Belki bacağından yaralamalıydım ki, akan kandan adamı takip edebilelim. | Open Subtitles | ربما أخدشه في ساقه وأترك مسار دم كي أتبعه به |
Onlar, 1916'da, Verdun'da onu bacağından vurmuşlardı. | Open Subtitles | انهم اطلقوا النار على ساقه فى فيردن , اجل , عام 1916 |
- Pekala, eski erkek arkadaşım Colt... hatırlarsın hani seni tatar yayıyla... vurmaya çalışmıştı da sonra sen kendini bacağından vurmuştun? | Open Subtitles | خليلي السابق كولت أنت تذكره ، حاول ان يصيبك بالقوس والنشاب ثم انت اصبت ساقك بنفسك ؟ |
Bir adam bacağından vurularak düşüyordu, kimse kimin ateş ettiğini görmüyordu. | Open Subtitles | سقط جندي مصابا في قدمه و لم ير أحدا من أصابه |
Kiraladığın salağın onu bacağından vurması çok kötü. | Open Subtitles | أمر مؤسف أن المغفل الذي استأجرته أصابها في الساق. |
Onu bacağından vurabilirdim. Atardamardan değil, tabii ki. | Open Subtitles | كان يمكنني إصابتها في ساقها ليس في شريان هام بالطبع |
Fare olsam, pantolonun bacağından yukarı çıkardım ve taşaklara kestirme yol bulurdum. | Open Subtitles | إذا كنت فأر سأجري مباشرة أعلى ساق البنطال ويذهب مباشرة إلى الكرات |
Evine muzaffer dönüyor ama sağ bacağından ciddi bir şekilde yaralandı. | Open Subtitles | لقد عاد إلى المنزل منتصرًا ولكن بجرح بليغ في رجله اليمنى |
Timmy sağlam bacağından yakaladı, ve değneklerini kırdık. | Open Subtitles | زميلي أصابه في ساقه السليمة ثم حطَمنا عكازاته |
Park'ın acil servisinden. Az önce bacağından bıçakla yaralanmış bir adamı tedavi etmişler. | Open Subtitles | غرفة الطوارئ، إنهم يعالجون الفتى الذي جرح بالسكين في ساقه |
Park Acil Servisi. bacağından bıçakla yaralı bir genci tedavi etmişler. | Open Subtitles | غرفة الطوارئ، إنهم يعالجون الفتى الذي جرح بالسكين في ساقه |
Sadece bacağından vurmuştum ve hem hayatının kalan kısmında hapiste olacak. | Open Subtitles | كانت ساقه فحسب و هو سيمضي بقية حياته في السجن |
Baştan aşağı deşerim seni bacağından kurşun deliğine kadar | Open Subtitles | "تمزقت من رأسك حتى أخمص قدميك من ساقك إلى ثقب الرصاصة" |
bacağından değil. Uçmak istiyorsun. | Open Subtitles | ليست ساقك فقط أنت تريد أن تغيب عن الوعي |
Ayakla ilgili bir hamam böceği kullanarak farklı bir deney yapabilirsiniz ve bacağından ayırabilirsiniz. | TED | تستطيع عمل تجربة أخرى بأخذ صرصور له قدم وتقوم بإزالة قدمه |
Bir kabadayı. Sağ bacağından sakat. Adı Zukovsky. | Open Subtitles | شخص قوي يعرج على قدمه اليمنى و أسمه سكوفيسكي |
Evet. Anladım. Peki ya bacağından yaralı olan adam, sargılı? | Open Subtitles | نعم فهمت لكن ماذا عن الفتى ذو الساق المصابة التي نوقف نزيفها |
Biri raya adımını attığında, elektrik akımı bir bacağından girip diğeri üzerinden, ...tek bir yöne gidiyor, yere. | Open Subtitles | أعلى ساق وأسفل الساق الأخرى يذهب إلى مكان واحد .. الأرض |
Kan bacağından süzülerek ebedî mutluluğa dahil edilmeyen hayatın kırmızı bir damlasını toprağa bıraktı. | Open Subtitles | و الدماء كانت تنساب من علي ساقها الي الارض تاركة بقعة حياة حمراء وسط فراغ لامتناهي |
Biliyor musun, birini bacağından vurmak öldürmekten daha zordur? | Open Subtitles | اتعلم من الصعب ان تطلق النار على ساق احدهم ثم ترديه قتيلاً |
Onu dinlersen, ya bacağından ya da hayatından olursun. | Open Subtitles | نعم استمع اليه فأنت من سيفقد رجله او حياته |
Onu bacağından vurdun, arabasını çaldın,kızını aldın. | Open Subtitles | أصبته بساقه و سَرقتَ سيارتَه، وأَخذتَ فتاته |
Arkadaşım savaş zamanı bacağından vurulmuştu. Seninki ile aynı yerden. Ne kadar acı çektiğine inanamazsın. | Open Subtitles | أُصيب صديقي بطلقة في ساقة أيّام الحرب، مثل حالكَ الآن، لن تتخيل معاناته. |
Böylece, bir bacağından tutup onu sürüklemeye başladı. | Open Subtitles | و بالتالى فقد أمسكها من قدمها و أخذ يجرّها |
Eğer o masaların ben olmadan yanına bile yaklaşırsan,seni bacağından vururum. | Open Subtitles | إذا تَذْهبُ قرب تلك المناضدِ ثانيةً بدوني، أنا سَأَضْربُك في الساقِ. |
Kıpırdayacak olursa sağlam bacağından vur. | Open Subtitles | اذا تحرك إضربيه برجله الغير مصابه |
Her koyun kendi bacağından asılır. | Open Subtitles | مهلا، كل شخصٍ ومايريد. |