En azından bahanelerin çoğu adamınkinden daha ilginçler. | Open Subtitles | على الأقل أعذارك للرحيل كانت دائماً أكثر متعةً من معظم الرجال |
Boktan bahanelerin ile yönetimi ve beni nasıl siktiğini son kez konuşacağız. | Open Subtitles | سوف نتحدثك عن أعذارك السيئة للإدارة آذتني لآخر مره |
Saçma bahanelerin bizi filmden çıkartamaz. | Open Subtitles | أعذارك القبيحة لن تبعدنا عن الفيلم. |
Bu bahanelerin her birini zorunlu profesyonel gelişim yoluyla ele aldık, böylece öğretme ve öğrenmeye yoğun bir şekilde odaklanmanın yolunu açtık. | TED | قمنا بمعالجة كل عذر من هذه الأعذار من خلال التطوير المحترف الضروري، لتعبيد الطريق للتركيز الحاد على التدريس والتعلَُم. |
Sorun şu ki, bu bahanelerin hiçbirine inanmıyorum. | Open Subtitles | المشكله هى أنى لا أصدق اى من هذه الأعذار |
Senin açıklamaların ya da bahanelerin umurumuzda değil. | Open Subtitles | لا نهتم بتوضيحك أو أعذارك. |
Sen ve senin bahanelerin, baba! | Open Subtitles | أنت و أعذارك يا أبي |
Endişeleniyorum Dobrynin. bahanelerin için. | Open Subtitles | أنا قلق "دوبريينين" بشأن أعذارك |
Bencilce bahanelerin yeter! | Open Subtitles | ! كف عن أعذارك الواهمة |
Ve uydurduğun bu bahanelerin haklı olduğunu düşünüyorsan veya kansere yakalanmış bir kızın mutluluğundan önce geldiğini düşünüyorsan... | Open Subtitles | وإن كنت تظن أن بكل تلك الأعذار التي ستقولها ..ستحظى بفرصة أفضل ..أو أكثر أهمية من إسعاد |
21 yıl süren münazaralar ve konferansların sonunda, artık konuşmaların, bahanelerin, on yıllık öngörülerin, fosil yakıt şirketlerinin geleceğimizi etkileyecek çalışmaları manipüle etmesinin bir son bulacağını bildirmenin zamanı geldi. | Open Subtitles | بعد 21 عامًا من المناظرات والمؤتمرات حان وقت الإعلان أنه لا مزيد من الحديث أو الأعذار لا مزيد من عشرات السنوات من الدراسة لا سماح لوجود شركات الوقود الحفري مجددًا |
Bu bahanelerin ardına saklanamayız. | Open Subtitles | لن نستخدم هذه الأعذار |
bahanelerin bini bin para, Shimon kardeşim. | Open Subtitles | الأعذار كثيرة شمعون يا صديقي |