذا يضع ولداً صغيراً في منزل مع أب كهذا؟ يجعل أمي تفقد عقلها بالكامل حتى فضّلت الموت أكثر من البقاء معي؟ |
Bir babayla oğlu, hamama gitmişler bir gün. Sonra da-- | Open Subtitles | كان هناك أب وإبنه ذهبا إلى الحمام العام و... |
Jake ben hayatı para olan bir babayla büyüdüm. | Open Subtitles | "جايك" , لقد ترعرعت مع أب لا يتحدث إلا عن النقود |
Senin gibi bir babayla kim intihar etmez ki? | Open Subtitles | مع أب مثلك من لم يكن ليقتل نفسه؟ |
Ailem için en iyi olan şey, yaptığı işlerden gurur duyan bir babayla büyümeleri. | Open Subtitles | الافضل لعائلتي ان يكبروا مع اب فخور بعمله |
Garcia, babayla ilgili ne bulabilirsin? | Open Subtitles | اعتقد اننا ننظر الى اب شيء |
Evet. babayla Ben, çorba içip hoşlanmış gibi davranıyorlar. | Open Subtitles | نعم الاب وبين يتناولان الحساء ويمثلان انهما يستمتعان |
Düğündeki sahte babayla bir yerden bağlantılı olmalıyız. | Open Subtitles | ذلك الاب المزيف من حفل الزفاف مرتبط بهذا بطريقة ما |
Güçlü bir babayla ötekini takas etmiş. | Open Subtitles | قايضت أبّ قوي بواحد آخر |
babayla konuşacağım. Cameron anneyi alabilir. | Open Subtitles | سأتحدث للأب و تتحدث (كاميرون) للأم |
Düşündüm ki, oğlumu kurtarmak için cinayet işlersem oğlum, katil ve canavar bir babayla büyümek zorunda kalır. | Open Subtitles | قلتُ أنّي إذا قتلته لإنقاذ ابني فسيكبر ابني مع أبٍ مجرم متوحّش |
Benim sorunum, babayla. | Open Subtitles | لكنّه الأبّ ذلك عندي مشكلة مع هنا. |