"bakış açısını" - ترجمة من تركي إلى عربي

• وجهة نظر
• المنظور
• وجهة نظرها
• وجهة النظر
• اسمع وجهة
• التي كان ينظر
• نظر بعضنا

Ve ikimiz için de bu diyalog, Kadın Yürüyüşü konusunda hemfikir olmasak da birbirimizin bakış açısını anlamamızı sağladı.
وفي رأينا، سمح لنا هذا الحوار أن نفهم وجهة نظر بعضنا البعض بخصوص مسيرة المرأة على الرغم من اختلافنا.

Yani başkasının bakış açısını aldığımızda, bu iddialı ve zorlayıcı olurken, sempatik olmamızı da sağlar.
لذا عندما نتبنى وجهة نظر شخص آخر، يتيح لنا أن نكون طموحين وجازمين وفي نفس الوقت محبوبين.

Aynı dinamik bakış açısını Hindistan'a da uygulayabilirsiniz.
ويمكنكم تقييم الهند عبر تطبيق ذات المنظور الديناميكي.

Kadın bakış açısını yakalama şekli. Öylesine kadınsal.
الطريق جذب الانتباه النسائية وجهة نظرها النسائية

Bir kez daha hareket ettirirseniz İngilizlerin bakış açısını görüyorsunuz.
وتحركوه مجددًا، فتحصلوا على وجهة النظر البريطانية

Gracie, bir kadının bakış açısını öğrenmek isterim.
غرايسي , انا احب ان اسمع وجهة نظر النساء

Onun kızınıza bakış açısını beğenmediniz ve karanızı değiştirdiniz.
لم تعجبكِ حتى أكثر من زوجك السابق الطريقة التي كان ينظر بها لابنتك

Bu yüzden, eğitirken her zaman köpeklerin bakış açısını hesaba katmaya çalışmalıyız.
لذا، عندما ندرب، دائماً نحاول الأخذ في الإعتبار وجهة نظر الكلب.

Peki, hikâyeniz için bir bakış açısını nasıl seçersiniz?
لذا كيف يمكنك اختيار وجهة نظر لرواية قصتك؟

Çünkü bana ait bu nöron başka birinin bakış açısını benimsiyor.
لانه يبدو أن هذه الخلايا تعتمد وجهة نظر الشخص الآخر

Ama bu bakış açısını günlük yaşamımda sürdürmekte güçlük çekiyorum.
ولكنني أناضل للحفاظ على هذا المنظور في حياتي اليومية.

Bu bana bakış açısını ve ilişkileri hatırlatıyor.
ولذلك فإن هذا يقودني مرة أخرى إلى المنظور والعلاقة.

bakış açısını değiştirmeye dair en beğendiğim örneklerden biri.
إنه أحد أمثلتي المفضلّة عن تغيير المنظور.

Şirket, kıyafetlerini anlamadı, kişiliğini anlamadı, bakış açısını anlamadı.
السجل لم يفهم ملابسه, أو شخصية أو وجهة نظرها.

Ama bakış açısını severim. Harika fikirlerde neler var?
لكن احب وجهة نظرها ما الطبخات في "افكار عظيمة"؟

Onun bakış açısını göstermek istiyorum.
أريد أن أظهر وجهة نظرها.

Mahremiyet, güvenlik ve sorumlulukları ele alan sağlam çözümler bulmak zorundayız, ancak hâlâ o bakış açısını da vermeli.
علينا أن نأتي بحلول معقولة تعالج مشاكل الخصوصية والأمان ومشاكل المساءلة ولكن توفر لنا أيضًا وجهة النظر تلك.

Bu bakış açısını tüm kalbimle anlıyorum, çünkü ben de öyle düşünürdüm.
وأنا أتعاطف بشدة مع وجهة النظر هذه، لأنني اعتدت التفكير بهذه الطريقة أيضا.

Zaten Jody'e bakış açısını hiç beğenmemiştim. Hem de hiç.
(لم تعجبني أبداً الطريقة التي كان ينظر بها ل (جودي

Birbirimizin fikirleri ve bakış açısını anlamada gerçekten meraklı olmayı seçtik ve birbirimizi onaylamasak bile dinlemeye istekli olduk.
وقد اخترنا أن يكون لدينا فضول حقيقيّ بشأن أفكار ووجهات نظر بعضنا البعض وأن نكون على استعداد للاستماع إلى بعضنا البعض حتى عند الاختلاف.